2. BÖLÜM

160 4 3
                                    



Lise bittikten sonra amcamın ısrarları ve zorlamalarıyla olmasa dahi geri dönmeyi kafasına koyan babam yüzünden geri dönmüştük Rıha' ya . Babam ben daha iyi okuyayım diye götürmüştü İstanbul'a. Zeynep'inde benimde İstanbul'la puanımız yetmesine rağmen Rıha'da okuyacaktık üniversiteyi, o Siyabend gibi hukuk bense hayallerimdeki hukuk bölümünü sırf Bager ağa istiyor diye işletmeye dönüştürmek üzere işletme okumaya mecbur bırakılıyordum. İşlerme okuyup Bager gibi şirketin başına geçecektim.

~•~•~•~•~•~•

İstanbul'a 4 sene önce liseyi burada okumam ve güzel bir üniversiteyi kazanabilmem için gelmiştik. Ama babam sık sık gider gelirdi Rıha'ya. Bana Rıha'daki liselerin yetersiz olcağını düşünen babamın bunu kendine bahane aracı etmiş gibi geliyordu hep, Rıha'da da gayet güzel ve yeterli liseler mevcutu ama babamın bahanesi ile liseyi daha rahat okuyabileyim diye gelmiştik bu koca şehire. Hiç sevmemiştim ilk zamanlar, sonra Zeynep diye çatlağın tekiyle kütüphanede tartışıp dostluğun tanımı olduk. Zeynep ile aşırı benzeriz ama aynı zamanda çok zıt yönümüz var. O sinirlenince ağlar ben önce sinir olduğu kişiye sonrada ağlıyor diye ona çıkışırım. Ağlamamaya yemin edeli 6 sene oldu asla ağlamam, Zeynep her zaman beni ağlarken merak etiğini söyleyip durur. Beni ağlatmak için az uğraşmadı. O Saçları omuzlarında, hep imrenerek baktığım koyu kahverengi kocaman gözlere sahip, üvey ailesini 10. sınıfta iki sene önce bir trafik kazasında kaybeti. Asıl ailesini hiç tanıyamamış. Üvey ailesi o daha bir kaç haftalık iken bir yurttan almışlar onu. Bunları öğrendiği akşam üvey ailesini, kaburgaları ve sağ ayak bileği kırık ayriyeten birçok derin çizikle sadece kendinin sağ çıkabildiği bir trafik kazasında kaybeti. Bir aya yakın hastanede normal tedavisi sürerken bir yandan da psikolojik destek aldı. Bir ayın sonunda kazadan hiçbir eser olmaksızın birlikte çıkmıştık, ne kadar özel ve bakımlı olmasına rağmen o iğrenç kokunun fayanslara kadar işleyebildiği hastaneden. Babam onu benden ayırmadığı için olsa gerek tüm tedavi sürecinde en iyi şekilde bakılması için özelikle uyarılan bir personele tedavisini sürdürülmesini sağladı ve ardından bizimle yaşamasını istedi, bizimde canımıza minnetti zaten en büyük hayaletimizden biriydi aynı evde yaşamak.

~•~•~•~•~•~•

Babam kararını vermişti. Buraya geliş bahanemiz olan lisem bitmiş ve ait olduğumuz yere temeli dönüş zamanımız gelmişti. Zeynep ile aynı üniversiteye gitmek için az uğraşmadık ve sonunda başardık. Rıha'da hukuk okuyacak olmanın sevinciyle gidiyorduk Urfa'ya.

Sonunda Rıha'daydık . Amcamı, yengemi, Bager ağabeyi, Siyabend'i hatta Fırat'ı bile özlemiştim. Konağa vardığımızda yengem ve amcamın boynuna atlayarak boğarcasına sarıldığımda bana özlemle karşılık verdiler, onlardan sonra Siyabend' in güven verici kolarına atlamıştım o gökleri kıskandıracak koca mavi gözleriyle beni baştan aşağı süzerek fiziksel değişikliklerimi tartmış ve hoşuna gitmeyen bir şey olmadığına kanaat getirmiş olacaki bana abi edasıyla bir kaç saniye sonra karşılık vermişti. Ondan ayrıldığımda köşede duran Fırat'a erişti gözüm oda beni süzdükten sonra gözlerime çıkardı gözlerini. Yüzünü çarpık bir gülüşle süsledi bir adım öne gelerek kolarını iki yana açtı bekletmeden aldım göğsündeki yerimi ve karşılık verdim sarılışına. Başını kulağıma yaklaştırdığında bir şey diyeceğini anladım. "Evine hoş geldin prenses görünümlü cadı." Dediği şeye gülerek karşılık verdim. "Hoş bulduk bad boy görünümlü korkuluk.". Beliki oda benim gibi özlemişti kavgalarımızı. Fırat'tan ayrılınca Bager ağabeye taraf döndüm gözlerindeki özlem ve birkaç anlam veremediğim duygu olmasaydı yaşayan bir ölü diyebilirdik. Ben bunca zaman sonra konağa gelmişken en azından bir hoş geldin beklerdim ama o beni şaşırtmayarak kendinden yine hiç ödün vermedi. Babama yaklaşarak elini öpmesinin ardından bakışlarımız yine kesişti kafasını bir kere eğip kaldırarak beni selamladıktan sonra merdivenlere yöneldi.
~•~•~•~•~•~•

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TÖRE ( BENİMSİN )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin