Önümdeki şubat aylarını sevmeye devam eder mi gönlüm ki bilmiyorum bunun hakkında hiç bir şey. Belki de o üçüncü düğme kopmamıştır diye yalvarırken Allah'a ansızın çağlar gibi akan pınarın bir an yok olmasından şüphelenir her gece kalbim. Aşkla çırpınırken o herkesin olanaksız bulduğu hayallerime, yüzümde gülmekten ağladığım gözyaşları hırçınlaşıp toprağa dönüşüyor ve yine ardından sersemleşerek yedi verenlerin kokusunu buram buram alıyorum başarının kuşattığı bütün karanlık gecelere...
Esra şuan bilinç altında biriktirdiği onca cinsellik çatışmasıyla başa çıkıyor; içinde yaşayabildiği o küçük dünyanın sihirli anahtarının kedisini olduğunu sanarak gözyaşı döküyor soyunup girdiği her pazar akşamı duş kabininde. "Aslında yıkanırken ağlayan kız deniz kızıdır kendisi bilemesede." diyorlardı. Esra kendinin kurduğu dünyanın o büyük okyanusların içinde ucube bir deniz kızıydı aslında. Yer yer yavaşça iniyordu o mavinin bürüdüğü derinliklerdeki karanlığın dibine, yer yer bir prenses olup gece saat 12.00'da bal kabağına dönüşüyordu; aslında buydu işte onun gerçek yüzü. Güçsüz olduğu tek taraf onu şerefsiz diye kodlayanlar değildi. Kendisiyle mücadele veriyordu büyük bir ringte.
Pişman olduğu eylemlerden korkmuyor değildi. O bazen bir satranç tahtasıydı, siyah vezir atını yiyordu; Esra ne zaman kaçtıkça içine doğru, ne zaman dışlandıkça...
Gece idi Esra'nın anlamı. Giz, sırdı manası esrarın. Esra'nın içinde bir esrar vardı görülemeyecek kadar küçük ve güçlü. Anlayacağın kadar özetle her şeyi: Esra yalnızdı, çok yalnız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESRA VE ESRAR
ChickLitGece idi Esra'nın anlamı. Giz, sırdı manası esrarın. Esra'nın içinde bir esrar vardı görülemeyecek kadar küçük ve güçlü. Kitaplar yetiştirdi belkide onu. Zülfü Livaneli, Elif Şafak... Sadece isyanlarımı yazmak için geçtim bunun başına satır satır. İ...