Kemoterapi ile tanışma

142 8 2
                                    

Ameliyat olalı on gün olmuştu. Eşimin izni bitmiş Diyarbakır a dönüyordu.
Bu güne kadar senden hiçbir zaman doğum günü hediyesi istemedim. Ömrümde ilk defa bir şey istiyorum 15 gün sonra doğum günüm bana Sılamı getir, yoksa ben olucem bunu bil.
Söz dedi söz getiricem, ilk sınavları olsun okul kaydını alıp getiricem, bende refakat izni alicam üç ay, birlikte gelicez. Söz verdi ve gitti. Biliyorum gelicekti, biliyordu gelmezse beni kaybedecekti. ..

İlk kemoterapi zamanı gelmisti. Doktor önce altı demişti. Yanına gittik, raporlara baktı, bana baktı 8dedi. Hani altıydı? Öyle demiştiniz. Şimdi sekize karar verdim dedi.
Ben öyle bir aglamaya başladım ki, sanki bir anda sağanak indi. Susturabilene aferin. En sonunda yüzüme baktı, alın bunu psikiyatriye götürün, dedi.
Sahi o boyuta gelmismiydim. Hani bunlar konusulmustu ,hazirlikliydim ,ne oldu şimdi.
Tüm gün boyunca ağladım , sustum, sonra yine ağladım.
Kemoterapi ile tanışma günü geldi. Kanlar alındı, hersey hazırdı. Doktor geldi yüzüme baktı "sustunmu sonunda" dedi .Şu doktorlara vicdan dersi vermeliler ara sıra, acı çeken insanları göre göre katilasıyor vicdanları kanımca.
Siz hiç zehiri şifa diye aldınız mı, damarlarinizdan usul usul akıyor geçtiği her yeri yaka yaka. .
4 saat bitti. Alisiyor insan aciyada, ilk 15 dakika hiii diye iç çektim, kolum yandıkça. Sonra alıştım ,aldım kitabı başladım okumaya. Yan tarafta biri ölmez mi osirada, bizimkileri aldı bi telaş, bana belli etmiycekler akılları sıra.perdeyi kapatıyorlar, beni lafa tutup oyalamaya çalışıyorlar .
Bu kemoterapi nin sıkıntıları asıl aldıktan sonra, bi halsizlik, migde bulantısı, bide ağızda yara. Koca bi liste verdiler ne yenir ne yenmez, annem düşünüyor yazık, ne yapsam ben buna. Bişey yiyesim yok desemde, sağlıklı besleme telasinda, hem sağlıklı, hem kokmayan yemek arayışında.
"Saçlarını kazıt, dökülürken görme, perugunu hazırla, dökulecekler yakında "ne kolay söylüyor bu doktorlar herseyi kolayca.
Ah Hatice, ne ugrastın benle. Birlikte gittik kuaföre, İlayım da yanımızda, iki dakikada oldum Keloğlan. Aglamıycam İlayım üzülür sonra.
Eve geldik, girdim banyoya suya anlat derdini derler ya bende hem ağladım hem anlattım tüm acımı suya. Çıktığımda gülüyorum herkese, giden saçlar değil ki umurumda. Kuzum anlıyor, gelip kel başımı öpüyor, üzülme anne ben seni kel olsanda seviyorum. Nasıl da hissetmis yavrum, halbuki daha 4yasinda. Nasıl yaralar açılıyor o minik ruhunda, tamir edilirmi acaba. Nasıl zarar veriyorum, istemesemde onlara

Pembe Kurdelem🎀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin