İyi okumalar :)
**
hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı
bu şehrin bir yerlerinde
düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona
gözlerinde gizledi o seni
sen bilmedin
o bendim unuttun mu ?
bak sevdigin gülmeyi bile unuttu
"seni" unutamadı**
Gözlerinden dökülen yaşların farkında olmadan koşuyordu Kerem. O'na yetişmek için! O hep daha hızlı koşardı Kerem'den. Hiç yetişememişti Kerem, hep bir şekilde elinden kayıp giderdi ama belki bir farklılık olurdu bugün ve yetişirdi.
Koşuyor, insanlara çarpıyor, kimisinden küfürler duyuyordu ama umrunda değildi. Zeynep'e yetişmeliydi. "Ben döndüm, geri geldim" demeliydi. "Burdayım artık, İstanbul'da"
Kerem sonunda daha da hızlandı, aralarında çok az bir mesafe vardı. Yanına geldiğinde kolundan tutup kendine çevirdi Zeynep'i.
**
Zeynep'se koşmaya devam ediyordu. Sıradan bir güne göre, fazla allak bullaktı bugün aklı. Binbir düşünce vardı aklına. Hiç aklına gitmiyordu ama sanki özellikle bugün kalbinde bir çatlak varmış gibi çok eskide kalmış tüm anılar beynine hücum ediyordu. Geride kalmış ne varsa, tek tek aklına geliyordu.
Koşuyordu ki, birden kolunda bir el hissetti ve o elin kendini geri döndürmesiyle çakıldı olduğu yere. Gözleri, gözleriyle buluştu. Sonra dünya dönmeyi bıraktı sanki, etraflarındaki tüm insanlar kayboldu. Sadece ikisi vardı, karşı karşıya durmuş birbirlerine bakıyorlardı. Hiçbir tepki olmaksızın, sadece kendilerine bakıyorlardı. Gözlerine...
Ne ne yapacaklarını biliyor, ne de ne diyeceklerini. Ne kaçıp gidebiliyorlardı, ne de kalabiliyor. Gözleri birbirlerinin derinliğinde kayboluyordu sadece. Birbirlerinin derinlerinde, unutulmuş hatıralara rastlıyordu. Canları yanıyordu, canları çok yanıyordu.
Susmaya devam ettiler. İnsanlar geçip gitti, dakikalar geçti. Birbirlerine baktılar öylece. Gözleriyle konuştular, gözleriyle anlaştılar. Susmak, bazen bağırarak konuşmadan daha fazla anlam ifade ediyordu. Susmak bazen bağırarak herşeyi anlatıyordu. Susmak, en anlamlı konuşmadan daha anlamlıydı bazen.
Gece çoktan basıp gitmişti,
Toplamıştım dökülen parçalarımı,
Neden sonra bir adım ilerleyip, sımsıkı sarıldı Zeynep'e Kerem. İşte o an, gözyaşları kendini bıraktı kirpiklerinin ucundan. Durmaksızın süzülüyordu şimdi yaşlar gözlerinden.
Nefeslerini yıllar sonra içlerine çektiler. Kerem geri çekilirken Zeynep'in saçlarına bir öpücük kondurdu, sonra birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Hala susuyorlardı. Belli ki konuşmak, zaman alacaktı.
Görmeseydim bugün seni,
Umurumda değildi bunca yokluğun.İkisi birlikte banka oturmuş, denizi izliyorlardı. Dalgaların sesi vardı kulaklarında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa Kızı ve Sinek Valesi
FanfictionHiç vazgeçmese Kerem gitmekten ve gitse. Yıllar sonra geri döndüğünde herşey bıraktığı gibi mi olur gerçekten?