Düşler - 1

77 2 0
                                    



Ağustos 1855, Kent, İngiltere

"Hadi ama Jane! Tam bir kız gibi vuruyorsun!"

Jane, Nigel'ın bu yorumuna kızmıştı. Daha ne kadar hızlı vurabilirdi ki? Sonuçta krikette hız değil atışın isabeti önemliydi. Elindeki sopayı sıkıca kavradı, hedefe odaklandı ve...

"Nigel! Jane! Hemen içeri!"

Çağıran teyzesi Catherine'di. Leydi Catherine Greenwood. Baron John Greenwood'un sevgili eşi ve Nigel, Julianne ve Suzanne'nin sevgili anneleri... Jane'in ise teyzesi.

Jane Smith, kendini bildi bileli Greenwood'ların evi olan Bloomfield Park'taydı. Elbette Jane'in de bir annesi ve babası vardı ancak onların adı bu evde pek ağızlara alınmazdı. Teyzesi Catherine için annesi en kibar ifadeyle "kıymet bilmeyen bir kadındı". Ancak Jane teyzesinin bir keresinde annesini nankör bir fahişe olarak çağırdığını duymuştu. Gizlice odasına gidip neredeyse bütün gece ağlamıştı. O zamanlar on iki yaşındaydı ve bir annenin rehberliğine çok ihtiyacı vardı. Teyzesi ise kendi çocuklarına ne kadar şefkatli ise Jane'e karşı o kadar soğuk davranıyordu. Jane bunun nedenini anlayamıyordu. Şimdiye kadar –Jane henüz on dokuz yaşına yeni basmıştı- teyzesine her konuda yardım etmeye çalışmış, onun sözünden çıkmamış ve iyi bir kız olabilmek için elinden geleni yapmıştı. Oysa teyzesi ona sürekli mesafeli davranmıştı. Tıpkı evin diğer mensupları gibi. Bir tek Nigel onunla arkadaş olmuştu. Nigel ondan beş yaş büyüktü ve Jane için tam bir ağabey gibiydi. Aslında Jane gizliden gizliye ona karşı bir takım hisler besliyordu ama bunu asla belli etmemeye çalışıyordu. Nigel'ın bir gün onu fark edeceğini umuyordu.

Elindeki kriketleri bırakıp Nigel'ın peşi sıra yürüyüp evin salonuna girdi. Bloomfield Park'ın salonu gerçekten büyük bir salondu ve doğudan getirilmiş birçok eşya ile süslenmişti. Hint ipekleri ve Osmanlı kilimleri İngiliz mobilya anlayışı ile tezat görünse de aslında birbirlerini hoş bir şekilde tamamlamışlardı. Koltukların yanındaki sehpalara konmuş çay tepsileri ve kurabiye tabakları çay saati olduğunu hatırlatıyordu. Leydi Greenwood asla bir gün bile aksatmazdı ve herkesin ona katılmasını buyururdu. Jane her zamanki yerine, kapıya yakın ailenin tamamına daha uzak bir yere, oturdu. Hizmetçiler çay servisi yapmaya başladıklarında teyzesi de konuşmaya başladı:

"Londra'dan bir mektup aldım. Biliyorsunuz balo sezonu yaklaşıyor..."

Jane içinden "Tanrı aşkına baloya daha çok yok mu?!" diye düşündü. Ya da düşündüğünü sandı, çünkü teyzesi ona dönüp; "Bir şey mi dedin Jane?" demişti. Odadaki bütün gözler onun üzerindeydi. Bir an afalladı, bir şey söyleyemedi. Daha sonra kendini toparlayıp siyah gözlerini teyzesine çevirdi ve "Ah, yok bir şey sevgili teyzeciğim. Sadece ne kadar heyecan verici olacağını söylemiştim."

Leydi Greenwood küçümseyen bakışlarını kızın üzerinde gezdirdi. Jane Louisa Smith! Ne kadar da basit bir isim! Üstelik sevgili annesi Leydi Louisa Williamsford'ün adını da almıştı bu kız! Ne kadar yanlış bir şey! Kız kardeşi Elizabeth sevgili babası Baronet Williamsford'un izni olmaksızın basit bir bahçıvan ile kaçıp evlenmiş, sonra Jane'i doğururken ölmüştü. Bu gerçekten utanç vericiydi. Babasının ne kadar kızdığını hatırlıyordu. Üstelik Elizabeth evlenmeden önce hamile kalmıştı. Babası bu olayı kapatmaya çalışmış, kızını uzaklara götürmek istemişti. Uzakta, Exeter'da büyük teyzesi vardı. Kız onun yanında kalabilirdi. Ancak Elizabeth ne yapmıştı? O sefil adamla kaçmış, Tanrı'nın evinde evlenmiş ve bir de doğuma dayanamayıp ölmüştü. Jane'in babası olacak o sefil bahçıvan da kızını onlara bırakmış sonra da ortadan kaybolmuştu. Bu basit kız da onlara kalmıştı. İç çekti ve "Ah evet, ben de heyecan verici olacağını düşünüyorum..." dedi. Keskin bakışları kızın gözlerine sabitlendi, "...her ne kadar sen bunu göremeyecek olsan da sevgili Jane, eminim bu sene de gerçekten güzel geçecektir."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Jane (Kadınlar ve Aşklar Serisi, #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin