Öncelikle 15 yaş alti kardeslerimin okumasini tavsiye etmem.Psikolojik bir baskı yaratabilir.Ilk hikayem olacağı için kusurlarim affola.
Yil 2006
Denizli ilinin merkezinde yasiyordum o zamanlar biz her bayram da bayram öncesinde köye gidip bir hafta civarı kalırız. O sene de bayramda köye yola çıktık. Biraz bizim köyden bahsetmek gerekirse ıssız bir köydür.Sadece 4-5 aile yaşar bende her köye gittiğimizde canım sıkılırdı.Cünkü sadece 3 çocuk vardi.Onlarla çok iyi anlasirdik ama az kisi olduğumuz için pek oyun oynayamazdik.Biri biraz iri yarı idi adı Mustafa.Cok cesaretli biri idi.Digeride benim gibi orta düzeyde bir çocuktu. O da cok iyi huylu biriydi. Ben sehirden köye giderken hep top götürürüm beraber oynayalim diye hep beraber oynardik.Köye gittigimizde orada bir evimiz vardi oraya yerleştik. Sülale büyüklerimiz vefat etmişti. Diğerleri zaten bizi tanıyorlardı. Annem ve babam ile ilk mezarlığa ziyarete gittik daha sonra mustafa gilin ailesine misafirliğe gittik gece ve Ali gil de oradaydı.Hepimiz sacma sapan seylerden konuşurken buyuklerimizin muhabbeti dikkatimi çekmişti.
(A:Alinin annesi:=Ayse)
(M:Mustafanın babasi=Kemal)
(B:Benim babam=Ibrahım )A:Geçen gün bizim köydeki issiz evin oradan geçerken birkac tikirti duydum birde hergece o evde ışık yaniyor gibi oluyor korkmaya basladim cesmenin yanina gidemiyorum.
M:O evde ne yaşandığını bilmiyormusun ya bence geçme oralardan Allah muhafaza başına bişey gelmesin.
Ben ve diğer 2 arkadasim:Anlatsana ne olmus çok merak ettik.
(Kemal amca babama kaçamak bir bakış atti babamda basiyla onayladı)
Ve Kemal amca anlatmaya basladi...