0.2

4.9K 348 52
                                    

Önündeki beyaz tuval attığın fırça darbeleriyle anlam kazanırken beynindekileri resmetmeye çalışıyordun.
Fakat çizdiklerin düşündüklerine benzemiyordu.

Bezginlik ile bıraktın fırçanı paletin üstüne. Bir aydır geldiğin bu atölye de seni sıkmaya başlamıştı. Beş aydır kafanı dağıtmak için birçok atölye,kurs ve ek işleri denemiş fakat hiçbirinde aradığını bulamamıştın. Tek istediğin yaşadığın sinir bozucu o olayı unutup hayatına devam etmekti.

O lanet adamı...

Sen umutlarla ona bağlanmış ve sırf onun için kendini çoğu kişiden soyutlamıştın. Ve sırf onun için...ah,her neyse. Bugün kesinlikle iğrenç birgündü,kesinlikle.

Ellerini beline atıp boyaların renklendirdiği, kirden çok bir modacının en iyi kataloğundan fırlamış gibi duran önlüğünü çıkarıp yanındaki masaya koydun. Belki de bu atölyeyi de bırakmalıydı. Ne yapabilirdin? Hmm,çömlek? Belki de heykelciliğe baş vururdun? Olabilirdi.

Adımlarını kahverengi askıya yönlendirdin. Çantanı ve kot ceketini alıp
içeridekilere vedanı sunup çıktın. Cam kapıyı ardından kapatıp ilerlerken kaldırımda,arkandan gelen aceleci ayak sesleri geriye dönmene neden olmuştu.

Ah,senin çıktığını görüp çıkmış olmalıydı. Zaten genelde böyle yapıyordu. Uzun zaman önce başlamış ve hala devam eden ilgisini bildiğinden ona pek yakın davranmamaya çalışırdın fakat ne mümkün? Sürekli karşına çıkıyordu. Doğrusu bu hoşuna gitmiyor değildi. Yani birinin sana böyle ilgili olması...

"Seojun?"

"Şey,gittiğini gördümde şey dedim eşlik edeyim dedim."

Bu telaşlı ve şapşal haline karşılık engel olamadığın kıkırtını bıraktın. O da rahatladığını belli eden bir gülümsemeyi dudaklarına yerleştirip yanına geldi ve ilerlemeye başladı. Acelesiz adımlarını yanına yerleştirip evine doğru ilerlemeye başladın.

"Aslında..." sessizlik sonucu vardığınız evinin kapısında,yanından ayrılmadan önce konuştu. Demir kapıyı açmak için uzattığın elini indirip ona döndün.

"Sana birşey söylemeliyim..." konunun nereye varacağını biliyordun. Bu nedenle ona ne diyeceğini düşünmeye başlamıştın.

Ondan sonra kimseye güvenin kalmamış,hepsinden uzak durmak istemiştin ki,hala istiyordun. Onlar aynıydı,tek dertleri para ve gönül eğlendirecek biriydi. Belkide biri değil birkaç kişi...

"Uzun süredir senden hoşlanıyorum. Hatta bu hoşlanmaktan da fazla! Zaten bunu anlamışsındır. Bak,sana 6 ay önce sunduğum teklif hala geçerli. Gittiğin her yere bende kaydoluyorum. Sırf seni daha yakından görebilmek,sana yakın olmak için. Lütfen,bana bir şans ver artık. Bu yaptıklarım yetmez mi?"

O haklıydı. Gittiğin her yerde onunla karşılaşıyordun fakat,güvensizlik yaptığı herşeyin önüne geçiyordu. Fakat hatanın sende farkındaydın. Ah,kesinlikle arada kalmıştın... onun gerçekten uğraştığını görebiliyordun ve bu hali üzülmenw neden oluyordu. Onun bu uğraşlarına rağmen karşılık bulamaması,bu kişi sen olsan bile seni üzüyordu.

Sana umutla bakan gözlere kararsızlıkla bakıp yutkundun. Belki de seni 'gerçekten' seven biriyle birlikte olman,mutlu olmanı sağlayabilirdi. Tek istediğin biraz güven ve huzurdu. Sende sevilmek istiyordun. Her kız gibi sende birinin sana sarılmasını ve seni sevdiğini fısıldamasını istiyordun. Bunlar çok muydu?

"Tamam..."

"Ne tamam? Neye tamam? Bir dakika,sen şimdi...beni...ah!" Heyecanla etrafında gezdirdi gözlerini bu azda olsa mutlu olmanı sağlamıştı. Büyük bir kahkahanın ardından kollarını sana dolayıp sıkıca sarılmış ve hızını alamayıp bir tur döndürmüştü etrafında.

Hala yaptığının doğruluğunu beyninde tartarken hata yaptığını söyleyen hücrelerini duymamaya çalışarak ellerini omuzlarına koydun ve sarılışına karşılık verdin.

Genç adam sinirle yumruğunu indirdi masaya. Bu nasıl olabilirdi?!  O çocuğu nasıl kabul edebilir,ona nasıl sarılabilirdi?! İçinde büyüyen öfkeyle gözlerini ekrandan çekmeden sıralı yumruklarını indirdi. O,onundu. Ne olursa olsun onundu.

Kameraları izlemekle görevlendirdiği iki kişinin aramasıyla gelmişti buraya. Fakat görmek istediği yada aklından geçen görüntüler bunlar değildi. Sakin olmalı ve buna bir çözüm bulmalıydı. Aslında basitti ama...

"Jihun?"

"Buyrun efendim?"

_______________

Sanırım yine aklımdakileri yansıtamadım kelimlerle. Neyse artık. Olduğu kadar diyelim.


Locked (OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin