-Rüya-
Yataktan düşmemle inleyerek uyandım. Yerden kalkıp yastığımın altındaki telefonumu elime alıp saate baktım. Saat 11'e geliyordu. Bugün günüm boştu ve bende aklıma gelen ilk ismi aradım.
-Alooo...!
-Rüya, bu kulaklar bana lazım sonra duymadığım için bana kızıyorsun." Güldüm ve devam ettim-Bugün ne yapıcaksın ?
-Ne yapayım annemle babamın evindeyim. Hayırdır ?
-Al işte mafya kızı olduğun nereden belli bune "Hayırdır birader ?"
-Sen sanki pilavcının kızısın. Dün adamlara söverken iyiydi !
-Onlar hak ettiler bir kere. Neyse, bugün alışveriş yapalım diyorum olur mu?
-Olur. Saat 1'de babamın evinin kapısının önüne gel.
-Tamam. Bende anne ve babamın evindeyim. Kahvaltıyı yapar çıkarım.
-Tamam görüşürüz." Deyince kapattık.Su, benim çocukluk arkadaşımdı. Bir nevi kardeşim. Bizim Su ile babalarımız mafya ve en ünlü holdinglerin sahibi... Bazı işlerde ortaklar ve bizim gibi çocukluktan beri arkadaşlar.
Dünde Canada'dan döndüğümüz için kutlama yapıp bara gidelim dedik. Bir kaç zibidi bize sarkıntılık etmişti. Benimde ağzım boş durmamıştı. Tabi Su'yunda benden bir farkı yoktu.
Babalarımız bizi tanıdıkları Canada'da tanıdıkları bir dövüş ustası arkadaşına emanet etmişti. Sırf temkinli olalım diye bizi Canada'ya göndermişti ve 2-3 yıl orada kaldıktan sonra eve döndüğümüzde artık kendimizi koruyabilicek bir konuma geldik.
Canada'dan daha dün döndük ama babam ve Doruk Amca bize parkur hazırlattı. Sinirlendiğimizde burası bize iyi gelebilirmiş diye.
-Su-
Rüya'yla konuştuktan sonra 5-10 dakika daha uyudum ve ne kadar zor olsada sıcacık yatağımdan kalktım. Banyoya girecekken ayağım kaydı ve bel üstü yere düştüm.
Tabi düşerken sadece kendim düşmedim. Tutunmaya çalışıcam diye üstüme benimle beraber birçok eşya da düşünce büyük bir ses oldu.
Hızlı adımlarla odama annem geldi ve elini ağzına götürüp, gözlerini kocaman açtı.
-Kızım, noldu sana böyle ?Ben yerden belimin ağrısından kıvranırken annem hala şaşkın gözlerle bana bakıyordu.
-Annem kalkmamda yardımmı ediceksin yoksa televizyon izler gibi beni izlemeye devammı ediceksin?Annemin yardımıyla kalktıktan sonra, annem bir yerim kırılmışmı yoksa sağlammıyım diye beni inceleyince iyi olduğumu söyledim ve annemi banyodan çıkardım.
Kapımı kilitleyip hızlıca bir duş aldım ve hemen üstüme bir şeyler giyinip odadan çıktım. Mutfakta kahvaltı hazırlamakla meşgul olan Aylin Teyzenin yanına gittim.
Aylin Teyzenin hazırladığı kahvaltıyı yiyince odama koştum. Telefonumu, kulaklığımı ve cüzdanımı alıp evden çıktım. Kapının önünde arabasına yaslanmış ve telefonuyla meşgul olan Rüya'yı gördüm.
Onu görmemle yüzümde bir tebessüm oluştu. Ama telefonuyla o kadar çok meşguldü ki beni fark etmedi.
Her zaman yaptığım gibi önüne geçip telefonu elinden aldım.
