ŞAHESER

1.BÖLÜM

Adım Dolunay.

Sert bakışlarının altında hassas bir kişilik taşıyor olmasına rağmen,insanların gözünden soğuknevale olarak adlandırdığı o kız benim.

Çevremdekilerin beklenti dolu bakışları,beni anlamadıkları halde anladıklarını iddia edişleri ve hiçbir halta yaramayan ''Geçecek''.Kandırmacaları.Bunlar hep vardı ve var olamya da devam edecekti.Asırlarca süregelmiş bu adeti, sırf ben rahatsız oluyorum diye bozacak değillerdi ya.

''Geç kalacağız Dolunay.''

Babamın sesini duyunca,''Geliyorum.''diye seslendim sırt çantamın içine kalemlerimi ve kağıtları tıkıştırırken.Ardından eski cam şifonyerimden siyah trençkotumu aldım ve çantamı sırtıma atarak odadan ayrıldım.

Babam kapıyı açarken bir yandan da eğilmiş ayakkabılarının bağcıklarını bağlamaya çalışıyordu.Gözlerimi devirerek onu beklemeye başladım.Nihayet kısa süren bir savaşın ardından  ayakkabılarının bağcıklarını bağlayabilmişti.''Biz çıkıyoruz.'' diye seslendi ve kapıyı ardına kadar açarak dışarı adım attı .

''Dikkatli olun ve telefonunuzu açık tutun.'' annemin uyarısına aynı anda kafamızı sallayarak onay mesajı versek de, annemin bunu görmediğinin de elbette farkındaydık.

Babam arabanın kapılarını açtı ve hemen ön yolcu koltuğuna yerleştim.Babam ısıtıcıyı açtı ve emniyet kemerimi bağlamam için beni uyardı .Nihayet okulun önüne gelince babam arabayı durdurdu .Babamın yanağına sulu bir öpücük kondurup arabadan çıktım ve okulun merdivenlerini tırmanmaya başladım.

Sınıfıma çıkan katın merdivenlerini arşınlarken ,Ercan hoca ile karşılaştım.Yüzünde koca bir gülümseme ile ''Günaydın, Dolunay. Nasılsın?''

''Günaydın hocam . İyiyim, siz nasılsınız ?''

''İyiyim,'' dedi, elindeki resim kağıtlarını sıkı sıkı tutarken ''İkinci ders resim sınıfında ol tamammı?''

''Tamam hocam.''

Sınıfa girdiğimde hemen ön sırada oturan Şimal ve Beyza ikilisini görünce ortada dönen derin dedikodunun kokusunu almıştım.Onlara göz ucuyla bakarken, onlar bana çok daha dikkatli bakarak gülüştüler.Yok sayarak en arka cam kenarına gittim ve çantamı sıraya bıraktıktan sonra dirseklerimi sıranın üzerine koyarak yüzümü avuçlarımın arasına alıp pencereden dışarıyı izlemeye başladım.

Bir Güzel Sanatlar Lisesinde okuyordum ve yan tarafımızda Güzel Sanatlar Fakültesi vardı.Sınıftaki kızlar sürekli fakültenin erkeklerini dikizlemekle oldukça meşguldü zaten,beni düşüncelerimden ayıran zil sonunda çalmıştı ve benim sıkıcı günüm tam olarak burada başlamış oldu.

''Günaydın dolunay.'' dedi Dila hemen yanıma oturarak.

''Günaydın.''

''Kaçıncı ders resim sınıfına inecektik?''diye sorduğunda gözlerimi devirdim.

''İkinci ders.''

''Senin neyin var?''Sorusundaki endişeyi tattığımda omzumun üzerinden ona baktım .Benim aksime çok daha açık tenliydi.Kahverengi iri gözleri vardı ve benim kısık bakan ela gözlerimden çok daha canlı bakıyordu.

''Hiç birşey.''Omuz silktim.''Aynı.''

''Anlatmayacakmısın cidden?''

''Anlatacak hiçbirşey yok.''dedim drama hocası sınıfa girdiğinde Dila daha fazla üstelemeden önüne döndü.