-2-

38 9 7
                                    

Dün geceden beri aklım Kanatsız Kelebek'teydi...  O güzel gözleri, saçları ve pürüzsüz yüzü ile harikaydı. 

Tek bir şey eksikti.
Kanatları...
Çalan zille düşüncelerimden sıyrılıp kapıya koştum. Kim gelmişti sabah sabah?

Yavaşca kapıyı açtım ve gördüğüm yüz ile donakaldım.

"M-merhaba Luhan?"

Luhan titrek ellerle etrafa dokunup tutunacak bir yer ararken onun kollarından tuttum ve içeri yavaşca sokup koltuğa oturmasını sağladım. Kanatsız Kelebek evime mi konmuştu..?

"Nasıl geldin Luhan?"

Luhan hafifçe gülümsedi ve yumuşak narin sesiyle cevapladı.

"Şoförüm getirdi."

Gülüşüne ömrümü adama isteği gelmişti. Bu ne harikalıktı..?

"Peki... Neden geldin?"

Luhan büzmüş olduğu dudaklarıyla bir yere bomboş bir şekilde baktı.

"Evden kovdu ev sahibi... Gidecek bir yerim yoktu."

Acaba burada mı kalacaktı?! Harika!

"Bu yüzden size sormaya geldim. Bildiğiniz bir yer var mı?"
(YN: Sehun için hayallerin yıkıldığı an.)

Birden hayallerim suya düşmüştü! Tanrı'm...

"Evet. Bir iki yer var. Gezip görelim ister misin?"

Luhan susup yere baktı. Cidden ona bunu hatırlattığıma inanamıyordum. Özür dilerim Kanatları Kırık Kelebek.

"Ben direkt orayı alayım Luhan."

Gülümsedim ve onu kucakladığımda hafif bir çığlık attı.

"N-neden ayaklarım yerden kesildi?!"

Masumiyetiyle güldüm.

"Çünkü seni kucakladım."

Dışarı çıkıp onu arabama bindirip kemerini taktım. Yüzlerimizin yakınlığı kalp ritmimi bozarken biraz daha yaklaşıp kokusunu usulca ciğerlerime çektim ve doğrulup zorla sürücü koltuğuna geçtim.

Onunla bir süre oyalandım ve bir yerde satılık ev bulunca durup Luhan'a baktım. 

"Luhan... Bir ev var. Gidip bakalım mı?" Gülümseyip başını sallayınca arabadan indim ve onun tarafına geçip indirdim. 

"Yürüyecek misin? Kucaklamamı ister misin?"

Luhan sadece koluma tutunmakla yetinince ona hayranlıkla baktım. Nefes alsa hayran kalacak bir şey olmuştu bana. Onu kolumun altına alıp eve girdim ve büyüklüğüne baktım.

"Luhan.. Burası biraz fazla büyük. İster misin?"

Bomboş bakan gözlerini bir yere sabitledi.

"Çok küçük olsun Sehun. Sonra takılıp düşüyorum."

Gözlerim dolmuştu. O her düştüğünde tutup acıyan yerine minik bir öpücük bırakasım gelmişti. Kör Mavi Kelebek... Bu fırtına seni öldürmeye yetmeyecek.

Onu kucaklayıp çıktım ve diğer evlerden en küçüğünü bulunca güldüm.

"Luhan... Minicik bir ev var. Salonunda sadece iki koltuk ve siyah bir perde var. Duvarları da simsiyah-"

"Siyah mı? Siyahı çok severim Sehun!"

Siyah mı? Normalde mavi veya yeşil varken..?

"Neden Luhan?"

Kanatsız KelebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin