ஐ─╬╬╬®░░ 7 ░░ ®╬╬╬─ஐ "YABANI EGOIST!"

8 0 0
                                    


  YAZAN:EFTELYA

 YAYINLAYAN: EUN KYUNG SON       

Genç adam oldu olası alışamadığı kravatını gevşetti ve kimsenin olmamasının rahatlığıyla düğmelerinin birkaç tanesini açtı. İlk başta Oğuz'a bu işe kendinden habersiz giriştiği için kızsa da şimdi ona hak veriyordu. Neticede kardeşi ona yardım etmek istiyordu. Babasına karşı bir zafer daha kazanmanın neşesiyle sekreterin ona verdiği dosyalara bir göz attı. Kapının açılmasıyla başını hafifçe kaldırdı ve içeri giren kişiye şaşkınca bakarken bunun bir şaka olmasını diledi. Melis Koçer... Yine çıkmıştı karşısına. Kardeşinin neden bu kadar ısrar ettiğini şimdi daha iyi anlıyordu.


''Yok artık.'' derken hızlıca ayağa kalktı ve kızın yanına yaklaşarak elini uzatmasıyla onun yeşil gözlerine uzunca baktı. Gözleri bazen o kadar güzeldi ki genç adam istemeden de olsa dikkatini onlara veriyordu.

''Aramıza hoşgeldin, ben bu şirketin Ceosu Melis Koçer. Sana elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağım.'' diyen genç kıza şaka yapıyorsun der gibi bakıp başını salladı ve kızın uzattığı narin eline bakarak o eli tutmayacağını ima etti.

Melis'in kollarını birbirine bağlayarak ''Çocuk gibi zoru görünce kaçmayacaksın değil mi Mert Arsoylar?'' demesiyle sinirlenerek kızın üzerinde doğru eğildi. Babasına rest çektiği gün ki gibi gözlerinde yine o kararlı ifade vardı ve bu sefer bu kıza kendisiyle uğraşmak neymiş öğretecekti.

''Hodri meydan.'' derken çarpık bir şekilde gülümsedi ve kızın da kaşlarını kaldırarak kendisine aynı gülüşü sunduğunu görünce arkasını dönerek koltuğuna geri oturdu.

''Oğuz'un da bu oyuna alet olduğuna inanamıyorum.''

''Bu bir oyun değil Mert Arsoylar. En az ben de senin karar şaşkınım, daha bugün öğrendim ben de burada çalışacağını.'' dedi genç kız ve ellerini masanın üzerine koyarak yeşil gözlerini adamın koyu renk gözlerine inatçı bir şekilde dikti. Adam kızın derin yakalı, beyaz gömleğinin verdiği imkanla açılan göğüslerine bakarken bunu bilmeden mi yoksa bilerek mi yaptığını düşündü. Bu kız bazen bir melek bazense bir cadıya dönüşüyordu. Hangisinin gerçek olduğuna bir türlü karar veremiyordu. Aklını başka bir şeyle meşgul etmek ister gibi kafasını bıkkınca kaldırdı. Kızın kendisine sinsi bir şekilde baktığını görünce ''Ne oldu?'' der gibi kıza baktı.

''Hem senin beni görmek için bu şirkete başvurmadığını nereden bileceğim.''

Mert bu sözle çok komik bir şey görmüş gibi kahkaha attıktan sonra dişlerini sıktı ve masaya elini hızlı bir şekilde vurarak ''Böyle bir şeyi asla düşünmedim.'' dedi. Genç adam bir an burası senin babanın şirketi mi demeyi düşündü ve işe girdiği şirketin adını hatırlayınca ''Lanet olsun.'' diye tısladı. Oğuz onu büyük bir tongaya düşürmüştü ve bu onun sonu olacaktı. Şimdi bir korkak gibi görünüp kaçıp gidemezdi hem kıza hodri meydan demişti.

''Sekreterden senin için bir bardak soğuk su isteyeyim mi?''

''Seni o suda boğmamı istemiyorsan mümkün olduğunca bana gözükme.''

''Benden imkansız bir şey istiyorsunuz Mert Bey çünkü bundan sonra aynı ortamda çalışacağız.'' diyen Melis harika bir şekilde gülümsedi. Ardından son vuruşu yapmak ister gibi ''Güzelliğime vurulmanızı yasaklıyorum.'' dedi ve kapıdan dışarı büyük bir havayla çıktı. Kapıdan çıktıktan sonra Mert'in deli gibi oradan oraya giden ayak seslerini duyunca elini yumruk yapıp kaldırıp indirdi ve kahkahasını bastırmak için elini ağzına kapattı.

TERS ISTIKAMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin