Hoşgeldin İSA

Theodoros kanlı ellerini gövdemde gezdirirken içimde cennetle müjdelenmiş insanların huzuru vardı..dünyanın çivisinin çıktığı gün hayata gözlerini kapamak huzur veriyordu bana,hayır ruh hastası değilim sadece kıyamet günü dünyada bulunmak bana aptalca geliyordu,içimden Theodoros a bitir artık işimi sende bende kurtulalım bu işkenceden nidasını attım gözlerimin içini okumuş olacakki elindeki gümüş haçı göğsüme tekrardan batırdı göğsümden gelen sıcak kanın rahatlığı beni tanrıya dahada yaklaştırıyordu..gözlerimin üstüne çöken ağırlığı hissettim küflenmiş odanın nahoş kokusu beni hayattan soyutlarken Theodoros a ölüm anımda yanımda bulunduğu için teşekkür ederek elimin içinde çekilmiş olan bombanın pimini gösterdim tanrıya yalnız gitmiyorduk...

sonunda ölerek uyandığım 7. Rüyamdı bu her seferinde ismini cismini bilmediğim yerlerde kalbimden gümüş bir haçla bıçaklanarak hayata veda ediyordum ve her gece saat 04.00 da yatağımdan soluk soluğa sıyrılıyordum anlamını ve nedenini bilmediğim bir kabusa hedef olmuştum..izlediğim bir film mi etkili olmuştu.hayır böyle bir ritüel içeren bir film hiç izlememiştim ki...başka bir sebebi olmalıydı bu düşüncelerden sıyrılmaya çalışarak yatağımdan kalkıp duşun yolunu tuttum ufak bir kahvaltıdan sonra mesaiye yetişmiştim..masama oturduğumda internetten haber sitelerini açıp gündeme vakıf olmuş çayımı yudumluyordum,egedeki artçı sarsıntılar yine boy göstermişti 1 haftadaki 4.depremdi bu...marmaradaki ve ege açığındaki faylar yine rahat durmuyordu.tamam büyük Marmara depremi bekleniyordu zaten ama bu kadar erken değil..Birkaç evrağı imzaladıktan sonra öğle yemeği için dışarı çıktım bulunduğum kafede karşımda oturan adamın gazetesinin arkasındaki haber dikkatimi çekti..dünyada artan depremler ve doğal afetler yüzünden mısırda 2 kabile piramitlerin önünde toplu intihar etmiş..mayaların 2013 senoryosundada vardı aynı durum..haberin ilginçliğiyle çayımdan son yudumu sigaramdan son dumanı çekerek işe dönmeye karar verdim...

masamda rüyalarımın sebebinin hergün okuduğum kıyamet senoryoları olduğunu düşünerek içimi rahatlatmak istemem bana normal geliyordu,öbür türlüsü çok vahim di çünki..gereksiz birkaç evrağı daha imzalayıp dostlarıma söz verdiğim gibi akşam 9 da toplanacağımız meyhaneye vardım..erken gitmiş olmam sebebiyle birayla başlamayı uygun gördüm 2. Bardağı bitirince koray da bana eşlik etti kağan ve nazlıda gelince ekibi toplamış muhabbete başlamış olacaktık.saat 11 sularındayken bizim grup toplanmış ve sıra büyüğe gelmişti rakının filtreli kapağı açılınca beni oldukça mesut eden anason kokusu masaya yayıldı..saki ilk kadehleri doldurunca herkes ilk yudumda kadehi yarılamıştı bile uzun zaman olmuştu aynı ekip tavernada buluşmayalı...ister istemez o konu açılacaktı ve açıldıda nazlı attı sözü ortaya

-yahu ne düşünüyorsunuz dünyanın sonu gelmiş diyorlar

koray yarı ciddi yarı şakayla

-baksanıza depremlerde arttı ister istemez korkuyor insan

kendi aralarında dönen birkaç sohbetten sonra mikrafon bana uzatıldı.nazlı sevecen ses tonuyla gözlerimin içine bakarak...

-azizim sen ne düşünüyorsun bu konuda ?

uzun zamandır planladığım sözlerimi masada herkesin gözüne bakmaya dikkat ederek söyledim

-ee zamanı geldi artık..bu işin yaklaştığı belliydi görmüyormuyuz her gün gazetelerde,,çocuk tecavüzleri,hırsızlık,cinayet,,3 kutsal kitaptada günahların arttığı dönemlerde kıyametin kopacağını...

hemen söze atıldı kağan

-iyide öyle bir şey geldiysede dediğin 3 dindede olan büyük alametlerin hiç biri yok mesela hz.İsa,deccal gelmedi daha