Kotumu giymek için kendimle verdiğim savaş bitince titreyen telefonuma uzanıp hızla yanıtlama tuşuna bastım. "Yarım saat oldu Asra." Anahtarımı ararken telefonu omzumla kulağımın arasına sıkıştırdım. "Geç kaldığımı biliyorsun. Sana geç gel demiştim." Sabırsız nefesini duydum. "Zaten yarım saat geç geldim Asra. 3 dakika içinde aşağıda olmazsan ben gelirim ve hiç iyi şeyler olmaz."telefonu yüzüme kapattığında oflamaya başlamıştım bile benim çabuk hazılarmıyacağımı biliyordu zaten her seferinde neden bu kadar abartıyordu anlamıyorum.Mavi vanslarmı da giyip kapıya çıktığımda tuana yı duvara yaslanmış bir şekilde buldum.Kafasını telefondan kaldırmadan konuştu "gün geçtikçe şu lanet evden çıkman dahada zorlaşıyor." "Kapa çeneni ve yürü.Sahne sıram giderse bu ay parasız kalıcam."Ailemi 2 sene önce trafik kazasında kaybetmemle buranın en ünlü barında geceleri sahneye çıkmaya başlamıştım.Arabanın yanına gidip tuanaya elimi uzatmamla anahtarı verip oflamaya başladı.Onun arabası olmasına rağmen her zaman ben kullanırdım bunda şikayetçi olan tek kişi tuanaydı sanırsam.Tuana ağzında birşeyler gevelemeye başladığında "söyle.!"demiştim sert sesimle kimseye acımadan duygularını önemsemeden konuşurdum,buda benim yapımdı işte ne yaparsın.Hiç bir şey söyleme diğinde direksiyona vurdum ve müziğin sesini sonuna kadar açdım.Gidiyordu işte yine!Cafenin önüne geldiğimizde kapıyı çarpıp bara girdim.Girer girmez burnu gelen içki,sigara ve ter kokusuyla yüzümü ekşittim. Kaç senedir buaraya gelememe rağmen bir türlü alışamıyordum.Kulağıma gelen gitar sesiyle çoktan geç kaldığımı anladım.Elime mikrofonu alıp sahnede kim olduğuna bakmadan şarkıya eşlik etmeye başladım.Kafamı çevirdiğimde iki yeşil gözün gözlerimi kenetlendiğini fark ettim.
Oda benim buraya çıkmama şarşımış ne yapıyorsun der gibi bakıyordu.Şarkı bittiğinde ikimizde kulusi doğru yürümeye başladık.Ben önden oda arkamda tek sıra halindeydik.İçeri girdiğimizde patronu beklemeye başladık.Kendimi o kadar tuhaf hissediyordum ki ağzıma gelen kan tadıyla inledim.Kan tadı gelmeden önce dudağımı dişlediğimin farkında değildim bile inlemem sessizliği bozan tarafın ben olduğumu belli ediyordu.Geldiğimizden beri yüzüme bakmayan yeşil gözler bana doğru çevrildi ve konuşmaya başladı.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" dediğinde yüzümdeki şaşkınlığı atamamıştım.Başımı dik tutarak "Sıramı aldığının farkında mısın?"Bana doğru yaklaşıp bileğime sıkmaya başladı."Kızım senin sırarını felan almadım benden sonra çıkcaktın.Neyin kafasını yaşıyorsun."Şok geçirmiş derecede gözlerine odaklanmış bakarken nane ve sıgara kokan ağzı aralandı ve "Konuşsana"dedi.Kulağına yaklaştım ve "Bel ki senle çıkmak istemişimdir"dedim.Bekle ben ne dedim öyle lanet olsun!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLERİMİ SENDEN UNUTTUM ♛☮
Roman pour AdolescentsHiçbir şey görüldüğü gibi değildir.Çünkü hiçbir şey görüntüden ibaret değildir. Bu kaide benim hikayemde de geçerli.Yalan insanı aptallaştırı,hakikat ise delirtir...