Bana doğru yavaş bir adım atıp önümde durdu.Aramızda çok az mesafe vardı.Sıcak nefesini tenimde hissedebiliyordum.Şaşkındım.Gözlerimi kırpıştırdım.Bu halime güldü.Gülerken ne kadar da tatlı oluyordu öyle şerefsiz...Bir dakika,bana ne oluyordu?Utançtan yanaklarımın kızardığını hissettim.Gözlerimi kaçırdım.Elimi tuttu.Bir dakika,ne?Elimi mi tuttu?Gözlerim şaşkınlıktan kocaman açılırken gözlerinin içine baktım.Gözlerinde anlayamadığım,derin bir duygu taşıyordu."Fatih sen iyi misin?" Diye sorduğumda hafifçe güldü."Hiç olmadığım kadar iyiyim hem de." Dediğinde içim kıpır kıpır oldu.Noluyordu bana?Bana biraz daha yaklaşarak aramızdaki mesafeyi kapattı.Kalbim yerinden çıkacaktı."Neden tuhaf davranıyorsun?" Diye sordum."Tuhaf mı davranıyorum?" Diye soruma soruyla karşılık verdi."Davranmıyor musun?" Diyerek bende ona bir soru sordum.Gülmekle yetindi."Buraya neden grldik?" Diye sorduğımda gözlerimin içine derin derin baktı.Bir elini elimden çekip saçımı kulağımın arkasına attı.Kalbim delice çarpıyordu.Korkuyor muydum?Kesinlikle hayır!Neydi bu hissettiğim?
"Benden korkuyor musun?"diye sordu birden.Yutkundum.Anlamış mıydı ki?"Senden korkmam mı gerekiyor?"diye sordum.aumarım anlamamıştır.İçimden anlamaması için dualar ederken"Hayır!" Diyerek bağırdı.Şaşırmıştım.Gözlerimi kırpıştırdım."Çok,çok,çok özür dilerim Melis.Bağırmak istememiştim,gerçekten.Ne olduğunu bende anlayamadım.Alışkanlık heralde."diyerek hafifçe tebessüm etti."Benden korkuyor musun?" Diyerek sorusunu yineledi."Hayır,senden korkmuyorum.Neden korkayım ki?"diye sordum."Benden korkmanı hiç ama hiç istemiyorum.Sana kötü davrandım mı?" Diye usulca sordu."Bir şey soracağım." Dediğimde sormamı istercesine gözlerimin içine baktı."Neden orda bana çok kaba davranıp burada çok yumuşak davranıyorsun?"
"Çünkü senin kavga etmeni istemiyorum."
"Benim kavga etmemden sana ne?"
"Canın acımasın." Dedi sakince.Vaay beni de düşünürmüş.Neyse ne.
"Benden hoşlanıyor musun?" Diye sordum aniden.Ağzımdan çıkıvermişti.
"Sen hoşlanıyor musun?" Dedi.Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.
"Hoşlanıyorsun,hoşlanmasan kızarmazdın.Şu haline bak." Dedi ve güldü.Ha ha çok komik.
"Asıl sen kendi haline bak be.Biraz daha kızarırsan pazarda domates niyetine satılırsın vallahi."Dedim ve kahkaha attım.
"Beni utandırma o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elbet Bir Gün
Teen FictionKüçük yaşta kaybetmiştim babamı.Babam benim her şeyimdi,umudumdu,gerçeğimdi.Ben daha babama doyamamışken beni bırakıp gitmişti.O günden sonra kırgındım,dargındım her şeye,herkese.Umudumdu beni ayakta tutan.Çünkü biliyordum,Elbet Bir Gün bende mutlu...