yeni okul

2K 32 7
                                    

arkadaşlar bu benim ilk deneyimim ilk defa yazıyorum önceden hep okurdum ama bu sefer yazmak istedim eleştirilere açığım umarım beğenirsiniz:D

Evet bu sene ailem yüzünden taşınıyoruz.Bilin bakalım nereye? Evet bilmenize gerek yok, hemen söyleyeyim. Paris'ten Londra'ya taşınıyoruz, ama ben biraz korkuyorum. Açıkcası şimdi orda havalı havalı insanlar var. Ben ise 16 yaşında, telleri olan, gözlüklü ve ayrıca kilolu ezik bir kızım. Ailem kilolu olmadığımı söyler ama bence kiloluyum.

Neyse kendimden utanıyorum, çünkü kendimi sevmiyorum herkes benimle dalga geçiyor, istediğim kıyafetleri giyemiyorum falan filan. Bu arada adım Amy.

OKUL SABAHI 

Çok heyecanlıyım ne yapacağımı bilmiyorum açıkcası. Ama şuna eminim, kesin taş gibi çocuklarla karşılaşacağım. Şimdiden heyecanlandım. Gerçi.. onlar bana bakmayacak ya o ayrı bişey.

" Amy! Hadi servisin geldi! İlk günden geç kalma! "

Evet, annemin bağrışlarını duydunuz. Ama ben hala rahatım, neden bilmiyorum ama filmlerde falan öyle görmüştüm. Okulun yeni kızı okula geç gider ve herkes ona bakar falan... Ama ben kendimi kandırıyorum her zaman ki gibi bana kimse bak-maz.

''Geliyorum anne sakin ol! ''

Sonunda servise binmiştim ve bindiğim an bir tane hayvan gibi gülen yakışıklı - ama baya bir yakışıklı - bir çocukla çarpıştım. Nasıl oldu diye sormayın, ben her zaman sakar insanımdır. Tam oturayım derken takıldım sonra buum! Güzelim çocuğun üstüne düştüm.

''Önüne baksana ezik!'' Oha çocuk bana ezik dedi. Pislik! Mal! Şuan çok kötü bozuldum. Ya daha ilk günüm, daha okulun içine bile girmedim ama hemen başıma bir bokluk geldi! Tanrı aşkına, içimde belaları çeken bir mıknatıs var da, benim mi haberim yok?!

''Bana ezik diyorsun ama kendin hayvan gibi gülüyorsun.''

Çocuk bana gözlerini açarak bakarken içimden kahkahalar atıyordum. Bir süre sonra sırıtıp konuşmaya başladı.

" Bak ezik, burada daha yenisin herhalde, dikkat et başına birşey gelmesin. Bela arama. "

Gözümdeki siyah çerçeveli gözlükleri düzeltip ona gözlerimi kısarak ona baktım. Sinirimden yumruklarımı sıkıyordum, deli etti beni bu çocuk!

" Benim bela aradığım falan yok!'' diye bağırdım ve servis ani bir frenle durdu. Bu sefer tutunmayı başarabilmiştim. Sonunda kapı açıldı ve son kez çocuğa gözlerimi kısarak baktım. O ise alaycı bir gülüşle karşılık vermişti. Gözlerimi devirip ani fren yüzünden kayan  gözlüklerimi yeniden düzeltip okula ilerledim.

Okula girdiğimde alaycı bakışlar üzerime dikilmişti. Sırtımdaki çantama daha çok yapıştım ve ilerlemeye devam ettim. Üç kızın bakışları o kadar alaycı ve ürkütücüydü ki, korkmadan edemedim.

Sanırım bu okuldaki hayatım hiç de iç açıcı olmayacak.

EVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin