***Sema***
Şuan da üzerimde bir sürü göz vardı ilk olarak sıla söze atıldı.
Sıla:nerdesin sema sen telefonlarına da bakmıyosun çok merak ettik.
Mina:aynen kanka nerdesin ya gene estin gürledin sonra bişey söylemeden gittin.
Sema:ya kızlar merak etmeyin biraz yürüdüm temiz hava aldım şimdi iyyiyim kaan sen bişey söylemiyicekmisin dedim yüzüme değişik bir şekilde bakıyodu bir süre daha öyle bakmayı sürdürdü ve sonunda konuştu
Kaan:sema ben sana ne diyeyim ki senin asıl amacın o piçin canini yakmak değil miydi ama sen ne yapıyosun o piçin canini yakmak yerine kendi canini yanmasına izin veriyorsun ve bize hiç bir şey sorma veya söyleme zahmetinde bulunmuyosun dedi ve haklıydıda
Sema:haklısın kaan haklısın kahramanim çok özür dilerim ama kendime biliyosun sinirlenince engel olamıyorum dedim ve boynuna sarıldım affettin mi diye sordum bir daha ağlar ya da üzülür bizden,benden habersiz başını alıp gidersen seni asla affetmem dedi tam o sırada
Mina:ooo açılın siz bensiz nasıl sarılırsınız dedi ve üstümüze atladı yere kapaklandık hemen ardından sıla da mina nın üstüne atladı ve kaan en altta ben onun üstünde mina ve sılada benim üstümde resmen kaburgalarım iç içe girmiş bir vazıyette mina ve sıla yı üstümden atmaya çalışıyordum.
Ama tabi başarmak ne mümkün ikisi de nerden baksan elli elli beş er kilo vardı en son can vericekken kurtarıcım kaan beni çekti aldı o öküzlerin altından biraz soluklandıktan sonra ben bir duş alıcam dedim ve odama çıktım çantamı elime aldım ve içindeki defterimi aramaya başladım çantam bildiğin çarşamba pazarına dönmüştü ara tara yok defterimi bulamadım nerde ya bu defter allahım aklıma birden uçurumun kenarına koyduğum geldi allah kahretsin ya mert okuduysa defteri umarım okumamıştır diye dua etmekten başka çarem yoktu hemen aşagı indim kızlara ve kaan a ben uyuyucam arkadaşlar hadi iyi geceler dedim ve odama çıktım on lara yalan söylemek hiç hoşuma gitmiyo ama yapacak başka bişey yok şimdi doğruyu söylesem hem iki saat sorgu hem de azar işitcegimi bildiğimden yalan söylemek zorunda kaldım pilanim benim pencereden çıkmaktı biraz zor olsa da pencereden çıktım ve hızla bir taksi durdurup bindim şansıma boş taksi bulmuştum hem de hiç beklemeden şoföre adresi verdim adam şaşırmıştı ama belli etmemeye çalışıyodu bende olsam garipserdim ama yapcak bişey yok hayat memak meselesi sonuçta sonunda gelmiştik hemen defteri bıraktığım yere gittim allahım defter olduğu gibi duruyor hemen alıp taksiye atladım beni bindiğim yerde indirmesini istedim bu gün epey bir yorulmuştum eve sessizce yine camdan girdim defteri hemen çekmeceme koydum ılık bir duş aldım ve pijamalarımı giyip yatağıma girdim çok geçmeden uykyuya daldım.