-Sanal alemden, dünyaya hoşgeldin" diyerek güldüm ve telefonu eline geri verdim.Rüya'da gülerek arabaya biniyordu. Rüya sürücü koltuğuna oturdu ve bende ön yolcu koltuğuna oturdum. Rüya'nın ve benim arabam çok rahat.
O yüzden koltuğa oturur oturmaz uyurdum. Ben akşam yatmaz, sabah kalkmazlardanım. O yüzden uzun yolculuklarda uyurum yada Rüya ile sohbet ederiz.
-Rüya-
Yarım saattir Su'yu uyandırmaya çalışıyorum. Yolumuz uzun olunca Su uyurdu. Şimdi de uyuyordu. Allah'ın ayısı bir kalkmıyorki.
-Suuu...!!!" Diye bağırdım en sonunda.
-Ne ? Geldikmi ?" Onun bu halleri çok tatlıydı.
-Evet, geldik. Yarım saattir uyandırmaya çalışıyorum seni. Dün yine uyumadın dimi ?" Onu adım gibi biliyorum. Geceleri uyumaz, sabahları beni uğraştırırdı.Arabadan indiğimizde, karşımızda duran büyük AVM' ye girdik. Önce parkur için spor kıyafetleri aldık. Ben gri salaş bir t-shirt altına, gri bir şort aldım.
Beyaz spor ayakkabı, spor çantası ve başımada beyaz bandana aldım. Su ise siyah şort, siyah t-shirt, siyah spor ayakkabı ve beyaz bandana almıştı. Birde tabi çanta. Ne renkmi ? Siyah... Benim en sevdiğim renk griydi. Su'yun ki ise siyah... Spor reyonundan sonra günlük kıyafet, çanta, ayakkabı aldık.
Ellerimiz poşetlerle doluyken zar zor arabaya doğru yürüdük. Bütün poşetleri bagaja koyduktan sonra arabaya bindik. Çok fazla yorulmuş nefes nefese kalmıştık ve acıkmıştık.
Tabi alışverişimizin üstünden tam 3 saat geçmişti. Su ile anlaştıktan sonra her zaman gittiğimiz cafenin önünde durdum.
"Çikolata Cafe". Buradaki koltuklar ve masalar çikolata desenliydi.İçi kahverengi ve beyaz tonlarındaydı. Hemen bir masaya oturup orta boy oizza söyledik. İki saattir pizzaların gelmesini beklerken ilk önce Su ile bakıştık ve sandalyeleri göstererek, aynı anda "Bunlar yeniyormu ?" Dedik.
Her zaman bunu söyler ve gülerdik. Biz sohbet ederken pizzalar nihayet gelmişti.
-Su-
Pizzaları getiren garsona baktım ve Rüya'ya göz kırptım
-Afedersiniz ! Acaba bunlar yeniyormu ?" Dedim. Zavallı garsonda bir şey diyeceğimi sanıp beni pür dikkat dinlemişti.
-Hayır ama siz isterseniz yiyebilirsiniz" dedi ve hepimiz bir anda coşkulu bir kahkaha attık.
Garson diyer müşterilere bakmak için yanımızdan ayrılır ayrılmaz pizzayı hunharca yemeye başladık. Karnımızı iyice doyurduktan sonra hesabı ödemek için gittiğimizde o garson bizim hesabımızı aldı ve bizim duyabiliceğimiz bir şekilde konuştu.
-Ben bir mobilyalar sağlammı diye bakim" dedi ve yine kahkaha atarak cafeden çıktık. Telefonumu açıp saate baktığımda şok oldum ve gözlerimi kocaman açıp bağırdım.
-OHA...! Saat 5 olmuş. Özgür Amca bizi vurucak." Dedim ve Rüya'da gözlerini kocaman açtı.
Hemen arabaya bindik ve oradan kısa sürede uzaklaştık.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİLİ MAFYA
Teen FictionMafyaların kızlarının yaşadığı tehlikeli hayatta onları yanlız bırakmayan iki koruyucusu var.