KİRALIK EVLİLİK

4.Bölüm

Bağırma bana "dedi."Niye bağırmayayım sanki ben seninle isteyerek evlenicem, neden bana gelip soruyorsun git ailenle konuş onları ikna et o zaman neden benimle uğraşıyorsun neden beni mahvediyorsun"diyip ağlayarak onun yanından koşarak uzaklaştım. 

EGE'NİN AĞZINDAN Gerçektende onu üzüyor muydum???

VE NİŞAN GÜNÜ (BEREN'İN AĞZINDAN) 

Okulda ve dünyada herkes bizim evleneceğimizi öğrenmişti. Herkes bizi birbirimize karşı kötülerken nasıl oldu da evlenmeye karar verdik diye merak ediyordu. Tabiki babam ezberletmişti herşeyi. Bir anda oldu. Birbirimize aşık olduk diyordum herkese. Başka ezberlediğim şeylerde var örneğin Ege'nin bana nasıl evlenme teklif ettiği, yalanımızda çok güzel çok romantik. Bir konudan tartışırken beni kolumdan tutup arabaya bindirip dağ başında bir yere getirmiş ve ben ona kızarken beni öpmüş ve beni süslerle süslenmiş bir ormana götürmüş o anda şarkı çalmaya başlamış ve insanlar dans etmiş Ege'de dahil en sonunda da önümde diz çöküp benim kadınım olup benimle sonsuzluğa var mısın? demiş. Ne kadar romantik değil mi? Evet öyle ama malesef sizin için öyle çünkü ben böyle birşey yaşamadım, bu sadece bir yalan hemde babamın bana zorla ezberlettiği koca bir yalan.Artık hazırdım nişan elbisem kırmızı, uzun alt tarafı kabarık deniz kızı modeliydi. Altına siyah rugan topuklu ayakkabı. Saçıma maşa yapıldı. Makyajımda elbiseme uygun şekilde yapıldı. Herkes kapıdan çıktı. Ben oda da tek kalmıştım. O sırada Ege kapıdan içeri girdi.Ona baktığımda benimle uyumlu giyinmişti takım elbise giymiş kravatıda kırmızıydı tıpkı benim elbisem gibi.Çok yakışıklı görünüyordu. Bana iltifat etmesini bekledim ama etmiyordu. Bende ayakkabıları giymek için ayakkabı dolabıma gittim. O sırada; 

"Acele et senin yüzünden geç kalıp azar işitmeyeyim"dedi. 

"Patlama ayakkabılarımı giyiyorum"dedim giyince odadan çıktı. Bende onun gibi odadan çıktım kapımı açmadan arabaya bindi bende arka kapıyı tam açtığımda; 

"Öne otur orda magazinci dolu olucak yan yana görünmeliyiz"dedi. Bende sinirli bir şekilde arka kapıyı kapattım.Ön kapıyı açıp oturdum. Yaklaşık 10 dakika sonra mekana gelmiştik. Nişan büyük bir otelde havuz başında yapılıyordu. Magazincilerin makinelerinin ışıkları gözleri kör ediyordu. 

"Sakın yerinden kalkma ben gelip kapını açıcam ve sakın unutma hep gülümse "diyip gülümseyerek arabadan indi.Birkaç saniye sonra kapımı açtı. Uzattığı elini tutarak arabadan çıktım. Elini belime atarak beni yürüttü. 5 saniyede bir durup poz veriyorduk. Paparazilerden biri; 

"Efendim bir kerede sizi öperken çekebilir miyim?"dedi.O anda ben Ege'ye hayır der gibi baktım. Ege ; "Görüyorsunuz utanıyor o yüzden malesef bu isteğinizi geri çevirmek zorundayız"dedi. Rahat bir nefes aldım bir an gerçektende yapacak diye korktum ama sonra yapmadığı için kendimi kötü hissettim noluyordu bana böyle neden ona bakınca,bana dokununca garip hissediyorum?...Bir kaç poz verdikten sonra içeri girdik. Bir süre sonra babam ve Ege'nin babası elinde yüzüklerle geliyordu işte beni ona mühürleyecek olan şey geliyordu. İkimizin elinede yüzükleri geçirdikten sonra sıra kurdaleyi kesmeye gelmişti o an gözümden bir damla yaş düştü yere. Babam elini kurdaleden çekti yoksa vazmıgeçiyordu diye sevinirken dediği sözlerle beni dahada üzdü. Dediği söz;

"Ah canım kızım benim sevinçten nasıl ağlıyor ama sevinçten bile olsa ağlama sana kıyamam ben" diyip sarıldı bana o an ben;

"Çok geç kıydın bile"dedim. O an babamın yüzü düştü ama sonra hemen toparlandı ve Ege'nin babasıyla kurdaleyi kestiler o an konfetiler patladı,herkes alkışlıyordu. Etrafımızdaki kişlerden öp öp öp sözleri yükseliyordu babalarımız göz işaretiyle bize emir veriyordu ve bunu yapmalıydık ona baktığımda oda bana bakıyordu yavaşça bana doğru yaklaştı ve dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. O an midemde çok garip birşey hissettim sanki onu hiç bırakmak istemiyordum ama yapamazdım bırakmalıydım ben bunları düşünürken biri bizi ayırdı bu babamdı.