***
Sabah gene o lanet şey evet alarmın sesiyle uyandım tam üç kez erteledim ama uyanmaktan kaçışımın olmadıgını anlayınca zor da olsa yatağımdan ayrıldım muhtemelen dün çok yorulduğum için uykuya doyamadım diye düşündüm yatağımı topladıktan sonra aheste aheste banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım sonra odama dönüp gardrobumdan okul kıyafetlerimi ve okul tişörtümün üzerine giyeceğim bebe mavisi kısa örgü model kazağımı aldım ve giydim sonra aynamın karşısına geçtim makyajımı çok doğal ve hafif saçlarımıda açık bıraktim işte şimdi hazırdım annem uzaktan bir akrabamızın cenazesi yüzünden izmir e gitmişti ve bir hafta orada kalacağını söylemişti o yüzden dün kızlar bizde kalmıştı aşağı indiğimde şok oldum kızlar kahvaltı hazırlamış hem de bayağı güzel bir kahvaltı
Sema:hayrola bu kahvaltıyı neye borçluyuz diye sordum ikiside bir ağızdan baktık senin kalkıp hazırlayıcagın yok bari biz misafir olduğumuz halde hazırlayalım dedik dediler
Sema:siz mi misafirsiniz ya siz benim evimde benden çok kalıyosunuz hala misafirlikten bahsediyolar dedim
İkiside kahkaha atıp ters ters baktılar kahvaltı masasına geçip bir güzel karnımızı doyurduktan sonra masayı toplayıp bulaşıkları makineye yerleştirdik( çok hamarat kızlarız çok:) evden sonunda çıkabilmiştik mina nın pembe minnak spor arabasına binip radyodan güzel bir şarkı açtık şarkıya hepimiz eşlik ediyoduk sonunda okulun önüne geldiğimizde müziği kapattık ve arabayı park edip sınıfa çıktık mert pisliğinin yaninda oturduğum için ayaklarım geri geri gidiyodu ama yapıcak bişey yok çünkü bütün hocalara tek tek yalvarmama rağmen benim başka birinin yanina oturmama izin vermediler hatta bütün kızlar yanina oturabilirmiyim diye yalvarıyo diye azar yemiştim hocalardan istemeye istemeye de olsa sıraya gidip oturdum. Mert beni yine bir güzel süzdü ama bişey söylemedi çok geçmeden tarih hocamız sınıfa girdi nasılsınız bile demeden arkadaşlar size bir grup ödevi vericem dedi ben gurup öevlerini çok sevdiğim için baya sevindim ilk başta taki bu gurup ödevini yaninizdaki arkadaşınızla birlikte yapacaksınız diyene kadar ben ve bu mafya bozuntusuyla ödev yapmak hayyatta olmaz
Sema:hocam nolursunuz ben bu mafya bozuntusuyla ödev falan yapamam nolursunuz ben kaan la falan ödevi yapıyım olmassa tek te yapabilirim lütfen diye yalvardım ama hoca nuh dedi peygamber demedi en sonunda da sema yeter artık susta ödevlerinizin ne olduğunu söyliyim dedi ben de merte
Sen niye bişey demiyosun sen mafyasın sen istemiyorum deseydin hoca kesin başkasıyla eşleştirirdi dedim oda piç bir gülüş attı ve ama ben istiyorum dedi ne demek istiyorum ya manyağa bak bide istiyorum dedi bende ama ben istemiyorum dedim o da sence senin ne istediğin önemli mi dedi hödük işte nolucak ama sen görürsün bende bütün ödevi sana yaptırıyımda gör gününü son gülen iyi güler dedim tabiki içimden hocanin ödevi vermesiyle ikinci bir şoka uğradım dolmabahçe sarayına gidip sarayı gözlemleyip gözlemlerimizi ve hakkında bilgi toplayıp hocaya sunucaz tabi yazılı bir şekilde de allahım bu mafya bozuntusuyla saray gezisi sınıftaki nerdeyse tüm kızlar neden ben değilde bu kız gibi bakıp birbirlerini yiyorlardı acıyorum şu kızlara ya gerçek sevgiden aşktan bir halt anladıkları yok olayları sadece onlara magazin olacak bir sevgili bulmak yazık neyse ya ben kendi gündemime geliyim nasıl ödev yapıcam ben bu pislikle ödev düşüncelerimi bölen mert oldu
Mert:ödevin en geç iki güne hocanin elinde olması gerekiyomuş istersen hemen bu gün gidelim
Sema:sanki ödev çok umrunda
Mert:ne dedin anlamadım
Sema:yok bişey de biz o saraya nasıl giricez şimdi çok kalabaliktir sıra gelene kadaaar dedim
