Sabah köpeğim Thomas'ın sesiyle uyandım.Aslında bugün o güzel yatağımdan hiç de kalkmak istemiyordum.Ama ne yazık ki bugün okulun ilk günü olduğu için yataktan zar zor kalktım.
"Zümrüt kahvaltı hazır, kızım"
"Tamam annecim, geliyorum"
Evet, ben Zümrüt Taşkıran, lise 3.sınıfa gidiyorum, Antalyalıyım. Hemen banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım. Yüzümü kuruladıktan sonra odama gelip gardırobumun karşısına geçtim.Dolabımdan beyaz yarım tişörtümle, siyah dar paça pantolonumu çıkarıp giyindim. Saçımı dağınık topuz yapıp, hafif makyaj yaptıktan sonra da siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip sırt çantamı, telefonumu ve siyah deri ceketimi de aldıktan sonra aşağıya indim. Salona girdiğimde herkese "günaydın" diyerek masadaki yerimi aldım. Birkaç lokma ve bir bardak portakal suyumdan sonra herkese "afiyet olsun" diyerek masadan kalktım. Okula gitmek için bir adım atmıştım ki abim, "Bekle prenses beraber çıkalım istersen, bugün okulun ilk günü ne de olsa, ben seni bırakırım" deyip göz kırptı. "Ayy canım abim benim ya, yerim ben seni" Bu dünyalar yakışıklısı abim, Talha Taşkıran, 24 yaşında, kendisi çapkındır ve barmen kendisine ait barı var. Bir de güzeller güzeli bir ablam var, adı Ece, 22 yaşında, kendisi yurt dışında güzellik uzmanlığını okuyor, ama asıl mesleği müzik öğretmeni, bülbül gibi sesi vardır. Annem Meltem, 43 yaşında, diyetisyen, babam Selim, 45 yaşında, mimar. Kendimize ait özel holdingimiz var. Bir de evimizin çalışanları, sevimli mi sevimli Necla Sultanımız var, 40 yaşında ve bir de yakışıklı şoförümüz Necati Abimiz var tabi ki de, 26 yaşında. Kendisini abimden asla ayırmam, kanka gibiyizdir. Abim de hazırlandıktan sonra beraber evden çıktık. Arabaya doğru ilerledim, kırmızı, üstü açık, spor tarzı bir araba. Araba abimin. Arabaya, abimin yanına, ön koltuğa oturdum. Kulaklıklarımı çıkarıp, kulağıma taktım ve okula gidene kadar "Haylaz-Sondarbe, tükendi duygular" şarkısını art arda açıp dinledim. Ben şarkıyla beraber hayallere dalarken, birden arabanın durduğunu hissettim. abimin sesiyle irkildim,
"Haydi prenses, geldik okula"
" Tamam abicim, teşekkür ederim, beni okula bıraktığın için"
"Rica ederim prensesimi ne demek"
Abimin yanağından öpüp, arabadan indim. Okulun adı "Özel Erdem Koleji" Aslında ben, İstanbul'da normal devlet okulunda okuyordum. Ama babamın tayini nedeniyle İzmir'e taşınmak zorunda kaldık. Babama burada da devlet okuluna devam edebileceğimi, her ne kadar söylesem de babam, benim özel okulda okumamı istedi. Çünkü benim, en iyi okulda okumamı ve en iyi, bir şekilde eğitim almamı istiyor. Bu yüzden, mecburen bu okulda okuyacağım artık. Okulun kapısından içeri girdiğimde, okulun baya bir büyük olduğunu gördüm. Okulun bahçesinde de banklarda oturan, birkaç gruplu öğrenciler vardı. Ben etrafı incelerken, birden yanıma biri geldi. Arkamı dönmemle bana gülümseyen, tatlı mı tatlı, sempatik yüzlü ve bir o kadar da yakışıklı bir çocuk gördüm. OHA bu ne böyle ya gözleri çok güzel. Denizlerdeki yosun rengini andıran, yeşil gözleri ve öne doğru uzanan, düz, sarı saçları vardı. Ben çocuğu baştan aşağı incelerken o elini uzatıp,
"Ben, Bahadır" deyip elimi sıktı. Ben de aynı şekilde "Zümrüt" diye karşılık verdim.
"Şey, müdürün odası nerede, acaba" diye sordum.
"İstersen gel, ben seni götüreyim" diye cevap verdi. Ben de olur anlamında başımı sallayıp, Bahadır'ı takip ederek, okulun bahçesinden içeri girdim. Müdürün odasının önüne geldiğimizde, Bahadır, "sen gir, ben seni burada bekliyorum" dedi. Ben de "tamam" deyip kapıyı çaldım. İçeriden, "gir" sesini duyunca, kapıyı açıp, odaya girdim. Müdüre, kendimi tanıtıp, sınıfımı ve ders programımı öğrendikten sonra odadan çıktım. Bahadır, duvara yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Yanına gittiğimde, sınıfımın nerede olduğunu sordu. "11/A " olduğunu söyledim. Bahadır şaşkınlıkla, " gerçekten mi" der gibi yüzüme baktı. Ben de evet anlamında başımı salladım. Bahadır, "bu demek oluyor ki, aynı sınıftayız" diyerek göz kırptı. Ayy sen ne tatlısın ya.
NOT[Üzgünüm arkadaşlar, ne yazık ki burada bırakmak zorundayım. Bir daha ki bölümde görüşmek dileğiyle...]

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN ADI İNTİKAM
Fiksi RemajaAŞK Kendi ellerinle,kendini yakmaktı. AŞK Serinlemek için,girdiğin denizde için için yanmaktı. AŞK Çaresizlikti. AŞK Rüyalarla boğuşmaktı. AŞK Hayallerle coşmaktı. AŞK Unutamamaktı,unutulmamaktı. AŞK Özledim diyebilmekti. AŞK Pişmanlıktı. AŞ...