Ve kötü çocuk masum kıza aşık olur

ve meydan okumalar başlar bu karşılıklı bir savaş

Hayatım sandığınızdan daha düzensiz , daha  olağan üstü inan sana ne anlatsam bilmiyorum günlük 

Hangisinden başlasam , yazmayalı uzun zaman oldu çok uzun bir zaman ama bu hikayeye kalan yerden devam etmek istiyorum sanki olan bütün kötü şeyler olmamış gibi...başına rağmen ve yaşadığım onca şeye rağmen '' Duygular hakkında öğrenmen gereken ilk şey bir bedeli olduğudur '' ve ben  bunu fazlasıyla öğrendim ama size hikayenin güzel kısmını anlatmaya devam edeceğim .

Onun bana yaklaşmasına izin vermemeyi ondan daha çok isterdim , daha üç gündür gördüğüm bir adamın benim yarım olduğunu düşünmek fazlasıyla saçma değil mi ?  muhtemelen babamla alakalıdır 

Babasız büyüyen kızların en büyük sorunu bir sevgiliden ziyade her erkekte babalarını aramalarıdır , daha kendi babaları yokken başkasında bunun var olacağına inanmalarıdır 

O gün ve daha sonraki günler onun okuldaki namını duymaya devam etmiştim herkes onu konuşurken o sadece bir köşede her gün farklı kitap okurdu , okuduğu kitaplar genelde felsefe kitaplarıydı elimdeki şiir kitaplarını gördüğünde yüzü buruşur ve kusacak gibi bir ifadeyle bana bakardı 

Sanırım edebiyat sevmiyor derdim kendi kendime...beni sevmemesi de buradan çok aşikardı zaten şiir yazdığımı bilseydi benden daha çok nefret eder miydi dedim kendi kendime hayır benden daha fazla nefret edemezdi 

O sadece köşeye çekilir ve bana bakardı onu üç kelimeyle anlatmam gerekirse zeki , yakışıklı ve tehditkardı 

Bebek yüzüne aldanılmaması gerekti ağzını açtığında insanın kalbini kırmasını güzel biliyordu

o an kolumdan helinin tutması ile kendime geldim 

kendine gel artık , kim seni bu kadar düşündürüyor kim bu kadar seni üzüyor Tanra dedi 

sen Tanrasın kendine gel 

o an toparlanmaya karar verdiğim andı  .

''Defterimi vermeyi planlıyor musun artık , konuşmak istiyorsan lütfen matematik çalışmama engel olma '' dedim gülerek 

Bu gülümsemenin bir meydan okuma olduğunu anladığında yüzündeki ifadeyi kelimelerimle anlatamam 

'' Yanlış bir tavır '' dedi donup kalmış bir şekilde  

'' Yanlış olan bana yapma dediklerini senin bana yapmaya çalışman madem birini umursamıyorsun bunu ona her dakika söylemen gerek yok  , aksi takdirde sadece kendin inanırsın ''

dedim gene gülerek , ses tonum ve yüzümdeki ifadeler arasında bir uçurum vardı  

'' Defterini sabah dolabına koydum '' dedi ve kalkıp gitti

O gün birbirlerini daha görmediler , ve Tanra herkesin bildiği o kızı Arasa ilk defa göstermişti bu herkesin beklediği bir tavırken 

Aras donup kalmıştı '' Onu hafife almak gibi kötü bir huyum var , bazen korumasız kaldığı için ne kadar güçlü olduğunu unutuyorum anne '' dedi buruk bir sesle 

'' Babamı seni ve bizi bitiren her şeye ulaşmamın tek yolu o kızken ve o bunu söylesem canı gönülden yapacakken , o masumluğu ne bu karanlığa ne de bana yakınlaştırma mamaya çalışıyorum  

ama ondan uzak durması gereken benim 

ne babası gibi ne de şuana kadar gördüğüm kızlar gibi...onda güzellikten fazlası var dedi gözleri dolarak