Bu Gülizar'ın kocası yok mu? diye düşündüm. ne bileyim o yaşta kadın, cilveler o yaşta aşk mı olurdu? olsaydı da Gülizar'la olmazdı. Koca götüyle bir de altın dişler ııyyh tiksindim. sanki kadınlar çoluk çocuğa karışınca böyle duyguları hiç olmazmış gibi geliyordu mesela annem babama hiç böyle cilvelendiğini görmemiştim. babam da işten yorgun argın gelir, yemeği yedi mi televizyonun karşısında uyuklamaya başlardı. Eskiden annelerle babaların sadece çocuk olacağı zaman bunu yaptığını düşünürdüm liseye başladığım yıl Hasibe diye bir arkadaşım bana bazı şeyler anlatıp ben de annemle babamda bu anlatılanları takip ettiğimde onlardan çok tiksinmiş hatta nefret etmiştim. Hasibe bunu duyunca hınzır hınzır gülmüş kız manyak bir annenle baban mı börtü böcek çiftleşiyor diye güya beni teselli etmişti. Bu düşüncelerle zor güç uykuya dalmıştım. Sabah uyandığımda kafam kazan gibi olmuştu. Salondaki gürültüye kulak kabarttım ooo seksi bomba Gülizar gelmişti. Kalkıp yanlarına gitmek istemedim annem ısrarla Şerifeeee diye sesleniyordu iki karış suratla kalkıp yanlarına gittim. Kararlıydım bu kadına yüz vermeyecektim, anneme de söyleyecektim bu kadınla içli dışlı olmasın. Bir baktım ortada bir tepsi içinde koca bir tava menemen peynir zeytin karnım guruldadı ama, pis elleriyle yapmıştır diye kendimi tutmak istiyordum.
-yerinizi yadırgamadınız değil mi? rahat yatabildiniz mi? kızım diye kırk yıllık ahbap gibi hal hatır soruyordu pişkin pişkin hıı sen o at hırsızı kılıklı herifle bahçede cilveleşirken ben horul, horul uyuyordum diyecektim ama sustum, sadece başımı salladım
-Bak sana arkadaş getirdim diyerek kızını bana doğru iteledi. Kız mahcup güle güle oturun deyip tokalaşıp öptü beni
-Dün bu vardiyadaydı görmedi sizi gece geldi işten ben getireyim tanıştırayım dedim hem de evde bir şey yoktur şimdi deyip anlattı da anlattı Şükriye'm çok temiz kalplidir deyip sen kaça gidiyosun diyene dek, anlattıkları bir kulağımdan girip, öbüründen çıkıyordu annem dürtünce toparlandım- lise 3 geçtim dedim
-Oh oh Şükriye'de öyle yaşıtsınız demek.
- eyvah eyvah bu kızı yavaş yavaş yanıma koyacaklar pek de sümsük bir şey diye geçirdim içimden.
- Yalnız Şükriye kız meslek lisesine gidiyor deyince beni bitirdi annem Şerife de deyince dünyalar Gülizar'ın oldu.
- bizimki dikişe
-e bizimkide kızım sana staj vermediler mi?
- yapacak ama kimseyi tanımıyoruz
-oldu bilin ben ayarlarım deyip kalkıp gittiler evin ufak tefek eksikleri kalmıştı öğleden sonra onları da tamamlayınca iyice yerleşmiştik hava çok sıcak bir o kadar da nemliydi evin bütün camları açılmış hepimiz bir yana dağılmıştık gazete tepsi tülbent ne bulduysak yelleniyorduk annem üç defa ikizleri iki defa da kendini yelliyordu.
-Çay yapalım mı? Şerife hararetimiz gider dedi annem.
-Ne çayı anne bu sıcakta hava sıcak çay sıcak diye söylendim. Şöyle buz gibi limonata olsa limonatayı içsek soğuk bardağını başımıza dayayıp serinlesek diye konuşuyordum ki kapı çaldı. Kapı açma işi hep bana düşerdi zaten açınca ne göreyim seksi bomba Gülizar'ın sümsük kızı Şükriye gelmiş. Elinde bir sürahi buz gibi limonata ve üzümlü kek.
-müsait misiniz? müsaitseniz annemde gelecek dedi.
-buyursun kızım buyursun ama artık böyle ben mahcup olmaya başladım diye annem minnetini anlatmaya çalışıyordu.
Seksi bomba Gülizar da geldi kadro tamamlandı. Limonatadan bir yudum aldım. soğuk, tatlı güzel ama limonata değildi. Şükriye ile göz göze geldik baktım alaylı, alaylı gülüyor gözümle bardağı işaret ettim bu ne? der gibi