"Yine mi aynı rüyayı gördün Ensayo?"
Evet diye başıyla onayladı. Sabah sabah annesinin neden başında beklediğini merak etti. Tam soracaktı fakat sonra boşverdi. Annesi de bir şey demedi. Uzun bir süre birbirlerine baktıktan sonra sessizliği yine annesi bozdu.
"Dur bir ateşine bakayım dün çok yüksekti."
Ateşine baktıktan sonra düştüğünü belirtti.
"Kahvaltı hazır iyice dinlen, bugün okula gitme. Dün gece çok hastaydın şimdi ateşin düşmüş."
"Evet, kendimi daha iyi hissediyorum. Birazdan inerim sen git kardeşim ve babam ile yiyin." dedikten sonra annesi odadan çıktı. Merdivenlerden iniş sesini duyabiliyordu. Yandaki masanın üstüne koyduğu bilgisayarın yataktan kalkmadan uzanarak aldı ve günlüğüne yazmaya devam etti;Gün 365;
Evet, bir gün daha bu lanet rüyayı gördüm. Yine annem, babam, kardeşim sırayla ölüdüler ve ben olan biteni izlemek zorunda kaldım. Sıra bana geldiğinde ise sıçrayarak uyandım. Hiçbir rüya tabiri, kişi veya internet sitesinde çözüm bulamadım.
Bugünkü rüya biraz farklıydı. Sanki gerçekten ölüyorum gibi hissettim. Ayrıca rüyada olduğumu fark ettim ve çok umursamadım çünkü gerçek olmadığını bilmek beni rahatlatıyordu fakat arkadan biri omzuma dokundu ve o korku ile yine uyandım. Sabah annem yanımda uyanmamı bekliyordu.
Evet günlük bugünlük bu kadar sohbet yeterli sanırım. İyi günler
-Ensayo
Bunu yazdıktan sonra bilgisayarı tekrar aynı yere koydu ve siyah terliklerini giydi. Ardından üstünü değiştirdi çünkü pijamalar ile rahat hissetmiyordu. Aynada kendine biraz baktı. On altı yaşında olmasına rağmen daha büyük duruyordu. Yaşıtlarından daha zeki olduğunu biliyordu. Mavi gözleri, siyah saçları ve şimdi giydiği göz rengine uygun gömlek-kot pantolon uyumu ile gerçekten çok yakışıklı duruyordu.
"Hadi oğlum aşağıya gel."
Ensayo cevap vermedi çünkü aşağıya inmek üzereydi. Kapıyı açtı ve merdivenlere doğru ilerledi. Tam o anda kardeşi kapısını açtı ve gözlerini ovalayarak merdivenlere doğru gelmeye başladı.
"Günaydın abi."
"Günaydın tatlı şey." diye yanıtladı ve beraber merdivenden inmeye başladılar.Kardeşi 15 yaşındaydı. Ne diş görünüş olarak ne de kişilik olarak hiçbir aile üyesine benzemiyordu. Abisi ile aralarında 1 yaş bulunduğu için birbirlerine karşı arkadaş gibiydiler. İyi günde kötü günde birbirlerine hep yardımcı oluyorlardı. İkiside erkek olduğu için erkek geceleri düzenler sabaha kadar uyumaz ve annelerini dışlarlardı.
Sofra çok güzel ve özenle hazırlanmıştı, yine. Annenizin ve babanızın aşçı olmasının iyi yanı bu sanırım diye düşündü ve küçük bir sırıtma yaşadı.
"Çok lezzetli görünüyor anne. Ellerine sağlık."
"Teşekkürler beyefendi." Dedi annesi ve tüm aile gülmeye başladı. Çok komik değildi ama mutluydu. Neden ciddi olaydı ki? Ardından kapı çaldı. Kimse bu lezzetli sofradan kalkmak istemiyor bu yüzden kimse bir şey demiyordu. Ensayo sessizliği bozarak kapıya yöneldi.
"Ben bakarım."Kapıyı açtığı an yaklaşık beş kişi içeriye doldu. Ensayo daha neye uğradığını anlamadan iki kişi kollarını tuttu ve diz üstüne çöktürdüler. Annesi ve babasını bir kurşun ile öldürdüler. Kardeşi ve Ensayo çığlık çığlığa bağırıyor fakat tek bir insan bile bakmıyor, onları duymuyordu. Hareket etmeye çalışıyor ama edemiyordu. Bu kaslı kollar gerçekten güçlüydü.
"Anne, Baba uyanın..."Ardından bir kurşun sesi duydu ve kafasında bir acı hissetti. Tüm beyni dışarıya akıyor gibiydi. Bu acı ile yataktan sıçrayarak yere düştü. Rüyanın şoku ile kendine gelince bir ses duydu;
"Yine mi aynı rüyayı gördün Ensayo?"
Ensayo başı ile onayladı. Annesi Ensayo'yu kahvaltıya inmesi için aşağıya davet etti. Ensayo bir anda rüyayı hatırladı. 365 gündür hiçbir zaman rüyasında böyle bir şey görmemişti. Senaryo değişmişti. Bu farklıydı. Rüya içinde rüya görmüştü. Biraz bunu düşündükten sonra yataktan çıktı. Gömlek ve kot pantolonu ile uyumuştu. Dün gece parti yapmışlardı. Ah kahretsin her şey rüyadaki gibi!Koşarak odanın kapısını açtı, kardeşi de öyle. İkisi merdivenlerden indiler soldaki mutfağa doğru ilerlediler ve Ensayo tek bir şey söyledi.
"Ölmenizi istemiyorum hemen buradan gitmeliyiz."
Ardından kapı çalındı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ensayo
FantasíaEnsayo adında ki on altı yaşındaki bir çocuk 365 gündür hep aynı rüyayı görüyordu. Fakat 365. Gün farklı bir olay oldu. Rüyası değişmişti. Sabah yine bir sıçrama ile uyandı fakat artık korkuları gerçek oluyordu. Korkulardan daha fazla yetenekler kaz...