James karısının intikamını alacaktı, kararlıydı.Stajerin evine girecekti ama nasıl. Evin etrafında gezerken dikkatine birşey çekti. Mutfağın camı açıktı bir insanda en fazla bu kadar şans olabilirdi.Eve girdi ve Nova'nın yani stajerin fotoğrafını gördü ve olanları hatırladı, gözlerinden istemsizce iki damla yaş süzüldü. Fakat hemen toparlandı çünkü duygusallığın sırası değidi. Fakat Nova'nın Susan'ı nasıl öldürdüğünü hala aklından atamıyordu. O sinirle hızlıca Nova'nın odasını bulmaya gitti. Bulmak zor değildi çünkü ev zaten müstakildi ve çok fazla odası yoktu. Yatağın ordaki şifonyerin yanına saklandı hemen. Bekledi, bekledi, bekledi fakat Nova gelmiyordu. Tam kalkıp pencereden bakacakken evin kapısı açıldı. Ayak sesleri yaklaşıyordu. Nova içeri girip yatağına yattı. James kızı öldürmek için doğrulduğunda kızın telefonu çaldı. James sinirlenip tekrar eğildi. Nova gördümü diye tereddüt etti fakat Nova yorgunluktan gözlerini bile açmadan telefonu eline aldı ve açtı. Nova o kadar sevinçli konuşuyroduki James şaşırdı çünkü çok yorgun görünüyordu Nova. Konuştuktan sonra Nova telefonu kapattı. James Nova'nın uyuduğunu düşündü ve tekrar doğruldu. Tam silahı Nova' ya doğrulttuğunda Nova gözlerini açtı ve dili tutuldu. James kadına ;
-Sen benim karımı öldürdün dedi ve istemsizce ağlamaya başladı. Nova'nın ağzından zar zor şu kelimeler döküldü;
-Bi bilerek o olmadı.
Adam sinirlendi ve silahın sürgüsünü çekti.
Tam kızı vuracakken gözünün önüne kızı geldi. Kızı ağlıyordu ve babasına yapmaması için yalvarıyordu. Adam birden duraksadı ve.....
