hoseok, önündeki adama baktı. "yoongi?" ne diyeceğini bilemiyordu. uzun zamandır mesajlaştığı kişi, kendi iş yerinde, karşısında duruyordu.
bir şeyler demeli miydi? yoksa yoongi'nin bir şey yapmasını bekleyerek sadece durması daha mı iyi olurdu? emin değildi, ama sakarlığından dolayı, başka bir felakete yol açmamak için hiçbir harekette bulunmamaya karar verdi.
hoseok'a yaklaşırken, yoongi'nin yüzünde bir sırıtış belirdi. "burada olmayacağını düşünmüştüm, ama şükürler olsun ki bugün çalışıyorsun."
hoseok kısaca güldü. "ben de gerçekten iş yerime geleceğini düşünmemiştim."
"tabii ki gelecektim, gerçek hayatta seninle tanışmak istiyordum." yoongi, hoseok'un arkasında duran sunhye'ye kafasını çevirdi ve, "hoseok'u kısa süreliğine ödünç alsam sorun olur mu?" diyeseslendi.
hoseok bağırarak konuşmaya başladı. "ne? hayır! daha yeni açtık, şimdi gid-"
sunhye gülümseyerek hoseok'un lafını, "tabii ki, ama iki saat içinde onu geri getir," diyerek kesti.
hoseok sessizce, "iki saat mi? delirdin mi sen?" diye mırıldandı.
hunhye'nin yüzünde muzip bir gülümseme belirdi. "iyi," derin bir nefes aldı. "o zaman tüm gün gidebilirsin. bugün fazla yoğun olacağımızı sanmıyorum."
hoseok üfleyip, kollarını göğsünde birleştirdi. "bunu kastetmediğimi biliyorsun!"
sunhye, hoseok'un dediklerini umursamadan, "dikrimi değiştirmeden bir an önce gidin," dedi ve miyoung'a doğru yürüdü.
yoongi gülümsedi ve hoseok'un kolunu tutup, "onu duydun, gidelim," dedi ve mağazadan dışarı sürüklemeye başladı.
hoseok, dışarı çıktıklarında kolunu yoongi'den kurtardı. "nereye götürüyorsun beni?"
"bekleyip görmelisin."
hoseok sızlandı. "neden şimdi öğrenemiyorum?"
"çünkü bilmeni istemiyorum?"
hoseok sıkıntıyla bir nefes alıp verdi, ama yoongi'yi takip etmeye devam etti. nereye götürüldüğü konusunda endişeliydi, ama yoongi söyleyecek gibi görünmüyordu, bu yüzden pes etti ve onu takip etmeye devam etti.
çift durduğunda, önünde durdukları bina hoseok'a çok tanıdık geliyordu.
hoseok, "burada ne yapıyoruz?" derkensesinden şaşkınlığı anlaşılabiliyordu.
yoongi, apartman kapısına doğru yürürken onu, "işe geri dönmene gerek olmadığına göre, evimde takılabileceğimizi düşündüm," diyerek cevapladı.
hoseok, yoongi'nin peşinden gitmeden önce, iki saniye kadar öylece durup duyduklarını idrak etmeye çalıştı. doğru duyup duymadığını ikinci kez kontrol etti. "burası senin evin mi?"
"evet, benim evim. neden?"
"ben de burada yaşıyorum."
YOU ARE READING
𝘿𝙍𝙐𝙉𝙆
Fanfic[ YOONSEOK ] hoseok, sarhoş olduğu bir gece, yoongi'yi eski erkek arkadaşı sanıp, ona mesaj atıyor. ❝...sarhoş musun?❞ ❝hayıııııııııır...❞