şarkı:BTS Jungkook – We Don't Talk Any More (Cover) günün sözü: The true sign of intelligence is not knowledge but imagination. (Aklın gerçek kaynağı bilgi değil hayal gücüdür.)
özet
başka bir kahvaltı salonuna geçtiniz . üçünüz : ah ! acıktımmm. karnınızı tıkabasa doyurduktan sonra kaltınız. AVM'leri dolaştınız .o gün çok eğlenmiştiniz. eve gelirken junkook sizin evin önünde oturuyordu .sizi görünce ayağa kalktı. junkook: şey anahtarımı evde unutmuşumda bir günlük sizde kalabilirmiyim? kang dae: ooo beyfendiye bak sen daha bu sabah bizi kahvaltı salonundan kovduğunu unuttun herhalde.
sen: tamam bu kadar yeter .misafiri geri çevirmek bize yakışmaz . junkook: unutmadım . onun için sizdende özür diliyorum sanırım fazla abarttım. berin: sorun değil hadi fazla dışarıda beklemeyelim hava soğuk . iki oda vardı sen ve berin aynı odada kalcaktınız. kang dae: peki ben? sen: sen bu beyfendi ile kalcaksın. kang dae : hadi ama yapma bunu bana (adın). herkes odalarına dağıldı . kang dae ve junkook birbirlerine bakıyorlardı. kang dae : anlat bakalım niye bu gün ona bağırdın.(ciddi birşekilde gözlerini dikmiş bakıyordu) junkook: siz buraya ilk taşındığınızda bu kız bahçede geziniyordu .ben bu evin boş olduğunu biliyordum sonra bu kız bir anda camdan bana baktı bende o sırada t-shirt'ümü giyiyordum onu görünce sapık zannetim.
kang dae: niye bu kadar fevri davranıp ona bağırdın ki ? o öyle herkese bakıcak bir kız değil ben giyinirken bile gözlerini kapatırdı sanırım etrafı gezip bakarken yanlışlıkla gözüne siz takılmış olmalısınız. junkook: ah! anlıyorum . kang dae: bence ondan özür dileyin özel olarak.o çok hasastır eminimki sizin orda ona bağırmanıza alınmıştır ama duygularını bek belli eden bir tip değildir kendisi.ah size böyle anlattıkça onunla ilk tanıştığım günü hatırladım koreye ilk geldiklerinde sokak yiyeceklerin önünde bekliyorlardı bende dubbokki (acılı pirinç keki sokak yiyecidir)tezgahınında çalışıyordum benden dubbokki istemişlerdi.sonra bu kızlarla tesadüf eseri markette de görüştük sonra yemek arkadaşı olmaya karar verdik.
