"Eksik"

30 1 0
                                    

2009
İki yıl geçmişti..
6.sınıfa başlamıştım.. Vay be dedirtti yaşantım.. Ben yine 2.sınıfta kalmıştım.. Melek öğretmenin son vedasinda. Gitti ama unutmadım asla. Alıştım sadece.. İzini kaybettirdi adeta.. ne yaptımsa da bulamadım.. En iyi kankam Neslihan olmuştu. Duyguyla çok kavga ediyorduk. Ama hepsini seviyordum. Çünkü sadece onlar vardı yaşantımın her köşesinde. Eksik hissetsem de kalbimi; atıyordu hala hayata karşı..
Nagehan Bodur diye bir öğretmen geldi okula.. İngilizce öğretmeniymiş.. Galiba hayat buydu.. Alışıyordu insan her şeye.. Ve giden yerini yenisiyle dolduruyordu..
Ne yalan söyleyeyim ona da alıştım.. Çünkü bana sevgi denilen şey evin kapısından çıktığımda öğretiliyordu.. Zaman geçtikçe daha da sevdim onu.. Kızım manyak mısın sen dediginizi duyar gibiyim.. Ama evet manyaktım. Babamı hiç sevmedim çünkü. Ben çocukluğumda yenildim ilkin.. Sonra babamda yanıldım. Onun her bağırtısında korkar sinerdim koltuğun arkasına.. Eksiktim.. Tepeden tırnağıma eksiktim.. Tabi bir de..
Sadık Aydın vardı..
Bu nasıl bir müdürdü.. Babayiğit, abican.. Adeta öğretmenlerin hasıydı.. İsmi gibi de hayatı da, karakteri de sadıktı.. Merhameti, merhametinde gördüğümüz şefkati , iyiliği, güvenilirliği, inancı ona öğretmen değil baba dememizi sağlıyordu.. Bugün şans eseri odasına gittim.. Konu konuyu açtı.. Bana dedi ki: "Bak Nehir..Önemli değildi şu an benim nasıl biri olduğum.. Ardımda nasıl kaldığım önemliydi.. Yaptığın iyilik ömür boyu sürmeli.. Insanlar senin ardından iyi şeyler yaptı diyebilmeli.. Başka hiçbir şeyin önemi yok" dedi...
Mest oldum adeta.. Bir kere daha inandım müdürüme..Ve birgün bende onun hayat gayesinden yürüyeceğime söz verdim..
Ikinci döneme az bi zaman kalmıştı.. Bir de ne dųyayım?
Duymaz olaydı bu kulaklarım..
Sadık Aydın gidiyor..
Hüzün sardı tüm okulu.. Nasıl olurdu? Hocam nasıl olur dedim.. Teselli verdi bizlere.. Bize büyüdüğümüzü öğretti gidişi.. Bizi o okuttu bu okulda.. En büyük pay sizin hocam.. Bu yüzden asırlar geçse yine unutmayacağız sizi..
Ikinci dönemde yoktu.. Gerçekten gitmişti.. Ama yaşadığımız şehirdeydi.. En azından bu da bişeydi.. Yaprak dökümü gibi bu yıllarım..
Yeni okul müdürü Remzi Turan..
Aman Allah'ım.. Bi insan bir bakışta bile bu kadar mı sevemezdi birini.. Bizim kızlar da aynı düşünüyordu.. Zaman aksa da doğru düzgün muhatap bile olmuyorduk.. Ama biz bir faça atmışız bugün kollarımıza görmeniz lazım.. Bir güzel de disiplin cezasını yedik.
Pişman değildik..Çünkü biz; Arsız belayla, tripkolikle, fermanla, dj ateşle, fundyyle, büyüyorduk. Iyi bisey değil belki bu ama böyleyiz..
Hayatın ağına takılı kalan dört hayattık biz.. Ama hep böyle kalmamak için ant içtik..
Büyüyeceğiz.. Çok büyüyeceğiz.. Düşüncelerimiz, duygularımız, mantığımız, en önemlisi yüreklerimizi değiştireceğiz...
20.09.2009
Yıllar ne çabuk geçiyor değil mi?
Demiştim aylar öncesinden..
Değişeceğiz..
Yeni bir dönem..
Bize hala yeni olan müdür..
Yeni öğretmenler..
Yeni eğitim sistemleri..
Ve yanımda olan dört arkadaş..
Gün geçtikçe soğuyorum okuldan..
Sıkıldım..
Hepsinden..
Her şeyden..
Ama devam etmek zorundaydım..
Mücadele etmeliydim..
Kim sahip çıkacaktı yoksa ki bana?
Babam mı? Ne olursa olsun silemediğim, ama sevemediğim.. Her defasında onu sevmeye kalkıp, nefrete uyuduğum babam mı? Doğrusu arkamdadır her zaman.. Ama benim ona ihtiyacım olsun istemiyorum. Hem onun rahatı için.. Hem de mücadele etmeyi öğrenmem için..
Günler benim tayfalarımla iyiydi. Onun dışında ders pek de umrumda olmuyordu. Tabi cok da ihmal etmiyorum. Yoksa nasıl kazanırım hayatı?
"Raziye Dağ..
Yeni Türkçe öğretmeninizim" dedi bir ses..
Yoktu bende ne heves vardı ne de heyecan.. Yenilikler bile sönmüştü içimde .. Çünkü mutlu değildim. Bu ev denilen şey neydi? Aile ne demekti? Bilmiyorum. Algılayamıyordum. Derslere girip çıktılar hocalar.. Sevmedim hiçbirini de. Bu türkçe öğretmeniyle de habire itişiyorum. Sonumuz hayırlara gitsin.. Derken zaman geçtikçe daha iyi tanıdım onu.. İç sesini tanıdım onu anladım. İyi biriydi. Hatta birşey diyeyim mi? Edebiyatın divası olmuştu benim için... Canım hocamdı o ya.. Bütün şiirleri onun sayesine tanıdım. Onunla çalıştım okudum, kazandım.. Ve evet güzel günlerim de olmuştu..
Böyle gitti bir yıl daha..
Yazsam roman olur geçmişim; ama gereği yok bazısının cümlelerimde..
Yanımdakiler ve geleceğimdi yıkılmayışlarımın sebebi..
Ve hep de öyle kalacaktı..
●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●●

01.01.2010
Yeni yıl gelmişti.  Her yıl gibi bu yıl da geleceğe dair hayaller kurdum.. Dualar ettim.. Dilekler diledim.. Ama çilekeş yıllarım bu zamanlar.. Babamı sevemedim. Kızgındım.  Okul dersen arkadaşlarım için vardı sanki.. Biz dört çilekeş arkadaş sanki bütün acılar bizim üzerimizde.. Dersleri önemserdik ama biz de sınavı son gün çalışanlardandık. Hep beraber arsız bela dinlerdik.. Okul kapısının çıkışına yakın yerde bi çam ağacının altında bizim mekanımız vardı..

Nehir'in Günlüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin