''Gel-git lerimin Sonuna Geldim! Yol Bitti ve En Sonunda; gitmeyi Öğrendim! İçim Kanaya Kanaya Güçlü Olmayı, Düşe Kalka Yere Sağlam Basmayı, Yaşanan Her Şeyi Sindirmeyi, Kötülükleri Kötüleri Yok Saymayı, Devam Etmeyi, Büyümeyi, Başarmayı Yani Eninde Sonunda Kendime gelmeyi Öğrendim...''Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti.
Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı;
iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de
mutlu olamıyor.Önce yalnızdık.
9 ay boyunca karanlık bir yerde dışarı çıkmayı bekledik ve dünyaya ağlayarak
geldik.Pişman gibiydik. Ya da mecburen gelmiş gibi.
Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda, içimizi kemiren, kalbimizi
kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik: Bir yerde bir eksik var dedik.Korktuk.
‘Bunun sebebi ne?’ diye sorduk kendimize. Cevabı yapıştırdık:
‘Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var.
O yüzden eksiklik hissediyoruz’. Peki, neye sahip olmamız gerekiyor?
Çocukken ‘yaşımız küçük’ diye düşündük. Her istediğimizi yapamıyoruz.
Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek.
Büyüdükçe bir şey değişmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Felsefem
Teen FictionBu kitapta hayatınızı degiştiricek.. Vazgeçersin karşı koymaktan doğanın kuralına. Küstah olan zamanın aslında tesirini geç gösteren acı bir ilaç olduğunu anlarsın. Haydi şimdi sıra başka bir başlangıçta, bir kısır döngüdür bu, bir gölge oyunu, nas...