Sabahın ilk ışıklarıyla açtım gözümü. Ayaklarımı soğuk parkeyle buluşturup terliklerimi giydim. Küçük adımlarla banyoya girdim. Rutin işlerimi yapıp, çıktım banyodan. Hemen okul kıyafetlerimi geçirdim üstüme. Sıradan bir gündü hayatımda değişen hiçbir şey yoktu. Yine umutsuz vakaydım. Bu hayata başkalarını mutlu etmek için gelmiştim sanki. Etrafa sahte gülücükler saçıp içten içe ağlamak benim işimdi. Bu hep böyleydi. 6 senedir...
Aşağıya inip annemi ve babamı öptüm. "Bugün biraz yürüyeceğim baba." Onaylar şekilde başını sallıyınca. Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Hava soğuktu.Kulaklıklarımı takıp okula doğru yürümeye başladım. Şarkı sözlerini mırıldanmaya başladım. Okula geldiğimde herşey dün bıraktığım gibiydi. Lara'ların grup kendilerince 'ezik' olarak tanımladığı grupla dalga geçiyordu.Bu onların yaptığı günlük rutin gibi birşeydi. Her gün bu saatlerde aynı şeyi yaparlardı.Gözüm ister istemez Lara'lara doğru giden Berkant'a kaydı.Peşinde çok kız vardı. Aralarında fazlasıyla güzel olanlarda vardı ama o Lara ile çıkıyordu.Mesela ona aşık olmak için bir sürü sebep arıyabilirsiniz, mükemmel suratı,kasları ve her kızın aşık olduğu gülüşü... ben ise sıradan bir kızdım.Güzel kızlardan hiçbir eksiğim yoktu ancak bunların hiçbirini kullanamıyordum.Güzel bir fiziğim minik bir burnum dolgun dudaklarım vardı. Evet gözlerim yeşil mavi veya ela değildi ama kahverengiydi, sonuçta o da bir renk. Sonunda sınıfa gidebildiğimde ders kimyaydı. Hoca geldikten sonra yerime oturdum ve sıraya kafamı koydum. Şurda 5 dakika uyuyayım derken lara'nın çığlığı ve sınıftan gelen 'oha,çüş,yanıma oturabilirsin' sesleri ile gözlerimi tekrar açtım. Kafamı kaldırıp kapının oraya baktığımda gerçekten fazlasıyla yakışıklı berkantı ezip geçicek bir çocuk kapıda dikilmiş kızlara arsız arsız gülüyordu.Ama beni ilgilendiren bir şey değildi. Bu da berkant gibiydi tahminen.Egolu,itici,kendini beğenmiş,kalpsiz...çocukla bir anda göz göze gelince kafamı hemen diğer tarafa çevirip kafamı masaya koydum. Şuan olmasını istediğim en son şey 'ilk görüşte aşk' cümlesinin gerçekleşmesiydi. o çocuk bana bakmazdı lara gibileri varken. hem ne demişler, verenler varken sevenlere sıra gelmez. olaylara bu açıdan bakınca daha tanımadığım bu çocuğu gözümde iyice ezip bitirmiştim. Hem birşeyler itiraf etmek gerekirse ben berkanttan hoşlanıyordum. evet ona kalpsiz, egoist,bencil,kendini beğenmiş demiş olsamda o benim kelimenin tek anlamıyla çocukluğumdu. ben bu zamana kadar 'insanlar değişir' cümlesine umut bağlayarak sevmiştim onu. hala daha öyleydi. bu cümle benim için asla anlamını yitirmedi. yanımdaki ses ile birlikte kafamı sağa doğru çevirdiğimde.çocuğun yanıma oturmuş, bana doğru birşeyler mırıldandığını fark ettim. 