Abla!» diye bagiriyordu minik. Etrafima bakiniyordum korkuyla. Almina nerdeydi. Sesin nerden geldigini anlamiyordum. Etrafima kosiyordum ama hep ayni noktada duruyordum. "Almina nerdesin!" diye haykiriyordum resmen. "Ablaa!" diye bagirmisti ama bu kez agliyordu. Sesi kirik cikmisti. Heryer bir anda kararmisti. Bir odadaydim hic birsey gormiyordum. Sonra bir noktaya isik vurdu. Almina bir sandalyeye baglanmis sekilde korkuyla bakiyordu. Agliyordu. Icim acimisti.
Tam adim aticaktim birisi Alminanin arkasina gecti bir tabanciyla. Yuzu anlasilmiyordu kim oldugu belirsizdi. "Hayir.." dedim sesim kisik cikmisti. "Hayir!" diye bagirdim. Alminanin bagirislari resmen kalbime vurmustu. Alminanin arkasindaki kisi gulumsemisti ama bu gulumsemenin altinda kotuluk vardi.
Tabanca sesini duyar duymaz ter ve aglamis bir sekilde kalkmistim ruyadan. Sik sik derin nefesler alip verdim. Bu nasil bir ruyaydi. Gozlerimden yaslar dokulmeye devam ederken icimde hissetigim sadece aci vardi.
Titrerken bir elimi alnima koydum. Babam hani kazada olmustu... ben herseyi gormustum. Gizlice takip etmistim babami o gun cunku pastamin nasil oldugunu merak ediyordum ama onun yerine oldugunu gormem... daha aci bir sey var miydi? Peki ben neden mi anlatmadim bunu kimseye? Bunu ben bile bilmiyorum. O gun biri carpmisti babama. Ben sadece o arabanin icinde 2 genc oldugunu gormustum. Hatta benim yaslarimdaydilar sanki... Yuzlerini hatirlamiyorum hatta gormemistim.
"Derya!" diyen annemin beni cagirdigini anlamistim. Yerimden kalkip uniformami hizla uzerime gecirdim. Assaga inip mutfaga girdim direk. Kucuk minigim mutlulukla yemegini yedigini gordum ya... icim cok rahatlamisti.
Annemin yanagina bir opucuk kondurup Minigimizin yanina oturdum. Onunda yanagini optukten sonra sacini oksadim. Uzun acik kahverengi saclari oyle guzeldi ki. Almina dikkatini yemegine verdigi icin bana bakmiyordu bile. Cadi hemen okula gitmek istiyordu.
Hepimiz yemegimizi bitirir bitirmez kalktik. Artik minigi okula goturme vakti gelmisti. Ordanda kendi okuluma. "Gorusuruz annem" diyip optuk annemizi. Oda birazdan ise gidicekti zaten. Almina zipliya zipliya okula giderken onla oynamagida ihmal etmemistim. "yaaa ablaa yapma yaa" diye guluyordu.
Bende gulumseyerek "daha cok mu yapmami istiyorsun. Peki canim yeterki iste" diyip gicik ettirmeye dahada gulmesine sebep olmustum. Okula varmistik. Onun boyuna gelerek "hani opucugum. Hemen gitcen mi oyle?" diye sordum soran gozlerle. 2 yanagima birer opucuk kondurup kosar adimlarla sinifina ilerlemeye baslamisti.
Minigimiz olmasaydi suanda acaba ne halde olurdum. Bu dunyada olur muydum onu bile bilmiyorum. Ellerim ceplerimdeyken yurumeye devam ederken muzigimi dinlemeyide ihmal etmiyordum. Arkamdan bir anda carpan birisi yuzunden az daha yuz ustu dusmeme sebep olicakti.
Kulaklarimi bir hisimla cikarip "Ne yaptigini saniyorsun!" diye bagirmistim arkama donerek. Siritan yuzu gormemle olumcul bakislarimi atiyordum. "Su bakislarin varya birgun birini oldururse sasirmam" dedi koluma girerek. Kiz resmen umursamiyor. "Gamze bi ozur filan yok mu?" diye sordum ona olumcul bakislarimi atmaya devam ederken.
"Ya kizim saka yapiyoz. Sevdiklerimle takilirim ben. Oyyy cok mu korktun sen" diyip yanagimdan makas aldi. Bu kiz nasil bukadar gicik olabiliyor halen anlamis degilim. Ozel ders filan mi aliyor?
Gamzeyle okula varmis bir sekilde sinafimiza gitikk. Gelince Ela ile Mert birbirine kiziyordu. Tartisiyorlardi. "Ela! Ben senin abinim ve birdaha bunu yapmicaksin!" diye bagiriyordu kiza. Kiza bagirmaya hakki yoktu. Ben hizli adimlarla arasina girip Merte baktim.
