0.6

4.3K 312 28
                                    

Kapının kapanması ve kilit sesi kulaklarını doldurduğunda yataktan çıkıp yavaşça yaklaşmıştın kenara bırakılan tepsiye. Yüzünü tam incelemesende yemeğini getirenin siluetinden ve eteğinden fazlaca kilolu bir teyze olduğunu anlamıştın. Birkaç gündür yemek yemediğinden dolayı kurttan daha beter bir biçimde acıkmıştın fakat miden almıyordu.

Açtın fakat iştahın yoktu.

Sabahtan beri miden bulanıyor,birşey yiyemediğinden dolayıda çıkaramıyordun. Bunun yarattığı sıkıntı yetmezmiş gibi yanakların ve için yanıyordu. Sanki bir ateş topunu yutmuştun da mideni,sırayla da diğer organlarını yakıyordu.

Aklın o kadar doluydu ki;Seojun,geleceğin,buradan nasıl kurtulacağın... bu zamana kadar sessiz kalman bile mucizeydi. Tek amacın onun suyuna gidip seni bırakmasını sağlamaktı. Fakat daha 3. Günden bedenin düşüp kalmıştı.

Hiç olmazsa gücünün yerinde kalması için elini tepsideki çubuğa atıp takattan düşmüş parmaklarınla kavradın. Önündeki rameni incelerken baygın gözlerle,tavuk parçalarında takılmıştı bakışların. Normalde severek bitireceğin tabak,midenin seni her saniye biraz daha dürtmesinden dolayı itici gelmiş, tavukları kenara ayırmıştın.

Çubuklarını tabağa daldırıp bir miktarını iki tahta parçası arasında sıkıştırdın.

Üstünde oturduğun yatağa dökmemek adına boştaki elinle tabağı kavrayıp kucağına koydun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstünde oturduğun yatağa dökmemek adına boştaki elinle tabağı kavrayıp kucağına koydun. Ağzına aldığın parçayı zorda olsa çiğnemiş ve yutmuştun. Tamam,biraz dayanabilirdin buna...

Belki de yarım saat kadar bir sürenin ardından zorda olsa bitirdiğin tabağını
çubuklarla birlikte tepsiye koydun ve uzun bardağa doldurulan sudan büyük bir yudum almıştın.

Odayı doldurmaya başlayan kızıllıkla burukça gülümsedin. "Bir gün daha bitiyor..."

Birgün daha esirdin. Ve artık buradan kurtulman gerekiyordu.

Kilit sesinin ardından açılan kapıyla başını hızla oraya çevirdin. Üstünde;zümrüt yeşilinin birkaç tonu koyulukta olan takımı,siyah üsten iki düğmesi açık gömleğiyle bir defileden fırlamışcasına görünen gri saçlı adamla göz göze gelince yavaşça çektin bakışlarını ve yorganını kaldırıp altına girdin. Omuzlarına kadar çekmeye çalışırken ağır,gri örtüyü o içeri girmiş ve tepsiye göz atıp gülümsemişti. İki gün boyunca yemek yememen onu fazlasıyla üzdüğünden sonunda yediğini görmek mutlu olmasını sağlamıştı.

Sonunda yorganı istediğin şekle sokmuş ve onu izlemeye başlamıştın. Donuk suratıyla ilerlemiş ve her zaman ki yerine oturmuştu.

"Yemişsin yemeğini."

Belirsizce başını sallayıp etrafta gezdirdin bakışlarını. Bu odayı kızıl olarak sevmiştin. İç ısıtan bir görüntüsü vardı.

"Benden ne istiyorsun?" dudaklarından dökülen soru kesinlikle cevabı hak eden türdendi. Bir müddet sana baktıktan sonra gri saçlarını düzeltti eliyle.

"Beni hatırlamıyorsun değil mi?"

Çatılan kaşlarınla ona bakarken uzun süreli düşünme evresine geçmişti beynin. Yüzü...hayır?

"Adın ne?" Sana birkaç saniyelik kararsız bakışlar atmış ardından oturduğu koltukta arkasına yaslanmıştı. "Changkyun."

Changkyun... sen düşünmeye devam ederken fark ettiği kırmızılık ile bir an da ayağa kalkıp yanına geldi. Ona anlamsız bakışlar atarken gerginliğinden dolayı sol elinlede yorganı sıkıyordun. "Hatırlaman önemli değil. Fakat olurda hatırlarsan fena olmaz. Ayrıca..."derken eli havalanmış ve yanaklarında durmuştu.

"Ateşin var. Hasta mı oldun..?" Sonda ki soru daha çok kendi kendine konuşur tarzdaydı.
Neden hasta olmuş olabileceğini düşünüyordu. Sadece 3 gündür buradaydınız. 'Ah,iki gün yemek yemedi ve üstündekiler...' kendine ettiği bir iki küfürün ardından eli saçlarına çıkıp yavaşça okşamıştı.

Tüylerin ani temas ile şaha kalkarken tepki vermek ile vermemek arasında gidip gelmiş ve sessiz kalmayı seçmiştin. Doğrusu saçının okşanması hoşuna gidiyordu.

"Banyoya gir ve ılık suda duş al. Sana yeni ve daha kalın birşeyler getiririm."

Yeni ve temiz giysiler kesinlikle reddedilmeyecek türdendi. Fakat,duş almak? Yani tanımadığın dahası seni alıkoyan bir adamın evinde banyo yapmak... ya içeride kamera falan varsa. Bir müddet sonra bunun saçmalığını anladın,günde en az iki kez oradaki tuvaleti kullanıyordun. Hem güzel bir banyo sana kesinlikle iyi gelirdi.

"Tamam..." ona karşı bağırıp çağırmanı,küfürler yağdırıp kaçmayı denemeni yada buna yakın isyankar hareketleri beklerken bu kadar uyusal başka bir değişle sakin olman onu şaşırtmıştı ilk günden. Hafif bir tebessümle elini çekip her türlü kesici aletten arındırılmış banyoyu gösterdi eliyle.

"En fazla on dakikaya gir. İçeri de çok durma. Sonra birini yollarım ilaç falan yardım eder. Ben yemeğe iniyorum."

Söylediği ne kadar düşüncesizlik gibi
görünsede bu adamdaki inceliği yakalayabilmiştin. Rahatsız olmaman için yapıyordu ve bunu yemeği bahane ederek örtmeye çalışıyordu. Yada sen fazla iyi niyetliydin.

O düşündüğün kötü adam karakterine pek uymuyordu. Zorla birşeyler yaptırsada sınırı aşmıyor ayrıca sana yakın davranıyordu. Ve anlamıştın artık onun sana karşı birşeyler hissettiğini.

________________

Bunu erken attım çünkü sınavlarım başladı ve kitaplara bölüm gelmeyebilir.

Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Locked (OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin