Karanlığın Kalbi: Rüya mı? Gerçek mi?

60 1 3
                                    

II. Bölüm

Getsu, o gün yeni bir sabaha uyanmıştı. Birkaç gün önce yaşadıkları, bir hayal gibi gözünün önünden geçiyordu. Gerçekten çok detaylı ve kapsamlı bir rüyaydı. "Rüya"ların bu kadar uzun sürdüğünü bilmiyordu.

Getsu, üstünü giyer ve evden hızlıca dışarıya fırlar. Aklı, rüyasındaki serüveniyle doludur. "Ya gerçekse? Eğer böyle bir yükümlülük altına girdiysem, nasıl yapacağım?" gibi sorular zihnini karıştırmakta, genci bunaltmaktadır. Bir arkadaşına olanları anlatır. "Gerçekten çok detaylı ve uzun bir rüyaymış, Getsu!" der arkadaşı. "Bunlar gerçekten saçma. Birisi sana şaka yapmış olabilir." Getsu rahatlar, ders için sınıfa çıkar.

Birkaç dakika sonra Getsu rahat bir halde sınıftadır. Öğretmen gelir. Yeni bir sınıf arkadaşları olacakmış. Sınıfa orta boylu, meraklı bakışlı, siyah saçlı bir çocuk girer. Getsu tanır hemen onu. Bu, Mugen'den başkası değildir.

Getsu, şaşırmış gözlerle Mugen'e bakıyordu. İçinden geçirdi “Demek bu okula kaydolup benim sınıfıma geldi...” Mugen'in suratında küçük bir gülümseme oldu ve yavaşça “Merhaba millet, nasılsınız?” dedi. Kızlar âdeta hayranlıkla bakıyordu. Mugen yavaşça yürüyerek yerine oturdu. Getsu'nun yanında oturduğundan rahatça konuşabilirlerdi. İlk ders ikiside çıtını çıkarmadı, zil çaldığında Mugen kalkıp sınıftan çıktı. Tavrını hiç bozmadan yürüyordu. Birkaç dakika sonra da Getsu sınıfı terketti, arkadaşının gözüne çarptı. Genel de sınıfta otururdu çünkü. Biraz sonra okulun tenha bir yerinde buluştular, Getsu telaşlı bir şekilde “Mugen, neden buradayız?” diye sordu. Mugen tavrını bozmadan, sakin bir şekilde “Katana'yı buraya sakladım, gel hadi.” dedi.

O sırada, kimliği bilinmeyen bir karanlık belirdi...

---DEVAMI GELECEK!

Karanlığın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin