Are You Strong

Bölüm 1

    Sabah yine erken satte kalktım,hemen kahvaltımı yapıp evden çıktım.Yan binadaki en yakın arkadaşım olan Min Jung'u da yanıma alıp okulun yolunu tuttum.Min Jung ve ben sanki  birbirimiz için  yaratılmışız.Resmen birbirimizi tamamlıyoruz.O benden 1 yaş büyük ama aynı sınıftayız.Sürekli taşındıkları için 1 sene geç yazılmış.Ama iyi ki de öyle olmuş.İkimizde şarkı söylemeyi çok seviyoruz.Ben dans da ediyorum ama o etmiyor.Onun sesini dinleyen doyamıyor.Benim sesim onun ki kadar iyi olmasada idare eder.Bende yarım kalan yeteneğimi dansla tamamlıyorum.İkimizde okuldan sonra ek işte çalışıyoruz.Ailelerimiz çok yakın ve durumlarımız da çok iyi sayılmaz.Bu yüzden bizde kendi başımızın çaresine bakmaya çalışıyoruz.Üniversite 1. sınıftayız.Min Jung'un dersleri çok iyi sayılmaz ama benimkiler iyidir.Ek işimiz bir cafede çalışmak.Berber aynı yerde çalıştığımız için hiç sıkıcı geçmiyor.Hem oranın sahibide zengin ve çok iyi bir adam.Şanslı insanlara denk gelmişiz.

     20 dakkalık yolun ardından okula vardık.Her zamanki gibi podyuma gelmiş gibi giyenin kızlardan erkekleri seçemiyordum.İnsanın da gözü biraz bayram etmek istiyor.Sevgiliniz var mı dersen benim yok.Ama Min Jung'un yakalaşık 8 aydır çıktığı biri var.Gerçekten birbirlerini sevdiklerini düşünüyorum.Ben hemen seven biri olmadığım için uzun süredir sevgilim yok.Sadece ünlüler dikkatimi çekiyor.Galiba standartlarım çok yüksek~

      Min Jungla beraber sınıfa girdik herkes yine toplanmıs dedikodu yapıyordu.Sınıftakilerle pek aram yok ama Jung herkesle arkadaşlık kuruyor.Hemen dedikodunun arasına daldı ve konuşmaya başladı.Bu işkencenin bitmesi için dua ederken hoca içeri girdi.Min Jung hemen fırlayıp yanıma oturdu.Hoca konuşmaya başladı;

"Merhaba gençler.Size bir kaç haberim var.Ben sizin sınıfın yeni rehberlik hocasıyım.Sanıyorun ki herkes kafasına göre oturuyor.Ama artık öyle olmayacak."

    Nasıl yani? Liseden kurtulduk rahatız dedim ama yanılmışım.Daha beter böyle saçmalık olmaz.Hoca yerimizi değiştirmeye başladığında herkes yalvarıyordu ama Hoca Nuh diyor Peygamber demiyordu.Beni Min Jungla ayırdı ve tek oturttu.Bana dönerek;

"Sınıfınıza yeni bir çocuk gelicek ona söyle seninle oturucak.''

   Peki dedim ve gözlerimle Min Jung'u aramaya başladım.Ahh evet o dedikodu yapan kızlardan biriyle oturmuş konuşuyorlardı.En azından seçmeli derslerde bu şeye katlanmak zorunda kalmaycaktık.Zil çaldı.Tam sıradan kalkıcaktım ki biri önümü kesti.

''Merhaba Min Hee'yi tanıyor musunuz?"

''Evet o benim bir sorun mu vardı?"

''Hayır.Seninle oturuyormuşum ondan sordum.''

''Tamam.Burada oturuyoruz.'' dedim ve hemen kalktım.

    Min Jung'un yanına gittim.Bana dedikoduları anlatmaya başladı.Yine boş boş konuşuyordu.Onu çok seviyorum ama dedikodu huyunu sevmiyorum boş işler yani.

''Jung benim bu dersim boş bende aşağıya inip dans edicem haberin olsun.''

''Tamam bugün kafeye erken gidicez unutma.''

''Unutmam.'' yanağına öpücük koyup dolabıma gittim.

     İçinden tayt ve bol bir t-shirt aldım.Dolabı kapattığımda karşımda bir çocuk belirdi.

''Ödümü kopardın.''

''Ben üzgünüm sadece bir şey sorucaktım.''

"Tabi sor.''

''Benim dersim boş yapıcak birşeylerimde yok beraber takılsak olur mu?''