Mert:sen gerçekten benim bir mafya olduğumu unutuyosun
Sema:he canım unutuyom varmı bi diyceğin
Mert:yine anlamadım ne dedin
Sema:anlamaman normal algılama problemin olduğu için yok bişey hadi gidiceksek bir an önce gidip yapalım da bitsin gitsin dedim bizimkilere de olayı izah ettikfen sonra okuldan çıkıp bir buçuk saat sonunda saraya gelmiştik dışı bile bu kadar güzelse içini düşünemiyorum bile dışarıda sonu zar zor gözüken bir kuyruk vardı ama biz merti mafya oluşu kırk yılda bir işe yaramiş ve kuyruğa girmeye gerek kalmadan içeri girmiştik haklıydım içerisi o kadar güzel o kadar tarih kokuyodu ki bir an o eski zamanlara gitmek istedim ama işte maalesef hayaller osmanlıda sultan gerçekler mafya bozuntusuyla saray gezisi mertle birlikte elimize verilen kılavuzla sarayı gezmeye başladık odalar gerçekten muhteşem di içinde sultanın kaldığı bir odaya daha girdik oda gerçekten muhteşemdi ben odayı hayrankıkla incelerken mert yatak baya büyükmüş şu yataklardan bir tane de benim eve yaptırsam hiç fena olmaz dedi pis sapık tam yanina gidip ne kadar sapıksın buraya òdev için geldik diyicektim ki yine sakarlığımı yapıp ayğımı yatağın kenarına çarptım ve yatagın üstüne düştüm mertte yatakta olduğu için hemen üstüme eğildi ayağın nasıl acıyomu çok dedi bende sadece acımıyo manasında kafamı iki yana salladım gözleri çok güzel resmen konuşamıyorum allahım sana geliyorum bir dakika ya o beni öpmek için mi o kadar yaklaşıyo sema kendine gel dedim ve can havliyle yataktan kendimi attım belli etmemek içinde hadi gidelim daha çok gezilecek yer var dedim oda üstelemedi allahtan üstelemedi yoksa bu işin sonu hiç iyi bir yere gitmiyor kapıya yöneldim bir dakika ya kapı açılmıyo allahım kilitli kaldık dedim panik için de mertte gayet rahat ya sen açamıyosundur çekil ben açarım dedi umarım dedim ama yok o da açamadı nouldu hani ben açamıyodum acaba yanlışlıkla mı bizi buraya kilitlediler dedim yoksa girilmemesi gereken bir yere mi girdik allahim şuan korkudan ölüyodum.
Mert:tamam sema sakin ol şimdi birilerini ararım gelir çıkarırlar bizi dedi ama nerde ben yine de panik yapıyodum işte telefonunu çıkardı ama telefonunun şarjı bitmiş beyefendinin bende kendi telefonumu çantamdan çıkartmak için çantamı kurcaladım ama yok telefonumu bulamadım şimdi hatırladım telefonumu minanin arabasında unuttum çok güzel burada kaldık dedim mertte
İşte şimdi panik yapabilirsin sarayda kaldık
Sema:nasıl ya allahım şu genç yaşımda saray köşelerinde ölücem allahım ben daha gencim yalvarıyorum şimdi alma canimi en azından bir aşık olaydım bir evleneydim diye dua ediyodum ki dualarımı bölen mertin kahkahası oldu
Sema:ne gülüyosun orta da komik bişey mi var varsa söylede bende güliyim dedim
Mert:istersen seninle burda evlenebiliriz zaten bana aşıksın yani ölmeden önce yapmak istediklerinde gerçekleşir dedi pis sapık
Mert:ne evlenmesi be ayrıca ben nerden sana aşık oluyo muşum senin hayal gücüne hayran kaldım doğrusu dedim
Mert:demek hayal gücüme hayran kaldın bende senin yazarlık yeteneğine hayran kaldım doğrusu dedi
Sema:o da nerden çıktı dedim allahım defteri okumuş olamaz dimi
Mert:sence dedi dur ben söyliyim çok unutkansın dedi allahım ölmeden önce rezil oldum demek defteri okumuştu onu sevdiğimi biliyor.
Arkadaşlar umarim bölümü beğenmişsinizdir yine söylüyorum çok az oy ve yorum geliyor ve yazasım gelmiyo oylariniz bemim için çok büyük destek verirseniz çok sevinirim sizleri çoook seviyorumm by byn acı çekenlerr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİŞMAN MAFYA
Teen FictionBİR MAFYA PİŞMAN OLUR MU OLURSA NASIL HADİ GEL SENDE BU SERÜVENE KATIL