“Uyan Adaa! Bugün okuldaki ilk günümüüüz.”
Gerçekten sabahın köründe odama girip avazı çıktığı kadar bağırmak zorunda mıydı bu kız? Alttarafı üniversiteye başlamıştık ve bana kalsa buraya gelmek yerine elimde fotoğraf makinemle dünya turuna çıkabilirdim. Dedemden kalan mirasla bu evi almaktansa dünyayı gezmek bana daha mantıklı geliyordu açıkçası.
“Ada of uyansana ya geç kalıcaz.”
Off!“Kızım sabah sabah ne bu enerji ya? Boşver ilk gün zaten önemli değil o kadar. Azıcık geç kalsak bir şey olmaz. Rahat bırak beni uyuycaam. ”
“Hayır, olur hanımefendi. Kalkar mısın? Bak Fatoş bize muhteşem bi kahvaltı hazırladı buz gibi olucak o kahvaltı.”
“Tamam sen in ben gelirim.”
Tabiki inmiycektim. Bu sıcacık yatağı bırakıp zorla yazdırıldığım bi okula mı gidicektim gerçekten? İnanıyor muydu buna? Tek amacım İdil’i başımdan savmaktı. Bu arada İdil benim bebeklik arkadaşım. Bebekliğimizden beri aynı okulda, aynı sınıfta ve aynı sıradaydık. Şimdi de öyle. Bir türlü kurtulamadım bu götü bokludan.
“Yemezleeer kalksana olm”
“Lan kalktım tamam. İn aşağı duş alıp geliyorum.”
“Anlaştık ama uyuma bak”
“Lan tamam tamaaam in sen.”
Oh tamam İdil’den kurtulmuştum ama uykumda kaçmıştı. Bu mirasın çeyreği kadar tutan bi parayla bu evi alıp döşemiştim. İdilde benimle kalıyordu. Odamda kendime ait ebeveyn banyosu, giyinme odam vardı. Açıkçası daha 2 yıl önce o döküntülü evde manyak annem ve onun kadar manyak üvey babamla kalırken, şimdi bu evde olmak beni gerçekten şaşırtıyordu açıkçası. Hala rüyada gibiydim.
Herneyse kalkıp duşa girdim. Küveti doldurdum ve müzik açtım. İyice temizlendikten sonra çıkıp giyinme odama gittim. Altıma siyah şort, üzerime beyaz gömlek, siyah papyon (Papyonları çok severim.) altıma da siyah konverslerimi giydim. Elime de siyah çantamı aldım ve saçımı kurutup salaş bi topuz yaptım. Sadece rimel sürdüm ve hazırdım. Tamam evet gerçekten güzel görünüyordum.
Aşağı indim. İdil mutfaktaydı. Yanına gider gitmez söylenmeye başladı tabi doğal olarak.
“Kızım sen nerdesin ya uyudun dimi geri?”
“Psikopat mısın İdil? Duş aldım, giyindim ve geldim. Bu kadar heyecanlanma lan. Alttarafı üniversiteye başladık.”
“Alttarafı üniversite değil orası bebeğim. Yakışıklı erkekler, sexy genç öğretmenler, muhteşem bir ortam.”
Fatoş İdil’in söylediklerine kıkır gülüyordu. Bende gülümsedim ama İdil kadar hevesli değildim açıkçası. Erkekler gerçekten benden uzak olsunlar. Bunlarla ilgilenmeyi Kerem’den sonra tamamen bırakmıştım ve yeniden başlamayı filanda düşünmüyordum. Yeni arkadaşlar bile istemiyordum açıkçası. Hayatımda sadece Fatoş ve İdil vardı ve onlar bana yetiyordu. Babam ben çok küçükken trafik kazasında ölmüştü. Babam öldükten sonra annem başka bir adamla evlenmişti. Daha 10 yaşındaydım. Üvey babam, annemle evlenene kadar çok iyi bir adamdı açıkçası. Evlendikten sonra gözü göndü. Her gün annemi, beni ve kardeşimi dövüyordu. Ne annem ne de ben sesimizi çıkarabiliyorduk. Kardeşim baya asi bir kızdı. Dayanamadı çekti gitti dedemin yanına. Ben 18 yaşındayken dedem ölünce bütün mirasını bana bıraktı. Zaten 15 yaşımdan sonra kardeşimden hiç haber alamamıştım. Birkaç yıl dedemle yaşadıktan sonra çekip gitmişti. Şuan bile nerede olduğunu bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Seviyorsun.
RomanceÜniversiteye başlayan, hayalleri yıkılmış, dedesinden kalan mirasla yeniden ayağa kalkıp kendisine yepyeni bir hayat kurmaya çalışan bir kız. İnsanları kendinden uzaklaştırmayı hobi haline getirmiş, içine kapanık ve bir o kadar inatçı bir erkek. A...