''Benim dersimin boş olduğunu nerden biliyorsun?''

''Panoda yazıyor.''

''Hmm anladım.Ama ben dans etmek için aşağıya inicem.İstersen gel.''

''Dans mı ediyorsun? Tabi gelirim.''

''Kendi çapımda işte.O zaman beni takip et.''

    Koridorda yanımda yürümeye başladı.Yüzüne hiç dikkat etmemiştim.Onu süzmeye başladım.Yakışıklıydı.Benimle oturduğu için şanslıydım.Boyu benden neredeyse 10 cm uzundu.Benim boyum 1.68 o da 1.78 felan olmalıydı.Saçları kızıldı ve kenarları kazılıydı. 

''Bu arada ben Min Hee.''

''Bende Yixing ama hretkes bana Lay der sende diyebilirsin.Ne zamandır dans ediyorsun?''

''Kendimi bildim bileli.Arkadaşımla şarkı da söylüyoruz ama sesim çok iyi değil.Bende dansla tamamlıyorum.''

''İyi fikir.Bende dans ediyorum.Uzun zamandır.''

''Nasıl dans ettiğini merak ettim.Benimle dans eder misin?''

''Tabi''

          Salona gelmiştik.Telefonumdan rastgele bir şarkı açtım.

''İlk sen başla istersen Lay.''

''Tek olmaz sende dans et yoksa utanırım.''

      Tamam dedim ve aynanın önüme geçtim.Isınmak için biraz oyalandım.O da hala beni bekliyordu.Dans etmeye başladım arada Ona da bakıyordum.Gerçekten iyi dans ediyor.Dans etmekten yorulunca bir kenera oturdum ve O da yanıma geldi.

''Nasıldı?''

''Mükkemmel bayıldım.''

''Burada hep yalnız mı dans ediyordun?''

''Maalesef.Ama artık dans eden birini buldum o da gelicek.''

''Kim?''

''Sen.'' yüzünde bir gülümse oldu.

''İyi olur.Buraya yenı geldim hiç arkadaşım yok.Senin kadar sıcak kanlı birini hiç görmedim.''

''Aslında çekingen biriyim.Nasıl bir anda böyle oldu biliyorum.'Telefon çalar. Arkadaşım arıyor gitmeliyim.Sonra yine görüşürüz.''

''Görüşürüz.''

     Hızla Min Jung'un yanına gittim.Beni bekliyordu hemde kızgın bir şekilde.

''Tamam tamam biliyorum kızma.''

''Yine geç kaldın Min Hee. Dua et kafenin sahibi iyi biri.Yoksa çoktan atılmıştık.''

''Ağzın çalışmasın ayakların çalışsın.''

      Otobüse bindik.Yolda ona Yixing'i anlattım.O kadar konuşmaya dalmışız ki az kaldın ineceğimiz durağı kaçırıyorduk.Otobüsten indiğimiz gibi kafeye fırladık.Hemen önlüklerimizi giydik.Jung servise başladı bende patrondan özür dilemeye gittim.Analayışlı bir adam olduğu için kızmadı.

     Kafeyi kapatmamıza 10 dakka kala bir masaya oturdum ve gözlerimi kapattım.Sonra biri omuzuma dokunarak;

"Pardon bayan kapatmamız gerekiyor.''

    Kafamı kaldırıp baktığımda bu kişinin Lay olduğunu gördüm ve çok şaşırdım.

''Lay! Burada ne işin var.Saatebaktım.1 dakka sonra kapatıcaz gitmen lazım.''

''Beni kendi kafemden kovamazsın heralde.'' Yüzünde ufak bir gülümseme oldu.Hafif gülmesine rağmen gamzeleri belediye çukuruna dönmüştü.

''Sakın bana buranın sahibinin oğluyum felan deme.''

''Maalesef doğru bildin.''

''Süprizlerle dolusun.''

''Saat geç oldu sizi ben bırsakıyım istersen.''

''Gerçekten garip birisin ama seni sevdim.Olur Min Jung'a haber verip geliyorum sen git.''

''Bekliyorum.''

      Hemen Jung'un yanına damladım ve onu ikna ettim.Beraber arabaya bindik.Ona Layi tanıttım.Yol boyunca hiç konuşmadık.Sadece arabadan inerken;

"Teşekkür ederim Yixing görüşürüz.'' dedim.Gerçekten iyi biriydi hemen ısındım.Bence onda farklı birşeyler var.

     İlk bölümümüz burada bitiyor.Umarım okudukça beğenirsiniz.Yorum ve Votelerinizi bekliyorum.:D