sing me to sleep

afraid

Büyük bir çığlık döküldü, dudaklarından.

Yine sadece kendisi duydu.

Bir çığlık daha döküldü dudaklarından.

"Uyandın korkma!"

Bu sefer Harry duydu.

"İyisin ve buradayım Lou." Harry, uykulu gözleriyle boğukça fısıldayıp saçlarını okşarken gözlerini tavana dikti.

"U-Uzun zamandır kabus görmüyordum, iyi geldi." Louis gerilen ortamı sakinleştirmek için gülümsedi.

"Bebeğim, su ister misin?" Harry, Louis'nin ellerini tutarak gülümsedi.

"Harry," dedi tuttuğu elleri sararken. "Ellerin niye bu kadar soğuk?" Genç oğlan sevgilisinin ellerini ısıtmaya çalışırken çatık kaşlarıyla sordu.

"Sanırım çıplak yatmak vücuduma iyi gelmedi." Harry arsızca göz kırptı ve eğilerek Louis'nin beyaz boynuna dudaklarını bastırdı.

"Acıktım kahvaltı etmemiz gerek!" Kısa olan rotası değişen dudakları iterek, mızmızlandı.

Louis, yataktan çarşafı beline sararak kalktıktan sonra duş almak için banyoya girdi. Harry'yi arkasından sürüklerken uzun oğlanın ayağı kayıp yere düşmesiyle kahkahalarla boğulmuş ve sevgilisinin uyarı niteliğindeki bakışlarıyla kendini durdurmaya çalışmıştı.

Kısa ve yaramazlıkla biten kısa bir duşun ardından Louis kahvaltılık yiyecekler hazırlıyor, Harry ise banyoda saçlarını kurutuyordu. Louis omletini iyice kızarttıktan sonra servis tabaklarına pay etti.

Harry mutfağa girdiğinde ona doğru ilerledi ve masaya doğru vücudunu çekerek hâlâ nemli kalan ıslak tellere parmaklarını doladı.

Gülümsedi. "Hadi artık omlet soğudu." Louis sevgilisinin dudaklarına arsızca yapışmasından sonra zorla kendini çekti.

İkili kahvaltılarına başlarken Harry salamdan bir parça alıp ağzına götürdü ve Louis"ye de uzattı.

"Öğleden sonra klise de Yaşlı Dave'in cenazesi töreni var, gidecek miyiz?" Harry dolu ağzıyla konuştuğunda, Louis çayından yudum aldı.

"O adamı sevmediğini zannediyordum?" Louis tek kaşını kaldırarak sordu.

"Sevmiyorum." dedi kaş çatarak. "Çalıştığım yerde bana ne kadar eziyet etmiş olursa olsun, sana okulda oldukça nazik davranıyordu."

Louis tebessüm ederken, başını salladı. Harry işe yeni başlayan tecrübesiz kızdan dert yanarken onun arada sallanan perçemini izledi.

Louis, Harry'nin konuşurken sallanan buklelerini çok seviyordu.

***

Cenaze töreninde dualar edilmiş göz yaşları dökülmüştü.  Louis tören boyunca insanları seyretmişti. Ders hocası Dave, iyi bir adammış ki, bu kadar seveni var, diye düşündü. İnsanlar her ne kadar bunu eceli gelen bir ölüm olduğunu düşünse de, yollarda bulunan kan izleri ile birlikte aynı gün ölmesi, akıllarda soru işareti bırakıyordu.