Chapter 13

1.2K 97 22
                                    

13:30

Kaixuality: Oh Sehun!

Hemen biyoloji laboratuvarına gel.

Yehet-OSH: Tamam geliyorum.

Sehun, Jongin'den aldığı mesajla kafeteryada ki arkadaşlarıyla oturduğu masadan kalkmıştı. Kafeteryadan çıktı ve biyoloji laboratuvarına doğru ilerlemeye başladı. Yürürken üzerinde ki bakışları hissedebiliyordu. Dönüp bağırmamak için kendini zor tuttu. İnsanların ona bakarak bir şeyler konuşması rahatsız ediciydi. Jongin haklıydı gerçekten de. Adımlarını hızlandırıp köşeyi döndü. Biyoloji laboratuvarının kapısının önünde durdu ve son kez kendine çeki düzen verdi. Yavaşça kapıyı aralayıp içeri adım attı ve kapıyı arkasından kapattı. İçeriye girmesiyle bedeninin hızla çekilip duvara itilmesi bir oldu. Etraf karanlıktı ve dışarıdan vuran güneş ışığı az da olsa görmesini sağlıyordu. Jongin'i ve ürkütücü bakışlarını görebiliyordu.

"J-jongin?" Diye seslendi, korkakça.

"Demek, Donghae çok yakışıklı ve seksi. Çok iyi dans ediyor ve onunla çıkmak istiyorsun ha?" Sordu fısıldayarak, Sehun'un pantolonunun arka ceplerine ellerini attı ve diğerini kendi bedenine çekti. Ön tarafları tamamen birbirine yapışmıştı. Sehun, Jongin'in üyesini hissedebiliyordu.

"S-sadece -yutkunur- ş-şakaydı." Dedi Sehun, geri çekilmeye çalışarak.

"Şakaydı demek ha, ama ben hiç gülmedim, Sehuna." Dedi, tutuşunu sıkılaştırarak.

"Seni birazcık k-kıskandırmak i-istedim sadece." Dedi Sehun, korkuyla diğerinin gözlerine bakarak.

"Birazcık mı? Tanrım, orada Donghae'nin yüzünü dağıtmamak için kendimi zor tuttum." Dedi, sinirle bağırarak.

"Ö-özür dilerim Jongin." Dedi, fısıldayarak.

"Özrün kabul edilmedi Sehuna. Beni çok kızdırdın." Dedi, diğerine sürtünerek.

"Beni affetmen için ne yapmalıyım peki?" Sordu Sehun, inlememek için kendini zor tutarken.

"Güzel soru. Mesela, dün sana attığım mesajda söylediklerimi yapmakla başlayabilirsin." Dedi, diğerinin kulağına fısıldayarak.

"A-ama onları yapmak istemiyorum. Beni kısıtlayamazsın." Dedi Sehun, geri çekilmeye çalışarak.

"Bebeğim, seni kısıtlamıyorum. Onları yapmanı istiyorum çünkü senin iyiliğin için." Dedi, diğerinin kulağını emmeden önce.

"Y-yapmayacağım."

"Sen bilirsin." Dedi, diğerini duvara çarpıp dudaklarına yapışarak.

"Imgh!" Sehun öpücüğün arasında inledi.

Jongin öpücüğün arasında sırıttı. Diğerinin belinden tutarak kaldırdı ve bacaklarını beline doladı. Sehun'da kollarını sıkıca diğerinin boynuna doladı ve öpücüğe karşılık vermeye başladı. Jongin'in dudakları, dudaklarının üzerinde adeta yanıyordu. Jongin'in dilini, dudaklarının üzerinde hissedince ağzını araladı ve diğerine geçiş izni verdi. Jongin diliyle tüm mağarasını keşfediyordu. Jongin'in dilini emmeye başladı. Sertçe öpüşüyorlardı. Jongin dudaklarını ayırdı ve dudaklarını diğerinin boynuna sürükledi. Emip, ısırıyor geçtiği yerlerde kendine ait izler bırakıyordu.

"J-jongin durmalıyız." Dedi Sehun, zorlukla.

"Durmak istemiyorum." Dedi Jongin, tekrar dudaklarını birleştirerek.

Elleri, Sehun'un kalçalarını buldu. Okşamaya başladı. Sehun kontrolünü kaybetmemek için zor duruyordu. Sehun hızla Jongin'i itti.

Zorda olsa dudaklarını ayırdı. Hızla soluyorlardı.

"Konu sen olunca, kendimi tutamıyorum." Dedi Jongin, zorlukla.

"Fark ettim. Bir an beni laboratuvar masasında becereceksin sandım." Dedi gülerek.

"Eğer sen durdurmasaydın, yapacaktım." Dedi, alnını diğerinin alnına yaslayarak.

"Sence seninle böyle bir yerde sevişir miydim?"

"Tahminen hayır ama ben yine de şansımı denemek istedim." Dedi gülerek.

"Özür dilerim. Bir daha seni kızdırmayacağım. Sadece biraz kıskanmanı istemiştim ama abarttığımın farkında değildim." Dedi Sehun, diğerinin ensesinde ki saçlarla oynarken.

"Aslında sana bu yüzden kızmadım. Benim için nasıl vazgeçersin yıl sonu gösterisinden?"

"Sen üzgündün. Seçilmediğin için, kendini suçluyor'dun. Nasıl yapabilirdim ki?"

"Aptal! Beni düşünmemeliydin, o gösteriye sen seçildin. Sen performans sergilemeliydin."

"Asıl aptal sensin! Nasıl seni düşünmem? Seni severken, senin üzülmene göz yumamazdım. Jongin, sen benim hayatımın merkezinde'sin. Ben uzun zaman önce, sana göre hareket etmeye başladım. Ve o gösteride senin hakkın. Hem, ben çoktan geri çekildim."

"Üzgün değil misin? Çünkü eminim ki, sende en az benim kadar o gösteride performans sergilemek istiyordun."

"Hayır değilim. Geri çekildiğim için üzülmedim ve hiç pişmanlık duymadım. Senin için değer."

"İyi ki varsın Sehuna. Sana çok minnettarım." Dedi Jongin, burunlarını birbirine sürterek.

"Jongin, o mesajlarda ciddiydim. Önce bana aşık ol, sonra beni randevuya çıkar ve çıkma teklifi et."

"Sana aşık oluyorum. Beni etkiliyorsun Sehuna."

"Sana, 'seni kendime öyle bir aşık edeceğim ki, beni düşünmeden geçirdiğin bir an bile olmayacak. Bana öyle bir aşık olacaksın ki, her an yanında olmamı isteyip, bensiz yapamayacaksın' demiştim."

"Kazandın." Dedi gülümseyerek.

"Yanlış söyledin. Beraber kazandık Jongin." 

Dear My Jongin ▪ SeKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin