Uzun zamandır durmadan yorulmadan ilerliyorum...
Zaman tükeniyor hava yavaş yavaş en sevmediğim şekline dönüşmeye başladı bile.Güneşin kaybolup yerini karanlığa bırakmaya başlaması benim de korkularımın artıp acele etmeme neden oluyor.
Biraz daha artırdım hızımı sanki birisi beni takip ediyor ya da arkamda bir çift göz beni takip ediyormuş gibi.Her dakikam o kadar değerli ki akşam olmadan ulaşmalıyım eve .Sokaklarda yollarda çıt Yok,tek duyduğum ses dökülen yaprakların rüzgarla yaptığı ahenkli dans sonucu çıkardığı sesler.
Uzun zamandır hasretim bi insanın dokunuşuna muhabbetine sesine tenine,tek duyduğum ses doğanın oluşturduğu haşırtılar ve bir bide gece duyduklarım...
Sessizlikten boğulacak gibiyim.Yaşıyorum ama buna yaşamak denirse.
En samimi arkadaşım,dostum,sevgilim kısacası herşeyim aynanın karşısına geçtiğimde gördüğüm benim yansımamdı.Ben konuşunca konuşur ben susunca susardı.Zaten onu da görmesem insan nasıl bir yaratıktır neye benzer kaç eli,ayağı,yüzü,kulağı,burnu vardır,unutmak üzereydim
Köşebaşında belirdi,can yeleğim "evim".Onu görünce enerjimi son bi kez toparladım adımlarımı hızlandırdım sanki koşarcasına yürüyorum.Olimpiyata hazırlanan sporcu gibi final çizgimi gördüm hızımı artırdım iyice.Çünkü güneş battı batacak ve benim en sevmediğim renk doğacaktı.Birazdan bütün kötülükler yaşanmadan hiçbir şeye gözükmeden evime girmeliydim.Anahtarı hazır ettim kapıya yaklaşır yaklaşmaz kilide anahtarı sokup hızlıca kapıyı açtım,kendimi sağa sola bir bakıp hemen içeriye attım.kapıya sırtımı verdim yavaşca yere oturdum.Sonunda koruyucu meleğimin içine kendimi atmış ve bunu gün kararmadan gerçekleştirmiştim.Her yerim ter içinde adeta havuzdan çıkmış gibiydi kalbim ise gümbür gümbür vuruyordu.Soluk soluğaydım.Gözlerimi yavaşca 5-10 saniye kapattım.birazda olsa rahatlamıştım.Fakat yapmam gereken bitmemişti.Hemen doğruldum,pencerelere koştum.Kendimin yaptığı pencere önlerindeki sürgülü demirleri aşagı doğru çektim.Bir dakikalık sürede hepsini tamamladım.Ama son pencere eve giren son ışığı kapatmakta biraz düşündüm,ama yapmak zorundaydım. Onu da kapattıktan sonra içeride zifiri bir karanlık oluştu ,olduğum yere kendimi attım. Gözümden süzülen yaşlar yaşadığım acıyı tarif etmekte imkansızdı belki ama hiç yoktan rahatlıyordum.Düşün ki derdimi onlar anlıyor ve benim bu halime istemsizce aglıyorlardı.Bi nevi bu derdi bu yaşamı hergün çekmektense vücudu terkedip kendi acılarına son veriyorlardı.Peki ya ben ne olacaktım onlar kadar kolay mıydı kurtulmak,gözden akan yaş kadar kolay mıydı ?
Kaç zamandır böyleyim, bilmiyorum.Uzun zaman oldu .Bıraktım ayları yılları saymayı.İnsan belli bi zamandan sonra çaresizliğin içinden çıkamayacağını anlayınca herşeyi boşverebiliyormuş, boşverdim bende.Tek derdim akşam olmadan eve gelebilmek oldu,sürgülü demirleri çekip karanlığa bürünmek ta ki saatim tekrar çalıp sabah olduğunu bana bildirene kadar.
En son 83 güne kadar saydım yani 83 gün umut ettim belki birine rastlarım belki birini bulurum diye ama umutlar tükendiği anda bıraktım saymayı.Bildiğim 83 saydığım 83 gün.Ya saymadığım günler ne olacak!Her geçen gün yavaş yavaş eriyorum.Yerimden kalktım kaç kilitli kapı daha olacak bilmiyorum ama Bodruma inen kapıyı açtım.Karanlıkta görme olasılığım çok az olduğu için zorlanarak kilidi kapattım.Sonra gözlerim karardı kendimi yere attım.Aslında huzura mutluluğa attım kendimi çünkü orada rüyamda gördüğüm insanlar var ,muhabbet dostluk var.Sanki rüyam gerçekmişte dünyadaki yaşamım kötü bir rüya imiş gibiydi.
Delirmemek elde değildi.Kaç zamandır yalnızdım kaç zamandır insan görmüyorum kaç zamandır konuşmayı bıraktım bende bilmiyorum.
Doğduğumda annem ölmüştü.Babam ise kim belli değildi.Yani dünyaya ailesel bağlamda yalnız gelmiştim zaten.Ama hiç yoktan birbirimize kardeş olduğumuz dost olduğumuz insanlar vardı.Sonra birer birer hepsi Yok oldu.Önce ailesel olarak yalnızdım şimdi ise bu koca Evrende yalnız başımaydım.Böyle bir yaşamı ben tercih etmemiştim.Kim bu dünyada yalnız olmayı ister ki !Ben bu dünyaya gelme savaşını kazanmıştım fakat dünyada ki savaşa yenik başlamış bir yolcuydum. İşte Hayatla mücadelem tam da burada başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLUNU KAYBETMİŞ ADAM
Ciencia FicciónUzun zamandır yürüyorum...Nereye ne için gidiyorum ne yapıyorum bilmiyorum. 5 saat oldu.sessizliğin ve karanlığın içinde boğuluyorum. Ben bu dünya da kaybolmuş bir yolcuyum,hayata gelme savaşını kazanmış ama dünyadaki savaşa yenik başlamış bir yolcu.