12 (f)

723 85 25
                                    

"sevgilim tae,
ben yokken kendine iyi bak.
lütfen akşam yemeklerini aksatma.
( çünkü aç karna içtiğin her içki seni daha da kötü ediyor )
kendine bir aşık bulman dileğiyle.
ancak artık bir yol çizmeliyim,
nefeslerimle,

portakal çiçeğin."

-

belki duygusuz biri olsa mektubu parmakları arasında sıkıştırırdı.
belki jimin onu duygusuz alkoliğin biri sanardı.
tae hyung, ağladı.
kalmayanların verdiği endişe dolu ürperti dolu hislerle, geceyi bekledi.

--

— Neden herkes bir yol çizmek zorunda?!

Sesi anlaşılmıyordu.
Bir yabancıya fazla uzaktı kelimeleri.
Yanındakinin gözleri çekikti.
Elinde yeşil bir şişe vardı.
Dilinden anlardı?

Kim bu saatte Busan'ın denize bakan bozuk bir bankında elmalı gazoz içerdi? Kafasını arkasına attı. Gülümsedi.

( woah, gökyüzü karanlık )

— Sevgili beyfendi, suretiniz biraz fazla bulanık.

Yanında oturan ve kocaman gözlerini üzerinde hissettiği oğlan konuşmamaya yeminliydi.

— Sizinde bir yolunuz var mı?
Geometri derslerinde uyurdum hep.
Sonra savaş oldu.
Düz çizgi çizmeyi öğrenemedim.

Kendi kendine gülümsedi. Yine.

— Portakal çiçeği kokuyorsunuz. Jimin gibi.

— Piç kurusu.

Yankılanacak kadar kuvvetli bir şekilde geğirdi.

— Üzgünüm.

Geçen arabaların sesleri dışında, kumsala vuran dalgalardan başka bir ses yoktu.

— Adınız ne?

- Önemi yok,
Sadece bir arkadaşın, sevgili Tae hyung.

---

Dalgalar geldi.
Dalgalar gitti.

Tanrım!
Tae hyung, ilk defa gidenleri izlemedi.
Tae hyung, gitti.
Aslında karanlığı sevmezdi.
Geceleri, Jimin ile beraber yüzdükleri her vakit, ona sarılırdı.

Tanrım Jungkook, izledi.
Acı çekmesini sever diye, gitmesine izin verdi.

;

bitti,
ght

yalnızlığın, mis kokmalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin