Kulaklığımdan yükselen enfes müzikle birlikte gülümseyerek yürümeye devam ettim. Sonunda en sevdiğim kahvecinin önünde durduğumda, yağmurdan dolayı kafama örttüğüm kapüşonumu kafamdan çektim ve Starbucks'un kapısından içeri adımımı attım.
İçeriye girdiğim andan itibaren sanki kahve dünyasında hissettim kendimi. İçerisi öyle mükemmel kokuyordu ki ve ortam öyle güzel dizayn edilmişti ki buraya kendimi kilitlemek ve birdaha hiç dışarıya çıkmamayı ilelebet tercih edebilirdim.
İçeride sakin bir müzik duvarlarda yankı yaparken Starbucks'un hoş, ahşap ve yuvarlak masalarından birine otururken çantamı yanımdaki sandalyeye bıraktım ve masadaki dekorasyonları incelemeye başladım.
İçerisi kalabalıktı fakat fazla ses hakim değildi çünkü buraya giren çoğu insan kahvesini alır, bir kenara çekilir ve kitabını okumayı tercih ederdi. Eğer arkadaş ortamıyla sesli bir şekilde vakit geçirmek istiyorsan bu caddede oldukça yer vardı zaten. Burası o ortama uygun bir yer değildi. Burası huzuru bahşediyordu sadece kokusuyla bile insanlara.
Kendime her zamankinden karamelli, dumanı tüten kahvemden almayı düşünürken yeşil irislerimi kahvenin alınacağı yerde gezdirdim. Oldukça sıra vardı. Sanırım daha sonra alabilirdim.
Bu yüzden üstünde Fransızca yazıları olan, siyah salaş çantamın içinden okuma kitabımı çıkardım ve kaldığım yerden okumaya devam ettim.
Tesadüfler.
İnsanın hiç beklemediği anda olduğu içindi adı tesadüf. Ama eğer şansınız varsa, o tesadüfü mucizeye dönüşterecek kişiyle tanışırsınız.
Bu güzel satırlara gülümserken o an nereden geldiğini bilmediğim ani bir refleksle bakışlarımı yukarı çevirdim ve bir oğlanla göz göze geldim. Buradan gördüğüm kadarıyla çok tatlı bir yüzü vardı. Kahverengi gözleri, kahverengi saçları vardı. Az çok buradan çillerini görüyordum ve bu iticilikten çok suratına masumluk katmıştı.
Birbirimize anlamsız bir şekilde şaşkınca bakarken önündeki müşterinin dudaklarını oynattığını gördüm ve birden bakışlarını ona çevirdi. Önündeki müşteriye gülümsediğinde çenesinin gülünce yamuk durduğunu fark ettim. Tanrım, çok tatlıydı!
Titrek bir nefes verirken siyah çerçeveli gözlüklerimi düzelttim ve bu psikolojiyle daha fazla okuyamayacağımı hissettiğimde kitabımın kapağını kapattım. Daha sonra sıranın biraz azaldığını gördüğümde utangaç hareketlerle göz göze geldiğim çocuğun sırasına girdim bilerek. Benden önce iki kişi daha varken ve onun görüş açısında değilken dalgalı saçlarımı düzelttim fazla dikkat çekmeden.
Daha sonra sıra bana geldiğinde tekrardan göz bebeklerimin bile titremesini sağlayacak şekilde gülümsedik birbirimize. Yüzüne hayranlıkla bakarken, "Buyurun, ne alırdınız?" Dedi.
Sesini ilk defa duymuş olmanın verdiği yetkiyle gülümsememi genişletirken, "Ben...mmm.. Emin değilim. Ne önerirsin?" Dedim.
Tabiiki de ne alacağımdan adım gibi emindim fakat amaç diyaloğu arttırmaktı.
Birkaç saniye gözlerini kısarak düşündü ve işaret parmağını sallayarak, "Hemen hazırlıyorum." Dedi ve arkasını dönmeden önce son kez gülümsedi.
O arkasını dönmüş bir şeyler yaparken bu kadar heyecanlanmamamı hatırlattım kendime. Sıradan, dışarıda, öylesine göz göze geldiğim ve aramızda kısa bir konuşma geçen tatlı bir çocuktu. Paniğe gerek yok Olivia.
Birkaç dakika sonra elinde milkshake bardağıyla döndü.
Daha sonra tam bana uzatırken durdu ve "Ah, ismini yazmayı unuttum." Dedi.
Omzumu silkerken, "O kadarda önemli değil." Dedim.
Eline siyah keçeli bir kalem aldı ve "Olsun, ben yinede yazayım," gibi bir şeyler mırıldandı. "Ee tatlı kız, adın ne?"
Kalbimin teklemesiyle sırıttım. "Olivia."
Dudaklarını büzdüğünde, "Hoş isim." Dedi ve tatlıca gülümsedi. Daha sonra elindekini bana uzattığında parayı ona uzattım ve paranın üstünü aldıktan sonra bana göz kırptı. Masama hafif bir gülümseme eşliğinde geçtiğimde sandalyeme oturdum ve soğuk kahvemi yudumlamadan önce son gördüğüm ismimin yazması gereken yere kendi numarasının yazmış olduğunu görmemdi.
Şaşkın bir yüz ifadesiyle onun olduğu tarafa baktığında sırıttığını gördüm.
Sanırım gerçekten en güzel tesadüfler biri sayesinde mucizeye dönüşebiliyordu.
☕️
İnstagram: yaren.sserbest
Bitiriliş: 19.01.2017 02.56
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Kahve |Tek Bölümlük|
ContoTesadüfler. İnsanın hiç beklemediği anda olduğu içindi adı tesadüf. Ama eğer şansınız varsa, o tesadüfü mucizeye dönüşterecek kişiyle tanışırsınız. ☕️ 19.01.2017