Mehmet Akif Ersoy Siirleri

3.1K 4 1
                                    

BÜLBÜL

Bütün dünyâya küskündüm, dün aksam pek bunalmıştım;

Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.

Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;

Pek issiz bir karanlık sonradan vadiyi sarmıştı.

Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl...

Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.

Muhitin hâli "insaniyet"in timsâlidir, sandım;

Dönüp maziye tırmandım, ne hicranlar,neler andım!

Tasarken hasrolun beynimden artik bin müselsel yâd,

Zalimin sinesinden fışkıran memdüd bir feryada,

O müstagrak, o durgun vecdi âgâh öyle coşturdu:

Ki vâdiden bütün, yer yer,eninler çağlayıp durdu.

Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:

Ağaçlar, taslar ürpermişti, güyâ Sür-i Mahşerdi!

__Esin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;

Kıyametler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?

O zümrüde tahta kondun, bir semâvi saltanat kurudun;

Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.

Bugün bir yemyeşil vâdi, yarin bir kıpkızıl gülsen,

Gezersin, hânümânın sen, için sen, kâinâtın sen.

Hazansız bir zemin isterse,sayem ruh-i ser-bâzın,

Ufuklar, bu’m-i mutlaklar bütün mahkum-i pervâzın.

Değil bir kayda, sığmazsın-kanatlandın mi-ebâda;

Hayâtin en muhayyel gâyedir ahcara dünyâda.

Neden öyleyse mâtemlerle ayâmın perişandır?

Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurüsandir?

Hayır, mâtem senin hakkin değil... Mâtem benim hakkim:

Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkim!

Teselliden nasibim yok, hazân ağlar bahârımda;

Bugün bir hânümansız serseriyim öz diyârımda!

Ne hüsrandır ki: Şark’ın ben vefâsız kansız evlâdı,

Serâpâ Gard’a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!

Hayalimden geçerken simdi; fikrim hercümerç oldu,

Salâ haddin-i Eyyubi'lerin, Fatih'lerin yurdu.

Ne zillettir ki: Nakuus inlesin beyninde Osman’ın;

Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ’nın!

Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzi seram olsun;

Kudretler, osatvetlerharab olsun, türaba olsun!

Çökük bir kubbe kalsın mabedinden yıldırım Hân’ın;

Senâ'atlerle çiğnesin muazzam kabri Orhan’ın;

Ne heybettir ki: Vahdet-gâhi dînin devrilip,tas,tas,

Sürünsün simdi milyonlarca me'vasiz kalan dindaş!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2006 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mehmet Akif Ersoy SiirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin