Tanıtım (introduction)

657 124 51
                                    

Yeşilin ve mavinin harman olduğu diyarlardan; Kefalonya'dan geldi Nasya. Kimse anlamadı onu. o istemiyordu güç, saray, sultanlık. Tek istediği şey annesinin şefkati, babasının ardında bıraktığı gölgesi ve kardeşinin nergis kokan saçlarıydı. Ancak izin vermediler. Yaktılar, yıktılar güzelim yeşili, maviyi...
Geriye griden bir toz bulutu kalmıştı Nasya'yı alıkoyan atarabasının ardinda. Mavilikleri yararak ilerleyen gemi Nasya'nin hikayesinin başlangıcıydı. Karar verdi alacaktı Intikamini. Kardeşinin gözlerindeki korkunun, Annesinin moraran bileklerinin, babasının hançerlenen vücudunun intikamını... Yemin etti sahip olduğu her şeye, inancına. Bosna Saray'ına girdi. Beylerbeyinin hizmetlisi olarak. Orada da zekasıyla sıyrılmayı bildi lakin gördükleri onu payitahta yani kendi deyimiyle osmanoğullarinın kalbine itti. osmanoglunun kalbine öyle saplayacaktı ki iki ucu keskin hançeri . Akan kanlar yıkayacaktı Nasya'nın minicik kalbindeki kini, nefreti. Çıktı yola her şeyden habersiz. Bilmiyordu saplamak istediği  hançerin gönül bağıyla diğer ucunu kendine sapladığını. Tek bildiği şey hunkarinin temiz kalbinde bulduğu sevginin tatmin edici saflığiydi. Ancak vuku bulmadı bu sevgi. Hastalığı içten içe bitirdi Sultan Ahmed'i. Kösem kaldı Ahmet'siz. Bir Başına Çaresiz. Devlet medet umdu Kösem'den. Osman'ı katletti aç köpekler, Osman kana kana icti Kevserden. Kösem ince ince işledi planlarını geçte olsa çıkardı tahta Murad'ını. Yıllarca Hanlık etti hanlar devletine. Han karısı olduğu gibi Han anası olduğu gibi Handa oldu bu kadim devlete. Murat farketti annesinin denizleri deryaları aşan kudretini. Aldı elinden devletini. Osmanlıya bıraktı Revân'i Bagdat ellerini. Bitti sanıldı Kösem devri. Murat genç yaşta gitti. Kösem anlayamadı ıçindeki alevler korlandı mı? bitti mi? Ibrahim çıktı tahta yıllardır öldürülme korkusuyla. Kösem gördü bu zaafiyeti. Topladı yine Meşveret meclisini. Devletin bekâsı için doladı urganı boynuna günlerce peşini bırakmayan vicdan azabıyla.
Geçti gitti bahar! Kösem için başladı Azaplar.
Kendi yılanını kendi yetiştirdi. Turhan Sultan'i aldı yanına eğitti. Ilmek ılmek işledi Turhan Kösem'in sonunu getirecek felaketi. Kösem günden günde nüfuzunu kaybetti.
Kan kokusunu sezdi Kösem. Verdi zehirli şerbeti bekledi haberi. Gelen sesler titretti narin bedenini. Açıldı dev kanatlı oyma kapı. Kösem eğmedi bir kere olsun başını. Yürüdüğü kor ateşten yollar şimdi boynuna dolanan bir urganla son bulacaktı. Direnmedi Kösem. Han olarak yaşadı. Han gibi öldü.

Kanlı Taht: KÖSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin