Masanın etrafında dönen boktan ve boş siyaset çatışmalarının yanısıra, herkesin gözü ilk defa bizimle oturan güzelim çocuğa takılıyordu ister istemez. Adın ne sorusuna milyonuncu kez cevap verişine bir romantiklik katmak üzere o Junmyeon der demez, aptalca bir şekilde Haziran'ı severim demiştim gözlerinin içine bakarak. Junmyeon yanından ayrılmayan sersem bakışlıyı dürterek, "İngilizcesiyle hava mı atmaya çalışıyor bu piç?" diyene dek her şey istediğim şekilde gidiyordu ki, o cümleyi duyar duymaz Junmyeon'a kıyamadığım için hemen yanındaki saz arkadaşına tekmeyle girişirken bulmuştum kendimi. Fakat kıyamama konusunda, Junmyeon'la aynı fikirde olmadığımızı çok sert bir şekilde anlamıştım.
Fakat sahiden de severdim Haziran'ı, ancak Junmyeon da bunu romantik bulsa daha iyi olabilirdi tabii.
°
Bu Grell kimmiş de fanficler yazarmış, aman da aman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
balıklar yalnızca Haziran'da ağlar [ suchen
FanfictionFakat son bir şey eklememe izin ver, sevgilim, balıklar yalnızca Haziran'da ağlar. Ve sende bende, yalnızca Haziran'ı severiz. Hadi kabul edelim, biriciğim, ağlayıp ağlatmayı da Haziran'dan da çok.