'benim adım arda. senin de adını öğrenebilir miyim?' kafamı tamamen ona çevirdiğimi yakışıklı bir çocukla konuşmanın heyecanından olsa gerek 'hayır' diyiverdim. küçük çocuklar gibi dudaklarını büzüp 'ama ben sana söyledim?' dediğinde, neden bu kadar tepki verdiğimi anlamasamda yine 'ama sen kendin söyledin ben sormadım.' diyiverdim dudaklarımı büzüp onu taklit ederken. mükemmel gülüşünü gözler önüne sererken 'kendim öğrenmek zorunda kalacağım o halde.' dedi. Ya bu okula yeni gelen çocuklar bad boy falan olmaz mıydı hani? siyah giyinirler kızları kullanırlar samimi oldukları 2-3 kişi vardır geri kalanları onunla takılabilmek için götlerini verirler. omuz silktim. Ve yanından kalkarak dışarı çıktım. Resmen tüm okul işleri yokmuş gibi şu yeni gelen çocuğu konuşuyordu.Evet çocuk yakışıklıydı,tatlıydı,sevimliydi,cana yakındı ama bu tüm okulun onu konuşmasını gerektirecek kadar yeterli değildi.Belkide yeterliydi.Tekrar kendi kendime omuz silkip sınıfa çıktım.Sıraya doğru ilerlerken bir grup kız diyecektim ancak bir grup kız ordusu sıramı basmıştı.Hepsi arda'nın çevresinde dört dönüyordu. Sıkıntıyla oflayarak hepsini iktirip sırama geçtim.Hepsi yüzüme bön bön bakarken arda kafasını bana çevirdi. 'çıkışta işin yoksa birşeyler içmeye gidelim mi?' tüm kızlar ağzımın içine bakıp vereceğim cevabı beklerken,onlara inat ağzımdan 'olur' kelimesi çıkıverdi.Yüzünde oluşan mükemmel gülümsemesiyle bende güldüm.******************************************
Zilin çalmasıyla kalbim çok hızlı bir şekilde atmaya başladı.Arda'nın beni dürtmesiyle beynim tüm kontrolleri kalbime devretti.Kafamı ona çevirince tekrar müğkemmel evet mükemmel değil müğkemmel gülümsemesini bana yolladı ve beni kolumdan tutup kaldırdı.Beynim tüm kontrollerini 5 dakika önceden kalbime devretmiş olduğundan ters bir tepki veremedim.Beni ayağa kaldırdırdı.Daha sonra beni tekrar kolumdan tutup çıkışa götürdüğünde herkesin gözü ondaydı.Bakın bizdeydi demiyorum.Ondaydı.Ona bakmaktan insanlar daha yanındaki beni fark etmemişti.Sonunda dışarı çıktığımızda okula yakın bir kafeye gelmiştik.Sakin bir köşeye oturduğumuzda telefonuyla ilgilenmeye başladı.Dikkat çekmek için öksürdüğümde telefondan başını kaldırıp bana odaklandı.'Niye buradayız' diye bir soru sordum konu bulmak istercesine. 'Hiçbir fikrim yok.Yaptığım tek şey kalbimin sesini dinlemekti.' dedi. ve güldü. Bu cümleler kalbimin teklemesine sebep olurken yüzümde istemeden hafif bir gülümseme oluştu. Biraz sohbet ettik.Birbirimizi daha yakından tanıdık.Saate baktığımda saat 9 idi. Gözlerimi şaşkınla açmam ile o da esnemeye başlamıştı.Kalkmam gerektiğini söyleyerek kızla çıktım kafeden.Hesabı ödeme işinide çocuğa bırakmıştım ama annem bana biazdan bir güzel hesap soracaktı.
*********************************************
bu arada karakter olarak kullandığım kişilere dilerseniz instagramdan bakabilirsiniz.
emirhangunebakan.691 - Arda Taşdemir
nejpai - Ilgın Güleray
smancioc - Berkant Harmankaya
madfernweh - Lara Aşkın
Her gün saat 7'de yeni bölüm atıcam sorun çıkmazsa. yazım ve kurgu hatası olursa affedin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası
Chick-LitHerşey bir anda sınıf kapısının açılıp içeri girmesiyle başlamıştı.Gülüşü,bakışı,samimiliği başta bu hoşlantı kelimesini kalbime yediremesemde öyleydi işte.İlişkimiz gittikçe ilerliyordu. İkimiz herşeyin sonunda ayrılmaz bir ikili olmuştuk.Ben onun...