Herşey bir sokak çocuğunun elini cebine sokabildiği kadar boş. Naber sorusuna "iyilik"dediği kadar yalandı.
İşte hayat kimine doğarken güler kimine anne karnında ızdırap olur.Daha doğarken ölüm onun ensesine yapışmış,dünyaya 1 kilo 650 gram geldi. Hayata bir sıfır yenik başlamak bu olsa gerek. Nefes almaya anne kucağında değil , küvezde almaya başlamış, işte doğar doğmaz hayat mücadelesi şimdi başlıyordu.
Tarih 2 şubat 1992'yi gösteriyor.
Doğum günüydü bugün onun kaderine yazılmış mücadele etmek, küvezde hayata dört bir kolla sarılan isimsiz bebek için, babası onun başına gelip onu izlemeye başladı. Daha annesi kucağına alamadan küvezde yaşama tutulmaya çalışıyordu. Tüm ailesi ismini bile koyamadiklari çocuklari için ellerini semaya açtı dua ediyorlardı.Babası Ali Bey oğlunu izlerken bir anda evlatlarının yüzünün morardığını görür ve hemen hemşireyi çağırır.
Benim oğlumu küvezden çıkarın diye bağırır,feryad eder,yalvarır hemşire olmaz beyfendi,çıkarırsak eğer hayatını kaybeder.Ali Bey ölecekse eğer temiz hava alarak ölsün.Babasının bu isteği üzerine oğlu küvezden çıkarılır ve herşey normale döner.
Nefes almaya başlar yeniden. Ama tüm doktorlar bu isimsiz bebek için birlik olup onu hayata kazandırmışlardır.Çocuğun durumu günden güne iyiye gider ve hastaneden taburcu olurlar. Ailesi oğlunun adını hayatta hiç bir zaman umudunu yitirmemesi için Umut ismini koymuşlardır.
Umut artık gün geçtikçe büyüyor emeklemeye başlıyordu. Zaman su gibi akıp geçerken Umud'un okul çağları gelmişti.Umut okula gitmek için heycanlıydı ,okul,yaşadıkları yerden uzaktı.Okula gitmek için evden çıkıp direksiyon başına geçen Ali Bey yanına eşi Sema Hanımı ve oğlu Umud'u alıp yola koyuldular.Umut çok mutluydu yeni arkadaşları ile tanışacagi için haliyle heycanlıydı.Okul yolunda mutluluktan şarkılar söylüyor ve arabanın sağ camından etrafı izliyordu.
Umut ve ailesi okula gelirler.Sema hanım ve Ali Bey Umud'u öpüp oğullarını okula bırakıp geri dönerler. Umut okulun ilk gününde arkadaşları ve öğretmenleri ile tanışırlar.Akşam okul çıkışında annesi ve babası karşılar, Umut koşa koşa ailesinin yanına gidip sarılır. Ailesi Umud'a ilk günün nasıldı bakalım küçük adam diye sorar.Umut hayli bir içtenlikle çok güzeldi ,anne ben okulu çok sevdim deyip el ele tutuşup arabalarına binerler. Evin yolunu tutarlar Umut zamanını okul yolunda harcarken karne günü gelip çatar.Karne sabahı yine okula hep birlikte gitmek için yola koyuldular.Ali Bey bu sefer arabayı her zamankinden daha hızlı kullanıyordu.
Oğlunun karnesini bir an önce görmek için ,can atan Ali Bey gaza yüklendi.Önünde ki aracı hatalı sollamaya kalkınca, karşıdan gelen araçla çarpışırlar , araç o hızla iki takla atar. Çevredeki insanlar hemen yardıma koşup ambulans çağırırlar. Ambulans geldiğinde Ali Bey ve Sema Hanım için çok geçti oracıkta hayata gözlerini yummuşlardı.Olay yerine gelen sağlık ekibi Umud'un yaşadıgını anlayıp,hemen hastaneye kaldırırlar.
Umut yoğun bakıma alınır, hayati durumu kritik olan Umut için tüm hastane doktorları seferber oldular.
Umut kazada çok kan kaybetti acilen 0 -rh kan grubuna ihtiyaç vardır.Hastane stoklarında bir torba kan var Umut için kan seferberliği başlamış , kanı uyanlardan 9 torba daha kan alınarak Umud'a verilir.Acil ameliyata alınır, vücudunun çeşitli bölgelerinde kesik ve kırıklar oluşmuştu.Ameliyat başarılı geçer Umut yaşama olan umudunu yitirmeyip güçlü bir şekilde yaşama tekrardan merhaba dedi.
Umut bir hafta yoğun bakımda yattıktan sonra normal odaya çıkarılır .
Umud'a kazadan bir anı olarak sağ yanağında bir iz vardı artık. O iz Umud'un yanağından hiç eksik olmuyacak ve her aynaya baktıgında okula giderken kaza geçirdiği günü hiç bir zaman unutmayacak.Umut gözünü açtığında yanında ailesini göremez, merakla hemşireye sorar annem , babam nerede? Onlar neden yanımda değil? Hemşirenin gözlerinden yaşlar dökülür, yanaklarını ıslatan göz yaşlarıyla birlikte onlar cennete gitti,seni orada bekliyorlar deyip Umud'a sarılır. Bunu duyan Umut hıçkırarak ağlamaya başlar. Hemşire hemen sakinleştirici iğne hazırlayıp Umud'a iğneyi yapar.
Umut yavaş yavaş gözlerini kapayıp uykuya dalar.Umut gözünü tekrar açtığında, karşısında polis ve yurt görevlisini görür .Polis Umud'a yaklaşarak hastaneden çıktığın zaman, bu amcayla birlikte yurda gidip,orada yaşayacağını söyler. Yurt görevlisi Mehmet Bey Umud'a nasılsın bakalım küçük adam diye söylenir .Umut cevap vermez sessiz kalmayı tercih edip yeniden ağlamaya başlar.Polis ve yurt görevlisi Mehmet bey ,Umud'u yalnız bırakıp odadan çıkarlar.