Umut günlerce sessiz kaldi ne doktorla ne hemşireyle konuştu. Umut yanagındaki yara izini görünce doktora bu iz kalacakmı benim suratımda, söyle bana doktor amca dedi.
Doktor üzgün bir ses tonuyla o iz yanağında her zaman kalacak .Artık Umud'un vücudundaki alçılar çıkarıldı.
Tarih 17 Eylül 1999.
Umut hastaneden taburcu olup yurt görevlisi Mehmet Bey ile yurda gitmek için çıkış işlemi yaptılar.Yurt servisine binip yurda gitmeye başladılar.Yolda giderken Mehmet Beyin dikkatini çeken birşey vardı. Umut gözlerini kapatmış titriyordu. Mehmet Bey ,eliyle Umud'un başını okşayıp öptü .
Korkma evlat kötü günler geride kaldı sen hayattan umudunu yitirme,sen güçlü bir çocuksun dedi.
Umut göz yaşlarını iki eliyle silip Mehmet Beye korkulu gözlerle bakmaya başladı .Servis yurda gelir ve Umut arabadan inip etrafı seyreder korkulu gözlerle .Yurdun bahçesinde top oynayan çocukları izler bir mühlet .Mehmet Bey ,bak Umut bunlar senin yeni arkadaşların. Mehmet Bey , Umut'la birlikte yurt müdürünün odasına giderler. Yurt Müdürü Hakan Bey hosgeldin Umut burası artık senin yeni evin bir an önce alışsan iyi olur der.
Hakan Bey,Umud'un kayıt işlemlerini yapıp Umud'la konuşmayı dener.Ama Umut yine sessiz kalır Hakan Beyin sorularına yanıt vermez.Hakan Bey ,Mehmet Beye seslenir. Umud'u yatakhaneye götürün bugün dinlensin yarın psikiyatri doktoru Emine Hanım konuşmayı denesin.
Mehmet Bey, Umut'la birlikte yatakhaneye giderler orada bir çocuk karşılar onları.Hosgeldin ben,Ümit deyip elini uzatır .Umut sessizce elini sıkıp gözlerini aşağıya eğer .Mehmet Bey ,Ümit sen Umud'un yatağını göster bugün dinlensin üzerine fazla gitmeyin deyip yatakhaneden ayrılır.
Umut için asıl mücadele şimdi başlıyordu oysaki. Ümit ,Umud'a yatağını gösterir .Umut yatağına uzanıp gözlerini kapar ve kaza anı aklına gelir . Umut yüksek sesle bağırır yataktan hızlı bir şekilde kalkar ve dışarıya koşar .
Bahçeye çıkan Umut bir cam ağacının gölgesine oturur ve ağlamaya başlar .O an omzunda bir el hisseder Umut yavaşça başını yukarı kaldırır ve o elin sahibi Umid'e bakar .Ümit yanına oturur ve iki eliyle göz yaşlarını siler ağlama Umut ağlasanda hiç birşey eskisi gibi olmayacak.Umut kısık ses tonuyla ürkekce ben annemi ,babamı özledim onların yanına gitmek istiyorum der.
Ümit hadi yemek vakti gel yemek yiyelim yoksa sabaha kadar burada birşey bulamayız deyip Umud'un elinden tutup kaldırır ve yemakhaneye giderler.Umut yurttaki ilk yemeğini alır ve Ümit ile boş masaya oturup yemeklerini yediler.
Sonra yatakhaneye doğru giderken onlardan yaşca büyük olan.Ahmet ve Mustafa önlerini kesip ,Ahmet burada anne baba şefkati bulamazsın, ağlamayı zırlamayı kes,yoksa senin o dilini keseriz burda ağlama sesi duymak istemiyorum dedi.
Anlaşılan Umut için yurt hayatı bir hayli zor geçecek. Umut sesini çıkarmayıp yatakhaneye yuremeye devam etti .Umut yatağına gelip o gece sabaha kadar uyumadı .Gün ağarınca yurt görevlisi gelip hadi beyler kalkın sayım var 5 dakika içerisinde yemekhanede olun diye seslendi.
Ümit, Umud'un yanına giderek hadi çabuk ol geç kalmayalım, yoksa ceza alırız deyip apar topar hazırlandılar. Koşarak adım yemek haneye geldiler.Sayı tam, yurttan kaçan giden yoktu, sonra herkes sıraya girip kahvaltısını aldı.
Yurt Müdürü Hakan Bey , Umut kahvaltını yapınca odama gel seninle konuşmam gerekenler var deyip odasına geçer.
Umut kahvaltısını yapınca Hakan Bey'in odasına gelir kapıyı çalar ,gir diye bağırır Hakan Bey .Umut kapıyı açınca göz bebekleri adeta büyür ve kalp atışları hızlanır, heycanlanır ve bu heycana dayanamayıp bayılır .Yurt Müdürü Hakan Bey ,hemen koşup Umud'u kucaklayıcıp revire götürür. Doktor hemen ilk müdahaleyi yapıp Umud'un uyanmasını beklerler.