-3-

24 3 0
                                    


Herkese merhaba!Kusura bakmayın çok geç yazdım bu bölümü.İyi okumalar...

Kuşların cıvıltısı ile uyandım.Balo bitmesine rağmen kendimi yorgun hissediyordum.Yine de kalktım ve balkonuma doğru yürüdüm.Kapıyı açtığımda rüzgar saçlarımı yaladı.Güzel manzaraya karşı kendimi bıraktım.Bu taraf denize bakıyordu.Denizin kenarında güzel bir orman vardı.Halkımız da o ormanın kenarında yaşıyordu.Kapımın açılmasıyla oraya döndüm.Sarah kapıda endişeli bir şekilde bana bakıyordu.

-Efendim,kralımız ve kraliçemiz sizi bekliyor.Ayrıca Lord Elliot da kahvaltı için buraya teşrif ettiler.Hemen hazırlanmalısınız.dedi dolaptan bir elbise çıkarırken.

-Sarah bu elbise çok süslü.

-Lord Elliot'un geliş sebebini biliyorsunuzdur efendim.Babanız hoş görünmenizi ister.

Ofladım ve elimi yüzümü yıkadım.Sarah da içliklerimi ve korsemi giymeme yardım etti.Elbie canlı bir mordu.Hafif bir göğüs dekoltesi barındırıyordu.Belime kadar dardı.Sonrası ise bollaşıyordu.Arkasına büyük bir fiyonk vardı.Sapları yeri süpürüyordu.Saçlarımı dağınık topuz yaptık.Yasemin özlü parfümümü de sürdükten sonra hazırdım.

-Buyrun efendim.

Sarah kapıyı açtığında kafamı eğerek ona teşekkür ettim.Lord Elliot büyük bir göbeği olan,kel olduğundan dolayı sürekli sarı bir perukla gezen ayrıca çok konuşan biriydi.Ondan haz etmiyordum.Bana karşı birşeyler hissettiği de ortadaydı.Laflarından anlaşılıyordu lakin bir prenses olarak herkese karşı iyi davranmalıydım.Kendimi toparladım ve içeri girdim.Girdiğim gibi gözler bana döndü.Eğildim ve onları selamladım.Lord Elliot da kalktı ve beni selamladı.Bir sandalye çektim ve oturdum.

-Ah Leydi Amari...Sizi görmeyeli çok uzun zaman oldu.Bazen sizin gibi hoş insanlar görmek çok zor oluyor.

-Teşekkür ederim lordum.Anneniz,Leydi Elena teşrif etmemişler.

-Maalesef...Hala bana bir eş arıyor.Halbuki ben hayalimdeki eşi bulmuşken.Sadece bazı kişiler göremiyor.

-Sizin adınıza üzüldüm.Belki de Leydi Elena'nın sözlerine kulak asmalısınız.

Lord Elliot tam cevap verecekken babam öksürdü.Daha çok yeter gibi bir öksürüktü.Önümdeki ballı muzu aldım ve yemeye başladım.

-Lord Elliot,ticaret işleriniz nasıl gidiyor?Karşı krallıkla sorunlar yaşadığınızı duymuştum.

-Evet bir aralar bir tartışma yaşadık lakin şu an aramız iyi.

-Sizin adınıza sevindim.

Lord Elliot tekrar bana döndü.Bana çok derin bakıyordu ve rahatsız olmuştum.Yemeğimi yiyemiyordum.Buradan bir şekilde kaçmalıydım.Ne yapabilirdim ki?

-Leydim,sizi de köşkümüze bekliyoruz.Tabii sizi de efendim.

-Bu nazik teklif için çok teşekkür ederiz.Onur duyarız.

Yanımda çocukluk arkadaşım Alex oturuyordu.Aklıma bir plan geldi ve sessizce ona anlattım.

-Emin misin Amari?

-Evet.Bu adama daha fazla katlanamayacağım.

Tamam der gibi kafa salladı.Gözlerimi döndürdüm ve kendimi yere attım.Sandalyelerin çekilme sesini duydum.Lord Elliot geldi ve elini yüzüme koydu.Tanrım elleri soğan kokuyordu!Kusmamak için kendimi zor tuttum.

-Ben onu odasınagötüreyim.

Alex beni aldı ve odama taşıdı.Kapıyı kapattığından sonra gözümü açtım.Rahat bir nefes verdim.

-Çok teşekkürler Alex.Hayatımı kurtardın.Özellikle o soğan kokusundan sonra...

Güldü ve yanıma oturdu.

-Eğlenceliydi.Lord Elliot'un koşuşunu görmen gerekiyordu.O hızla sandalyeyi kırdı.

Ben de bir kahkaha attım ve hemen ağzımı kapattım.Sesim onlara gidebilirdi.

-Gitmeliyim.Daha sonra görüşmek üzere.

-Görüşmek üzere dedim ve kendimi yatağa attım.

Yaşamak İçin Bir SebepWhere stories live. Discover now