Sinirle arabaya binip çantamı koltuğa fırlatıp arabayı çalıştırdım. Elim ayağım titriyordu. O çocuk fotoğrafçılık dersleri alamazdı! Fotoğrafçılığa küfür gibi bir şeydi ya bu.
Çocuğu sınıfta görür görmez önce göz göze geldik sonra kafamı çevirdim ve boş yer aramaya başladım. Esmer bir kızın yanının boş olduğunu görünce hemen gidip yanına oturdum. Bir yandan onun olduğu tarafa bakmamaya çalışıyordum. Allah’ım okulun ilk gününden başıma gelenlere bak. Bir züppenin tekiyle kavga ettim ve o züppenin en yakın arkadaşıyla benim en yakın arkadaşım tanışmışlar. Hale bak! Tamam belki de çok büyütüyorumdur belki de iyi bir çocuktur özür dilemedi diye kötü olamaz dimi? Off ne diyorum ben ya o çocuk iyi filan olamaz. Hem tipi de şey zaten yani şey işte.
Elimi havada ki bir şeyleri dağıtıyormuş gibi salladım. Yanımdaki kız bu hareketimi görünce dönüp bana baktı. Utançtan kızardığımı hissettim ama buna rağmen gülümsedim.
“Ben Eylül.”
Hıım güzel isim.
“Ben de Ada. Memnun oldum.”
Eylül gülümseyip önündeki kitabı okumaya devam etti ve bende yine iç sesimle kavga etmeye. Başbelasının olduğu tarafa bakmamaya çalışıyordum çünkü kafamı çevirir çevirmez onunla göz göze gelecekmişiz gibi hissediyordum. Iıııh bu çocuktan nefret ediyorum.
“Ada bir şey sorabilir miyim?”
Eylül’ün bana seslenmesiyle iç sesimle kavga etmeyi bırakıp ona döndüm.
“Tabi?”
Bir bana bir de arkamdan birine baktı ve gerildiğini hissettim. Hayır hayır hayır düşündüğüm şey olmasın lütfen.
“Rüzgar’la aranda ne var?”
O kim be?
“O kim?” Eylül yine arkamdan birine baktı, sonra tekrar bana baktı ve sonra yine arkamdan birine baktı. Dayanamadım arkamı dönüp baktım ve bakmamla onunla göz göze gelmem bir oldu ve tabi anında önümü dönmemde.
“Iım aramızda bir şey yok. Hem adını bile şuan senden öğreniyorum nerden çıkardın?”
“Sen sınıfa girdiğinden beri aralıksız sana bakıyor çünkü aranızda bir şey var sandım.”
Hadi be! Belki de özür dilemediği için pişman olmuştur? Sürünsün züppe.
“Ha şey sabah biz çarpıştıkta ondandır yani, belki, bilmiyorum.”
Eylül gülümsedi ama yüzündeki gülümseme yapmacık gibi geldi. Yani hani inanmamış ama inanmış gibi. O kitabına döndü yine ve ben bu sefer iç sesimle kavga etmek yerine sınıftan çıkmaya karar verdim. Çantamı alıp yerimden kalktım ve sınıfın çıkışına doğru ilerledim. Tam çıkıyordum ki arkamdan gelen sesi duymamazlıktan gelemedim.
“Ne oldu küçük hanım? Nereye gidiyorsun?”
Sanane be. Rüzgar mısın nesin sanane gerizekalı sananee. Arkamı dönüp Rüzgar’a baktım.
“Seni ilgilendirir mi?”
Gözlerini devirip, alayla güldü. Oturduğu yerden ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı. Her iddiasına varım o sırada bütün sınıfın bizi izlediğine emindim.
“Bu okulda atılan her adım beni ilgilendirir.”
Hadi canım cidden mi? Bu sefer alayla sırıtıp gözlerini devirme sırası bendeydi. Hayır bu çocuğa neden bu kadar sinir olduğumu bilmiyorum ama gerçekten sinirimi bozuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Seviyorsun.
RomanceÜniversiteye başlayan, hayalleri yıkılmış, dedesinden kalan mirasla yeniden ayağa kalkıp kendisine yepyeni bir hayat kurmaya çalışan bir kız. İnsanları kendinden uzaklaştırmayı hobi haline getirmiş, içine kapanık ve bir o kadar inatçı bir erkek. A...