Küçük Karım|Küçük Serisi 1

✨1. Bölüm//Bilinmeyen Numara✨

Multimedya internetten alıntıdır. Kim yaptıysa güzel olmuş. ❤
Bu arada multideki mütüşlü kadın yani Barbara bizim biricik Asel'imiz.❤
Multimedya2 ise Buray//Aşk Mı Lazım. Çok güzel şarkı. Bölümle dinleyebilirsiniz...

✨İYİ OKUMALAR✨

Bir yeni mesajınız var...
Bilinmeyen numara:
"Çok az kaldı. Yaklaşıyorum sana. Son yedi gün...sana kavuşmam için yedi gün..." yazıyordu.
Gönderilen: Bilinmeyen Numara
"Siktir git,sizin gibi piçlerin seviyesiz şakalarına ayıracak vaktim yok."
Gelen Mesaj: Bilinmeyen Numara:
"Yedi gün..."
Yavaşça yataktan kalktım. Sabahın saat dokuzunda mesaj atacak kadar psikopat insanlar var mıydı bu dünyada?
Aranıyor: Hakan'ım❤
"Efendim,güzelim." dediğinde gülümsedim.
"Alsana beni,özledim." diye fısıldadım.
"Geliyorum,bücür." dedi.
Güldüm. Hakan benim 14 senelik arkadaşımdı. Kardeşim,her şeyimdi.
"Gel," diyip telefonu kapattım ve ayağa kalktım.
Üzerime kot gömlek ve altıma kot şort geçirdim.
"Anne! Hakan gelecek birazdan,gideceğiz. Haberin olsun."
"Tamam."  diye ses geldi mutfaktan.
"Anne...babam yine işte mi?" dedim hoşnutsuz bir sesle.
"Bu aralar bir ihale için uğraşıyorlar. Alırlarsa şirket baya gelişecek." dedi annem. Babama asla toz kondurmaz,laf söylettirmezdi.
"Peki,belki yanına uğrarız Hakan'la." dedim.
"Yemek yemeyecek misiniz?" diye sordu annem. Elindeki kepçeyi görünce güldüm.
"Yemeyeceğiz. Ve akşama birisi mi geliyor? Bu kadar yemeği kim yiyecek?" dedim.
"Babanın ortakları ve ailelerinin olduğu bir iş yemeği vereceğiz. Akşam 20:00'de evde ol,küçükhanım." dedi ve cüzdanını açtı.
"Anne,harçlığım var." dedim.
"Ben harçlık almak için büyüdün diyene kadar her gün harçlık alacaksın,Asel." dedi ve her zaman cüzdanında benim için bulundurduğu yüzlüğü elime sıkıştırdı.
"Görüşürüz,anne." diye fısıldadım.
"Görüşürüz,ufaklık." diyip alnımı öptü.
Kapıya doğru ilerledim ve evden çıktım. Bahçede Porsche'sine yaslanan Hakan'a bir bakış attım. "Bir saat oldu be güzelim! Çok yavaşsın. Kaplumbağalar bile geçecek yakında." dedi ve sırıttı.
Ellerini cebine sokup yaslandığı arabadan çekildi.
Yanaklarına birer öpücük kondurdum.
"Hadi okula gidelim." dedim fısıltıyla.
"Tamam,güzelim." diyip yanağımı öptü.
"Öpme şöyle sulu sulu!" dedim sinirle.
"Kanka,sulu sulu ne ya? Karpuz gibi!" dediğinde arabaya bindim.
O da bindi.
"Birisi bana kaplumbağalardan bahsediyordu sanırım. Hemen okula gitmezsek geç kalacağız,bay ben çok kaslıyım ama senin kasların yok bitch bakışı atan. " dediğimde güldü.
"O nasıl bir cümle lan? Küfür eder gibi." dedi ve arabayı çalıştırmaya başladı.
"Uçur beni,Pegasus!"