▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄
Bölüm Şarkısı: Lorde - Royals
▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄
Sadece biraz heyecan istemiştim hayatımda heyecan... Çok mu şey istedim! Ben monoton hayatımda en ufak bir değişiklik, siyah beyaz dünyamda renkli ufak bir nokta istemiştim, ama hayır bunun yerine siyah beyaz dünyam tamamen siyah olmuştu. ''Siyah'' bu kelime benim kaderim olacaktı...
Tekrar, tekrar ve tekrar denedim elime ne geçecekti ki... Ne sandınız? Küçük bir odada bağlı olan ellerimi çözmek için duvarın kenarındaki çiviye ipleri sürterek kaçmaya çalıştığımı falan mı? Hayır (!) Bu benim hayatımdaki kurallara karşı bir durum olurdu yani aksiyondan bahsediyorum. Benim olayım evden okula okuldan eve demek isterdim ama diyemem çünkü okumuyorum liseden sonra okulu bıraktım daha doğrusu üniversite sınavından geçemediğimi söyleyebilirim. Zaten ailem benden ortaokulda ümidi kesmişti. Kimse benden yüksek bir puanla çok iyi bir üniversiteye gideceğimi falan beklemiyordu. Ailemin umurunda olduğumu da söyleyemem açıkçası, onlar Amerika'dalar iş için bilirsiniz şu tipik '' Karı koca aynı şirkette'' durumu.
Neyi tekrar tekrar denediğimi size söyleyeyim; tam dört denemenin sonucunda fırından kömür gibi çıkan brownielerden bahsediyordum, Tanrım! Tam bir beceriksizim. Aslında kendimi aç bırakmayacak kadar yapabiliyorum yemeklerimi, ama daha iyi bir yemek becerim olsun isterdim tabiki. Tamam, yeter artık pes ediyorum elimdeki fırın tepsisiyle çöpe doğru yürüdüm, ayağımla alttaki düğmeye bastım, çöp kapağı açılınca 5 dakikaka daha bekletsem alev alacak olan brownieleri çöpe doğrulttum ve döktüm. Sesli bir küfür savurmayı da ihmal etmeden tabi ki.
Size biraz kendimden bahsedeyim; Ben Black Anya Style, büyük milyarderlerin kızlarıyım (!) Bundan pek gurur duyduğum söylenemez. Hatta baya bir sıkıcı diyebilirim, evin tek kızıyım, ha tabi şu psikopat üvey ağabeyimi saymazsak tabi. Annem ve babam ben 2 yaşındayken onu yetiştirme yurdundan almışlar, ben yalnız kalmayayım diye, hayır yani gidin bir tane daha çocuk yapın, ne diye benden 4 yaş büyük bir çocuğu eve getirirsiniz ki. Ona neden psikopat dediğimi size açıklayayım, bilirsiniz böyle tipleri ımm... Biraz gizemliler ve görünüşleri korkutucudur, ama benim böyle dediğime bakmayın siz, çok severim onu, o da beni sadece bazen aramızda küçük kavgalar olur o kadar, ama bazen onun bir mafyada falan olduğunu düşünmüyorum da değil.
Her neyse benden bahsediyorduk değil mi? Evet 17 yaşındayım kısa bir süre sonra on sekizime gireceğim. Çalışmıyorum sonuçta buna gerek yok paranın içinde yüzüyorum zaten değil mi (!) ???. 1.75 boyundayım 52 kiloyum saçlarım kızıl ve de gözlerim mavi. Aslında saçlarım küçükken parlak kızıldı ama büyüdükçe zencefil rengi oldu, bende saçımın üzerine kızıl boya kullanıyorum, böylelikle daha hoş görünüyor, arada diğer renkleride kullanıyorum ama onları ya sprey ya da saç tebeşiriyle yapıyorum. Şimdilik anlatacağım başka bir şey yok sanırım.
