•Yıl 850. güneş kararması bazı insanlar ayın güneşi kıskandıgını söler bazıları ise güneşin utancından yüzünü kapadıgını. şii şii ben burdayım evet ismin john 20 güneş kararması yaşındayım aslında bugün 20 olcak bugün benim güneş kararma günüm. gözlerimin üstündeki haddinden fazla karanlık uyanmama sebep oldu içimdeki korku göz kapaklarımı var gücüyle tutarken. şi john sesine güvenerek göz kapaklarımı araladım şi john diyen benim rick amcamdı bir karışımdan uzun siyah sarı karşımı sakallar ve görebilceginiz en uzun kirpiklere sahipti hep onunki gibi siyah gözlerim olsun isterdim ama annem hep mavinin gökyüzünü temsil ettigini söler avuturdu. hadi kalk ava gidiyoruz rick amca daha güneş yuvasından cıkmadı cıkana kadar gelmiş oluruz sana bügün ögretecegim, dedigi anda daha nefesi suratıma ulaşmada fırladım ve okumu aldım. seni hiç bu kadar istekli görmemiştim der gibi bi ifade vardı suratında ifadesine karşılık ben hazırım rick amca dedim bana bügün ögretmesini umdugum rick sihirini daha önce kimseye ögrettmedigini duymuştum bu yüzden heycanımı ve yapamama korkusunu suratımdan atamadım yol boyunca taş oyuklarından ve odunlardan yapılmış yuvamızdan bi hayli uzaklaştıgımızı hissedebiliyodum hiç bu kadar uzaga gitmedigim eger uzaga gidersen kötü şeyler olur diyen babamın surat ifadesi geldi aklıma içimdeki korku yerini heycana bıraktı rick amcamın dev vicudu yanımda oldugu icin şanslı hissediyom yoksa eminimki bi kösede korkudan ölürdüm rick amcamin yirmi katı büyüklügündeki agaçların aralarından gecerken bi dal kırılma sesi babamı kızdırdıgımdaki sert ve şiddetli jonh diye bagırma sesinden yüz kat korku saldı icime amcam dur dedi temkinli bir ses tonuyla. jonh burda olabilirler gel benimle diyerek kolumu öyle sert cektiki bi an kopacagını düşündüm bir magaraya dogru cekti beni genzimi yakan pis bir koku hakimdi magaraya sanki o kokunu yuvası gibi hissettim uzun bi süre gizlendikten sonra amcamın burda olabilirler deyişi aklamın içinde büyüdükce büyüdü sonunda amcamın magaranın önündeki bekleyişi sona erdi bana dogru yürümeye başladı yüzünki ifadenin ne oldugunu bile anlamadım amcamı hiç böyle görmemiştim karşıma oturdu bak jonh derkenki anlında beliren kırışıları bu zamana kadar farketmemiştim amcamın korkabildigini görmek içimdeki ölümsüz korkusuz rick amcayı yok etmişti sanırım hiçbir zaman yaşlanmıcagını düşündügüm adam şimdi daha net ve daha yaşlıydı. şimdi sende gözlerimim icine bakmanı istiyorum jonh gözlerime odaklan sol cılız elimi sag kuvvetli eliyle kavrayıp tekrar jonh gözlerime bak ve odaklan senin bişeyini almışım ve onu istiyomusun gibi bak içimdeki tuhaflıgı anlatabilcek bir kelime bulunamazdı ve hiç bir şey söylemeden amcamın dedigini karanlıgı simgeleyen gözlerine istedigim şeyi vermesi icin sert bi bakış attım ne oldugunu anladan güneşin yakıcı sıcaklıgı beni oldugum yere yıgılmış bi halde buldu amcam nerdeydi nasıl olduda yere yıgıldım gibi düşünceler beni magaranın o pis kokusundan dışarı dogru itti kemiklerimin iç ici gecmişler gibi hissettirmesi hiçte rasladıgım bir şey deyildi ama bundan daha önemli şeyler vardı amcam nerde ve eve nasıl gidecegimdi. ayaklarımın sanki bir şeyler biliyomuş gibi hissetmemle harekete gecirdim kuş sesleriyle dolu bilinmezdeydim ayaklarıma ne biliyosun der bi ifadeyle baktım ve sonrada güneşin ensemi yakışına dayamayıp geri kaldırdım ya bilinmezlikten gercekklige yada bilinmezlikte yokluga dogru emin ve ufak adımlarl atmak kaydıyla ayaklarıma emir verdim gectigim yerleri daha önce görmedigime emindim ama yürümekten başka yapabilcegim hiç bişe yoktu. amcam buraları görmüşmüdür acaba diye düşündügüm anda bölgemizdeki insanlara sordugumuz zaman amcamı dünyada görmedigi yer yok öldürmedigi hayvan yok deyişleri kulagımda yankılandı koca koca agaçların dev kayalardan oluşan dagların ve sürekli ayaklarıma dolasan otların arasından kurtulmak için var gücümle koşmaya başladım okadar hızlıydımki rüzgarın beni kucaklayışı ve yanaklarımı oksayışı güneşin o bunaltıcı sıcaklıgından bi an olsunki uzaklaştırdı ve sadece uzaklaşan güneşin bunaltıcı sıcaklıgı deyil ormanın derinlikleriydide yorulup durdugumda farkettimki ormandan baya uzaklaşmış toprak ve sivri kayalardan oluşan orman olmayan ama ne oldugunuda bilmedigim başka bi bölgedeyim ilk gördügüm o devasa kaynın serin gölgesini esir aldım gölgesinden epey uzun süre faydalandıgım kayanın en tepesine tırmanıp etrafı gözlemlemeye karar verdigimde kayaya tırmanmak icin ayaktaydım oyuk ve cıkıntılı yerlerine basarak giriştigim bu işin yarısına gelmiştim tüm gücümü ayak ve el parmaklarımda toplayıp son bir hamle ile sonunda en tepedeydim kayanın en üstüne sırt üstü yere yılgılmış bir vaziyetteyken güneş kararmasının başlamasına şahit oldum bi süre oldugum yerde güneş kararmasını izlerken bölgemizdeki insanların, annemin ve babamın coktan beni aramaya cıktıklarını umut ettim ve artık günes tamamen amcamın gözlerini andırıyodu okadar güçlü gözükiyodu amcam gibi, kap kara olmasına ragmen helen ışıgını esirgemiyodu, sonunda tekrardan tamamen bizimleydi artık 20 güneş tutulması yaşındaydım zar zor yerimden dogrularak etrafa bakındıgımda umudumu zedeleyen arkamda bıraktıgım agaçlar ve umudumu paramparça eden sonsuz kayalıkları gördüm sınırım bunu başarmıcagım burda şurda yada orda bi keşede ölecegim diye düşündüm bitkin ve açıkmış bedenemi kimsenin beni bulamıcagı devasa kayanın üsüne salıverdim uzun bi süre gökyüzünü izledikten sonra güneşinde uyumak icin yuvasına gittigini farkettim benimde şuan yuvamda olmam gerekirdi evet gerekirdi gerekliydi bu devasa kayaya benden başka hiçbir canlının cıkamıcagına güvenerek midemin çıglıklarına aldırış etmeden güneşin daha yuvasına girmesine fırsat vermeden uykuya daldım
Devamı...