"Mert. Sakinlestiginizde konusursunuz kiza bagirma" dedim sakince. Beni yana itti Elaya bakti sinirle. Ela sinirden patlamak uzereydi sanki. Gamze Mertin elinden tutup Merti suruklemeye calisti. Mert sinirli bakislarini Gamzeye cevirdiginde ilk kez Gamzenin ciddi durusunu gormustum.
Gamzeden hic bir duygu sezmemistim. Oylece Merte bakiyordu. Gozlerimi Merte cevirince sinir gormiyordum aksine aci hissetmistim. Uzgundu. Derin bir nefes cekip Gamzenin arkasindan yurumeye baslamisti. 10 saniye olmadan siniftan cikmislardi. Aralarinda biseyler oldugunu anlamistim o an.
Ela yerine sinirle otururken o an etrafimizdaki gozlerin ustumuzde oldugunu hissetmistim. Dudagimi dislerken Elanin yanina oturdum. Daha dersin baslamisina 10 dakka vardi. "Ela anlatmak istermisin?" diye sordum sakince. O halen sinirliydi. "Mert benim sevdigim kisiyi sevmiyor. Sevdigim kisiden ayrilmami soyliyor ama nedenini soylemiyor ve bu beni cidden sinir ediyor. En azindan nedenini bilmek hakkim degil mi?" dedi sonda kirik cikan sesiyle.
"Bilmek hakkindir ama seni uzmemek icin soylemiyor olabilir. Seni kirmak istemiyordur Ela" dedim onu yumusatmaya calisarak. Ama hepimiz biliyoruz. Ne desem bostu. İci rahatlamicakti bu problem cozulene kadar.
Hoca iceri girince arkaya kendi sirama oturdum. Ne Gamze ne Mertgil nede Sema burdaydi. Sema ile Mertgilin sinifta pek ugricagini dusunmiyordum. Mertgil derken Mert Kaya ve Doruk takimi.
Sinifta hocayi dinlemeye devam ederken dersin yarasinda Gamze gelmisti. Gamze normaldi. Rahat gozukmustu gozume ama icinde ne firtinalar var kim bilir. Elanin yanina oturup Elayla ugrasmaya basladi herzamanki gibi. Ders bitince yerimizden kalktik. Kantine dogru yol almisken Elayla Gamzenin nasil tanistigini merak etmeye baslamistim.
Kantinde bos bir yere oturup yemegimizi yemege basladik. Omzumda bir el hissetmem irkilmeme sebep olurken kim olduguna baktim. Kayaydi. "Gecen yarim yamalak tanismistik. Oturmama musade var mi kizlar?" diye sorunca Ela ile Gamze baslarini sallamakla yetindi.
Kaya yanima oturup konusmaya baslarken obur iki kizimizda cevaplar veriyordu. Kendimi rahat hissetmedigim icinde konusmiyordum. Boyle daha iyidi benim icin. Telefonda takilirken annemden gelen mesaji yeni gormustum.
Mesajda yazan:
"Kizim, is arkadasim bugun bizim eve gelicek ailesiyle birlikte. Alminyayla birlikte biraz erken gelin bugun. Tamam mi canim?" diyen anneme tamam demistim. "Kizlar ben bi lavaboya ugricam" diyip yerimden kalktim.
Lavabonun yakinina gelince daha ilerde bir isik gordum ama soyle bisi vardiki isik duvardan geliyordu. Yaklasip duvari inciledim. Elimle dokununca duvar donmustu resmen. Hani su donen duvarlar olur ya filmlerde. Baska bir dunyaya girersin. He iste onlardan.
Ben duvari hepten acmamistim. Biraz aralik vardi. İceriye dogru bakinca karsida Dorugu gordum. Doruk kucuk bir koltuga uzanmis bir sekilde yatarken ne kadar tatli gozuktugune baktim. Rahat degildi. Kendisi uzun koltukta kucuk olunca sigimamisti. Bu gulmem icin bir sebebti.
Ona bakinca sanki kucuk bir cocuk goriyordum ilk defa. İlk defa ona kotu bakislarla degil samimi bakmistim. Duvari biraz daha itip iceri girdim. Neden yapiordum bunu bende bilmiyordum ama icimdeki bir ses yap diyordu. Etrafa bakinirken ne kadar cok kitap oldugunu fark etmistim.
Parmaklarimla hafifce her kitapa dokunurken hayallere kapilmaya baslamistim. Kendi evimde oturmus kitaplar okiyorum. Minik buyumus hatta evlenmis ve mutluydu. Annem benimle yasiyor ve evlenmem icin ustume geliyordu.
Kendi kendime gulumserken kulagimin dibindeki sesle dokundugum kitaplara dokunmayi birakmistim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Simarik
Teen FictionZengin simarik bir oglan. Doruk. Masum normal bir kiz. Derya Bu ikisi birbiriyle karsilassa nasil olur? Ya peki Derya burs kazanip Dorugun babasinin sahip oldugu okulda okusa?