Umarım beni zengin şımarık kızlardan sanmamışsınızdır, çünkü hiç öyle değilim daha çok insanlar asi ve patavatsız olduğumu söylerler ama umurumda mı değil, hiçbir zaman insanların ne söylediği umurumda olmadı ve olmayacakta. Şımarık konusuna gelirsek az bir şeycik ukala olabilirim ama azıcık. Kesinlikle bu davranışlarım ailemin zenginliklerinden kaynaklanmıyor. Ben küçüklüğümden beri böyleydim kimse değiştiremez beni.
Zil çaldığında şaşırmıştım yerimden doğruldum ve ayağa kalktım, şaşırdım çünkü birisini çağırmadığım zaman kimse buraya gelmezdi, benim davetsiz misafirlerden hiç hoşlanmadığımı herkes bilirdi. Kapı deliğinden bakınca bunun postacı olduğunu gördüm Ahh... Kapıyı açtım suratsız bir adam karşımda duruyordu mektup zarflarını ve faturaları elime tutuşturdu, birden adamın bacaklarıma baktığını hissetim ve bu doğru da hemen adama en sert bakışlarımdan birini yolladım. İyi günler gibisinden bir şeyler zırvalayıp gitti. Şerefsiz...
Faturalar, faturalar ve anne babamdan gelen mektuplar. Bir dakika! Anne babamdan gelen mektuplar mı? Tanrı aşkına hangi çağda yaşıyoruz biz, telefonla arayıp biricik kızlarıyla (!) konuşmak yerine bana mektup yolluyorlar öylemi. Mektupları okumadan çöpe atacaktım ki annemlerin bana daha önce mektup yollamadıkları aklıma geldi. Belkide önemli bir şeydir deyip mektup zarfını üst kısmından yırttım, mektubu okumaya başladım;
Sevgili Anya,
Öncelikle baban da bende seni çok özledik. Biliyorum lafa böyle girmemi hiç sevmiyorsun ama ne yapabilirim? Benim ne kadar duygusal olduğumu biliyorsun tatlım.
Neyse en iyisi hiç uzatmayayım buradaki işler çok iyi gidiyor bankaya yüklü bir miktar para yatırdık, istediğin arabayı alman için, biliyorum baban ve ben sana bir ceza vermiştik çok fazla araba aldığını düşünüyorduk ama tüm bunları senin güvenliğin için yaptığımızı unutma eve tam 4 kere hız sınırını aştığına dair saçma sapan kâğıtlar geldi bir daha böyle şeyler olsun istemiyorum.
Motorunu kullanırken de çok dikkatli ol, şu an sen 8 yaşındaymışsın gibi sana öğütler verdiğimi düşünebilirsin ama biz senden fazla uzaktayız ve her zaman yanında olamıyoruz. Sana neden bunları telefonla anlatmadığımı düşünmüşsündür. Ben sadece biraz değişiklik yapmak istedim o kadar. Çok uzun bir mektup yazıp seni sıkmak istemiyorum.
Son olarak senden istediğim bir şey var şu sıralar dışarıda pek görünmeni istemiyorum, yani şu sıralar dışarı çıkma. Arkadaşlarına, restorana, barlara, alışveriş merkezine vs. gitmeni istemiyorum bir ihtiyacın olursa bizi araman yeterli olacaktır. Ben sana çık diyene kadar da hiçbir yere gitme. Neden bunu söylediğimi merak ediyorsundur sanırım ama bunu sana sonra açıklayacağım. Lütfen bana kızma, bunların hepsini seni korumak için yapıyoruz, unutma tatlım. Sonra görüşürüz. Seni Seviyoruz...
Seni Seven Annen;
Jade Styles
İnanamıyorum bu da ne demek oluyor şimdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black
Fanfiction"Seni Seviyorum"Bu kelimeyi duymak sizce de saçma değil mi? Hayatınız kötü bir çocuğun elindeyken? Sizce ona nasıl güvenebilirim? Güvenmek mi? Ah.O sadece iyi ve saflara mahsustur. Peki ya aşk? Her gün sizi işkence altında tutan psikopat bir çocuk t...