Gülüyor işte insan, bir şey yokmuş gibi,hiçbir şey olmamış gibi.
Vicdanı bırakmıyor insanı, o gülüşlerden sonra.
Sonra güldüğü her fotoğrafı siyah beyaz yapmaya çalışıyor, kendini avuturcasına.
Nasıl anlatılır bilmiyor insan,eskisi gibi anlatamıyor da.
Biliyor geçeceğini,gün sayıyor hatta.
Ama ne için gün saydığını bile bilmiyor.
Rüyalar görüyor insan,her sabah kâbusa dönüşen rüyalar.
Ne uyanmak istiyor ne uyumak.
Gereksiz görüyor artık yaşamayı.
"Göğe bakma durağı",bambaşka uzak bir anlam taşıyor artık onun için.
Sadece göğe bakabilen insanların yeri onun için 'Göğe bakma durağı'.
Kalem tutuyor onun acıları,sonra kırılıyor o kalem dayanamayınca.
Öyle işte,insan üzülüyor, ama insanın imanı var,şükür ki var;sayesinde ayakta kalıyor..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALEMİN KAPISINDA
Poetry"Başınız sağolsun " cümlesinden daha acıymış; ne zaman kavuşacağınız belli olmayan biri için söylenen "Allah kavuştursun" cümlesi ... Çünkü "ölüm" kaderdir;"zulüm" ise keder...