Bölüm-1

43 3 0
                                    

"Emin misin Esra?". Soluk soluğa kalmıştı bunları söylerken. "Evet eminim. Başka çarem yok Ertuğrul. Bunu sende gayet iyi biliyorsun. Umut'u öldürdüğü için yapacak başka çarem kalmadı."

Soğuktan donduğu halde kucağındaki bebeği ısıtmaya çalışıyordu genç anne. Tam gidecekken genç adam kadının kolundan çekti. Kadın hışımla kolunu geri çekti. "Ne yaptığını sanıyorsun. Başka çarem kalmadı dedim sana!"

"Yeni doğum yaptın Esra" dedi adam yalvarır gibi. "En azından ikizlerin kendi isimlerini annelerinden alma hakları yok mu?" Evet endişeliydi Ertuğrul. Sevdiği kadının bir ömür çocuklarının hasretini çekerken ki hallerini görmeye dayanamazdı.

Esra cebinden iki künye çıkardı. Kendi çocukları için yaptırmıştı daha önce. Ne umutlarla üstlerine kendi seçtikleri isimleri yazmıştı Umut'la. Boyunlarına taktı künyeleri bebeklere.

....

Müzik sesiyle vücudum uyuşmuş durumdaydı. Kulaklarım okadar alışmıştı ki yüksek sese. Etrafta edepsizce atılan kahkahalar, içkiler, tuhaf giyinen insanlar.

"Afra neden böyle yapıyorsun. Seviyorum işte seni." İşte bu komikti. Insanların bukadar aptal olması. "Ama ben seni sevmiyorum onu napıcaz." dedim dalga geçercesine. Elimi tutup çıkardı dışarı. Daha doğrusu çalıştı. "Eh. Yetti artık. Ne yaptığını sanıyorsun sen. Oynadım oğlum seninle. Amma sıktın sende. Yeter artık bırak peşimi." Yanağımda hissettiğim bir elle sinir katsayılarım dahada artmıştı. Tiz bir kahkaha attım. Nede olsa alışmıştım. Hep aynı şeydi. İlk oynardım sonra bırakınca tokat yerdim. Ama sorun şuki beni tanımıyordu daha. İlk önce bacak arasına bir vurduğumu hatırlıyorum. "Acıttı değil mi. Bu daha hiçbir şey." Ona fırsat vermeden masadan aldığım içki şişesini  kafasına vurdum. "İşte bu kadar. Bayılman için bu yeterli."

Dışarı çıktığımda soğuk hava tenime temas edince biraz ayılmış gibiydim. Hayattaki yerimi çok merak ediyorum. Hep aynı mı olacaktı.

Eve giderken dışarıdaki benim yanımdan yürüyen adam dikkatimi fazlaca çekmişti. Normalde yanımdan yürüyen adamlar beni iyi bir süzerdi.  Bu aksine yere bakarak yürüyordu. Kirpikleri fazlaca uzun ve kıvrıktı. Boyu benden uzundu sanırım 1.90 boylarındaydı. Simsiyah saçları bembeyaz teni vardı.

Eve varınca annemgil uyumuştu. Bende boynumdaki künyeyle oynarken uykuya dalmıştım

....

"Erdem hadi kalk kardeşim. Ezan okundu sen hala yatıyorsun maşallah." Artık bezmiştim evdekileri sabah namazına kaldırmaktan. Sonra hepsi kahvaltıyı bana yığıyorlardı.

Mutfaktan sürahiyi aldığım gibi tekrar odaya gitmiştim. Sinsice sırıtırken canım ciğerim arkadaşıma bunu yapmak intihar sebebi oluyordu çoğunlukla.

"Ya Ali yemin ediyorum günah olmasa ilk seni keserek öldürürüm. Nasıl bir kaldırma şeklidir bu." Sinirlendirmeyi okadar çok seviyordum ki. "Hadi kalk namaz geçiyor diğerlerinide sen kaldırırsın artık aşkım." "Seni varya hem böyle uyandırılıyorum sonra da sırnaşıyorsun helalime yazık valla. İlk ondan duyacağıma senin gibi bi kalastan duyuyorum şu lafları." Kahkaha atarak hazırlanmaya başlamıştım.

Okula yatay geçiş yaptığımızdan yeni ev yeni bir şehir yeni bir okula alışmak çok zordu benim için. Okul yolundayken sanki kendimi birşey unutmuş gibi hissetmem daha huzursuz hissettiriyordu zaten. Allah'a şükür Gaziantep'te de bizim gibi bir grup tanıdığımız vardı. Bir de yaz olduğundan kafamızı yerden kaldıramamak daha bir zorlaştırıyordu.

"Ali geldik kardeşim inelim artık." Okadar dalmıştım ki farketmemiştim bile geldiğimizi. "Ya Erdem çok zorlanmayız dimi."

"Ne konuda?"

"İşte benim gibi yakışıklı bir sevgilin olduğundan çok kıskanırsın şimdi beni burda. Ama okadar şanslısınki benim gibi dindar bir sevgilin var." dedim koluna girerek gülerken.

O da gülerek "Ali tamam bana aşıksında bu kadar belli etme be kardeşim." İşte helal dairede eğlenmek bu kadar kolaydı.

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin