-1- AVCI

20 1 2
                                    

Kadırgaların denizlerle hiç buluşamadığı , gökyüzünün maviye hiç kavuşamadığı ve geçilmek için sarp dağların yamaçlarında yahut içlerinde yolları olan memleketti Kadriel. Yıllarca hükmünü bir yumruk gibi sürdürmüş 'Kutsal İmparatorluğun' en küçük parmağının en uzak köşesindeydi ve ondan sonrasında ancak daha sarp dağlar ve orada yaşayan vahşi korkuklar , İmparatorluğun buraya olan nüfuzunu alçak seviyelerde tutuyordu , maalesef ki Tanrı'nın bu değersiz toprak parçası için çok farklı planları vardı.

Ay ışığı vuran ormanın korkak sessizliğini Undir'in derin soluklanması bozdu. Bir grup çalının içinde pusuya yatmış , ellerine düşecek bir sonraki avını bekliyordu.

Aniden bir çınlama sesi kısık da olsa kulaklara çalındı , sonra bir tane daha ve bir tane daha . Değişik yerlerden gelen bu çan benzeri çınlama sesleri giderek yaklaşıyor, yaklaşıyordu.

Bir müddet sonra yaşlı ve yaşını hiddetiyle gösteren bir ağacın arkasından en az ağaç kadar hiddetli bir kurt göründü.

Kurt sakin ama tetikte bir şekilde Undir'in olduğu çalıya ilerleyip daha önceden konulan tavşanı yemeye başladı. O sırada Undir kasten bir şekilde elinde tuttuğu çakısıyla avucunun içine derin bir kesik attı. Saatler önce ölüp kanı akıtılmış bir tavşana kıyasla bu taze kan etrafa ve özellikle de kurdun burnuna çok net yayılıyordu. Kokuyu alır almaz kurt , tavşanı bırakıp bir anda irkildi , kendini çalının önünden biraz geriye çekip geceye kudretli bir uluma bıraktı. Hemen ardından bir yay veya hilal şeklinde dizilmiş bir grup kurt açığa çıktı. Uluyan kurdu ortalarına alacak şekilde yaklaşmaya başladılar. Undir biraz ses çıkartarak lider olduğu bariz olan ortadaki kurdu kışkırttı. Taze et için çıldırmış kurt hiç düşünmeden çalıya doğru saldırgan bir atlayış yaptı ama Undir'e ulaşamadan gizlenmiş kazıkların üstünde hızlı bir can verdi.

Daha sonra , liderlerinin gittiğini anlayan kurtlar daha hareketlerine karar veremeden , ona saldıran kurttan altta kalmayacak bir şekilde , en yakın kurdun üzerine atladı. -Sürüyü tam olarak ilk defa görebiliyordu. Yan yana dizilmiş beş adet kurttan oluşan sürü , liderlerinin ölmesiyle dört kalmışlardı-. Av bıçağını üstüne atladığı kurdun tam boynuna sapladı , can çekişen kurt son nefesini vermeden bir diğeri Undir' e saldırmak için atıldı. Undir bıçak sağladığı kurdu hemen üzerine çekerek atlayanı sersemletti. Üzerine düşen kurdu ve bıçakladığını üstünden atarak ayağa kalktı. Hazırda bekleyen iki kurt aynı anda üzerine atılmak isterken elindeki bıçağı birinin tam gözüne fırlattı ve diğeri atlamadan kenara sıyrıldı. Sırtındaki yağlı meşaleyi çakmak taşıyla yakarak saldıracak olan kurdu korkuttu. Bıçak attığı kurda koşarken meşaleyi daha önce döktüğü yağ tabakasına attı ve ateşten bir nebze korkan kurt bir anda etrafını soran ateşten çemberle adeta dehşete düştü. Bundan istifade bıçakla arkasından saldıran Undir kolayca kurdu öldürdü. O sırada sona kalan sersemlemiş kurt ayaklandı . Tek ama hala aynı cesarette Undir'in karşısında duruyordu. Kurdun gözlerine baktı , ikisi de tetikte bakıştılar bir süre. Çalının orda kalan tavşana doğru ilerledi yavaşça , bu kurt yaşamayı hak ediyordu ona göre, tavşanı yerden aldı ve kurdun arkasına attı. Bıçağını yavaşça kınına koydu sonra . Kurt kıpırdamadan bakışıyordu hala Undir'le . Undir kurdun o bakışlarını umursamayıp küstah bir şekilde arkasını döndü - Bu belki salakça belki de hesaplı bir hareketti - . Undir döner dönmez kurt, tavşanın atıldığı tarafa doğru hızlıca koşup uzaklaştı . Bu olana kadar ateşler çoktan sönmüştü.

Tuzağı kurduğu yerden elli metre kadar uzakta olan çantasını alıp getirdi.Öldürdüğü dört kurdu bıçağıyla keserek etlerini ve kürklerini ayırdı. Etin bir kısmını ve kürklerini çantasına bağlayıp yola koyuldu. Ormanın içlerinde olduğundan kaybolmamak için işaretlediği kayayı kontrol etti. Güneye , İrolga'ya gidecekti. Mesafesi kuş yoluyla 10 saat , köpek yoluyla 15 saat civarındaydı.

KadrielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin